Boğazı Kesiktir Aşkın:

Boğazı Kesiktir Aşkın:

/Bizler bu ’az gelişmiş coğrafyada,’ devletlerin, hükümetlerin kayıtsız kaldığı
bilmezlikten, görmezlikten gelinen ve yadsınan bir halkın bozuk şivesiyiz! ../

I

Zulamda biriktirdiğim upuzun yollara bakıyorum
yedeğimdeki ıslak ayrılıklar için...
yalancı yollara kanar yüreğim
ellerimde bir suç aleti gibi tuttuğum, asabı bozuk şiirler
ve küflenip durur düş hırsızı zaman, her aşka rötarlı kalbimde
hakkımızda suç duyurusudur aşk
yasalar izin vermez, sevemezsiniz
bir bıçak kırılır kalır içinizde, şiir bulaşır ellerinize
ve ’aşk gelir ama siz git diyemezsiniz...’

II

asla kurallarını bilmediğim oyunlarda,
hep mağlup döndüğüm dağınık akşamlara inandım
insanın çoğalan cehenneminde, paranın kirinde kanatılırken figüran hayatlar
baktım ki, herkesin koynunda irileşen buruk sızısı ve tedirgin sevinçleri
kimse katlanmaz kimsenin acısına
yaşamak ki, yedeği yok/tekrarı olmayan

III

vazgeçtim! ..
cebimden düşürdüğüm şiirleri aramaktan yitip gitmelerin çığlığında
masumiyetini koruyamadığım her aşkın çamurlu sularında,
boğulmamak için çırpınarak yalnızlığın kıyısına vurduğum

oysa ki, düşler hep düşmek için, hayatın dibini görmek
ve sevmek, akşamüstü kederlerde, asla bağışlanmaz intiharlara akmak için
hayatın intihar tutanaklarında, bilekleri kesikti aşkın
/intihar ki, yaşamı reddedip ölümle erken sevişme biçimidir.../

intihara meyilli, simsiyah bir çağdan geçiyoruz

tutunun! ..
sıkı tutunun! ..

IV

asiydik ve faili meçhul coğrafyalardan geçiyorduk
sonra içip içip kendimizden...

gülünç ve sitemkardık, yorgun ama sokulgan
ve ürkek, nafile bekleyişlerde
nasıl kirliydi günler, askerlik fotoğraflarım kadar eskimiş ve yırtık
pusuda kurtlar, çakallar ve tetikte yalnızlık çekilmeyi bekleyen
boğazı kesikti aşkın, insanın katil sıcaklığında! ..
aşk ki, çaresizliğin namlusunda,
ana rahminde öldürülen bir çocuk kadar masum:
biz ki testiyiz aşkın, kırılacaksak aşk yolunda...

V

düşler hep düşmek için, hayatın dibini görmek
kimsesizliğin soğuk sularında
herkes sever yarasını bir zaman
yaralarda açar her mevsim
bir çiçeğe öykünerek...

ve kanla katliamla nasırlaşır umutlar
hep böyle eksilip, savruldukça
bozgun sevgilerde
herkes düşer kendi uçurumuna

ve derim ki-

ey insanlık! ..
kazmayın birbirinizin içindeki uçurumu
kazmayın! ..

insan ki unutan ve unutulmaya hazır
kavganın, kargaşanın içinde
aşkını, özlemini boğdurmuş ve yenilmiştir
her yerde yalnız/hayatın dibine kadar...

VI

Zulamda biriktirdiğim upuzun yollara bakıyorum
yedeğimdeki ıslak ayrılıklar için...
yalancı yollara kanar yüreğim
ellerimde bir suç aleti gibi tuttuğum, asabı bozuk şiirler
ve küflenip durur düş hırsızı zaman, her aşka rötarlı kalbimde
hakkımızda suç duyurusudur aşk
yasalar izin vermez, sevemezsiniz
bir bıçak kırılır kalır içinizde, şiir bulaşır ellerinize
ve ’aşk gelir ama siz git diyemezsiniz...’

(Birdal Erdoğmuş/2011)

Birdal Erdoğmuş
Kayıt Tarihi : 7.3.2011 16:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Birdal Erdoğmuş