Boğaz’ın bu yakasında,
Misafir olmanın hafifliğiyle
Kahvemi yudumlarken.
Fallar bakılıp,
Sohbetler fısıldanıyor...
Martılar midesinin derdinde.
Alık alık bakmıyor
Zokayı yutmadan kaçıyor balık,
Tazeliyor yemi balıkçı!
Rüzgarın azizliğinden, ince belli
Uzun, beyaz elbiseli kadın;
Eteği uçmasın derdinde,
Gözucuyla izlerken genç bir tazeyi,
Bir Eliyle tutup eteğini
Arsızca anlatıyor,
Akşamdan kalma,
Ne varsa her şeyini…
Bir gemi geçiyor.
Uzaktan, kırmızı mavi
Öbür yaka tarafından.
Adamlar güvertede,
Güvenip kaptana,
Sanmıyorum ki umarsızlıklarından.
Elleri işte, gözleri iskelede
Bakıyorlar dalgınca, yorgun seferden…
Beyazı da, başkası da geçiyor,
İrili ufaklı, motorlar da
Tek tek, sürü halinde martılarda
Şehir hatlarının peşinde.m
Bize doğru. Ne de hoş!
“ Evladım,
Boş mu?” diyor bir teyze.
Bölüyor anıyı.
Eşyalarımla toparlanıyorum.
Konuyu toparlıyorum:
Boğazın her yakasında
Ne çok insan var!
Şaşıyorum.
Yürürken durup susanlarla
Durmadan yürüyüp konuşanlar
Karşı karşıya, yan yana…
Kahve falı bitti mi?
Fısıltı faslı kesildi!
Bazen çekiştirme bazen övgüler
Daha da bir canlandı sohbetler…
Yanımda getirdiklerimle birlikte Yanıma kar kalan ne varsa ,
Alıp giderken kendi yakama
En kısa zamanda
Tekrar kavuşmak umudumu da
Ne varsa, Boğaz’ın bu yakasında,
Bırakıp öylece gidiyorum...
Yılmaz BEKTAŞ
Kpt Yılmaz BektaşKayıt Tarihi : 8.5.2023 20:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!