Boğalıyan Kaymakamı ve Ümit Özdağ

Aykar Veli
51

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Boğalıyan Kaymakamı ve Ümit Özdağ

BOĞAZLIYAN KAYMAKAMI VE PROF. ÜMİT ÖZDAĞ
*
Yaşamı boyunca milliyetçi, ulusal bir çizgide dimdik durmuş, bilim adamı Prof. Ümit Özdağ, 27 Mayıs sonu 14’lüler içinde yurt dışına sürgün edilmiş Kurmay Yüzbaşı Muzaffer Özdağ’ın oğludur. Annesi MHP’nin ilk kadın kolları başkanı Gönül Özdağ’dır.
*
Ümit Özdağ siyasi ve fikri yaşamında Türk Milleti’nin nüfus yapısını alt üst edecek olan düzensiz sığınmacılığa şiddetle karşı çıkması ile gönüllerde taht kurmuştur. Sığınmacılığın ülkemizi siyasi, ekonomik, kültürel açıdan çökertecek bir emperyalist oyunu olduğunu ısrarla vurgulamıştır...
*
Güneydoğu sınırlarımızda, sözde organik tarım yapılacak uydurmasıyla mayınlar temizletilmiş, sınırımız yolgeçen hanına dönüştürülmesiyle başlayan bu emperyalist oyun sonunda sayıları neredeyse nüfusumuzun onda birini geçen sığınmacılar ülkemizde yerleşmiş ve bir daha geri dönmemişlerdir.
*
Milli kimliğimizi alt üst eden bu işgalin getirebileceğini tehlikeleri öngören Ümit Özdağ Türk Milleti’ni uyarmayı ve yetkililerin gerekli önlemleri tez elden alması gerektiğini vurgulamış ve bu konuda korkusuzca mücadele etmiştir.
*
Sonuçta “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama” suçlamasıyla 2,5 yıl hapis cezası almış ve yattığı süre hesaplanarak tutuklandığı Silivri Cezaevinden 17.06.2025’te tahliye edilmiştir...
*
Silivri denilince aklımıza Osmanlı döneminde siyasi tutukluların hapsedildiği, halkın “Bekir Ağa Bölüğü” adını verdiği, bugün İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi olarak kullanılan “askeri tevkifhane” akla geliyor. Orada gerek Abdülhamit zamanında gerekse Damat Ferit Paşa hükümetince hapsedilen aydınları, vatanseverleri saymakla bitiremeyiz.
*
Biz 1. Dünya Savaşı sırasında canımız, kanımız pahasına, yedi cephede çarpışırken, ordumuzu geriden vuran, düşmanla iş birliği yapan, Ermeni çeteleri köyleri basarak, yolları keserek yüzbinlerce insanımızı katletmiştir. Buna karşı hükümet Ermenilere karşı “tehcir kanunu” çıkarmış, Ermenilerin cephe gerisine sürülmesine karar verilmiştir. Bu sürgün anında binlerce Ermeni ve Türk hastalık, yokluk, terör yüzünden büyük çileler çekmiş, heder olup gitmiştir.
*
Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemâl Bey de verilen emre uyarak Ermenileri sürgün olayında görev almıştır. Ancak 1. Dünya Savaşı’ndan Osmanlı Devleti yenik çıkmış ve düşmanla ağır bir mütareke imzalamıştı. Damat Ferit Paşa hükümeti Ermeni tehcirinde görev alanları, işgalcilerin baskısıyla tutuklatıp, Bekir Ağa Bölüğüne tıkmıştır..
*
Mehmet Kemâl Bey 30 Ocak 1919 tarihinde tutuklanmış ve 10 Nisan 1920 tarihinde İstanbul Beyazıt Meydanında halka açık olarak vatansever İstanbulluların gözyaşları arasında idam edilmiştir.
*
Mehmet Kemâl Bey yargılamasında şöyle konuşmuştur:
“"Ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Vazifemi yaptığıma vicdanım emindir. Sizlere yemin ederim ki ben masumum. Son sözüm bugün de budur, yarın da budur. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa, kahrolsun böyle adalet! Benim sevgili kardeşlerim asil Türk milletine çocuklarımı emanet ediyorum. Bu kahraman millet, elbette onlara bakacaktır. Vatan uğruna cephede ölen bir insan gibi şehit gidiyorum. Allah vatana, millete zeval vermesin!"
*
Sonuçta Türk Milletinin nüfus yapısının bozulmaması ve ulusal bütünlüğü için şehit olan Mehmet Kemâl Bey ile -sonu benzemesin- Türk Milletinin geleceği için aynı kaygıyı taşıyan Prof. Ümit Özdağ arasında büyük bir benzerlik vardır.
*
“Bekir Ağa Bölüğü” ile günümüzün “Silivri’si” arasındaki benzerliğe ne dersiniz?...
*
Veli Aykar
17.0.2025

Aykar Veli
Kayıt Tarihi : 20.6.2025 00:02:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!