Rengârenk bir deniz, coşkun bir nehir,
Bir yanda Topkapı ve Sultanahmed..
Ötede Üsküdar: mistik bir şehir,
Ve yedi tepede 'Muhammed'... (s.a.v)
Zaman ve mekânla dostluk kuranlar,
Bilinmez kaç asrı yaşarlar Ortaköy'de, Bebek'te..
Girince aşk denizine kalbi kös gibi vuranlar;
Özlerini görürler altun bir kelebekte...
Bir uçtan uca seyrederken Boğaziçi'ni,
Gemi de bizimle yâre süzülür...
Câmiler, minâreler ve turkuaz çini,
Hâlâ canlı, yine bizim, daha gür..
Âh o erguvanlar, papatyalar, lâleler!
Sevgilerin kalbden kalbe dillendiği korular..
Çamlıca'da, Emirgânda kahkaha ve nâleler..
Mendillerle faytonlara gönderilen sorular...
Hayranların uzaklardan gül yüzüne geldiler..
Gördüler ki güzelliğin, hayallerini aşmış..
Heyecanla gecene ve gündüzüne geldiler..
Övgün ki Hicâz'dan arşa ulaşmış...
Bizleriz aşklarını seninle yaşıyanlar;
Senden uzakta kalmak, iz yapar yüzümüzde..
Sevdânı sevdâsıyla sonsuza taşıyanlar;
Âb-ı hayât içmiştir inan ki gözümüzde...
(14 Mayıs 2002)
(Üsküdar-Kadıköy)
Kayıt Tarihi : 12.4.2006 19:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)