Çarşı Şiiri - Ahmet Baris Ay

Mağaza camlarına yansıyor suratlar
Suratlarda yırtık bayraklar gibi sallanan
Böcek çeşitliliğinde bakışlar

Ah şu tek tük ağaçlar
Dallarında dalsızlık
Yapraklarında yeşil sendromu damar tıkanıklığı
Köklerinin çikmaz sokakları olmuş
Betonun avcunda bırakılmış bir avuç toprak

Trafik
Her gün açılıp kapanan çelikten bir kilit
Korna üstüne korna arabalardan
Düğüm üstüne düğüm
Sokak sütüne sokak
Stres küfür yorgunluk
Akşamından yırtılmış gün
Daha bu sabah ki o taptaze günün şu haline bak

Anayola yakın manzaralı kombili depreme dayanıklı
Ve pahalı
Çok ama çok pahalı binalardan oluşan
Dört tarafı demir parmaklıklı
Siteler
Bir dairesi ömrünün onlarca yılı eder

Kutu kutu kutu kutu kutu kutu odalar
Odalar
Salonlar
Salonlarda plazma televizyonlar
Kanepe koltuk ve helezonik bir dizi
Konforun insanı kıçından tacizi

Prezervatiflere dökülüp israf ediliyor sevişmeler her gece
Çekirdeksiz meyve gibi kısır sevismeler

Ah şu günler
Kartonlardan çıkan beyaz köpükler gibi
Duvarlara sürtüp sürtüp kar yağdırasım geliyor
Masa sehpa altlarındaki kabloları düşündükçe
Çok ama çok canım sıkılıyor

Pencerem kapalı perde çekili
Sesi sızıyor şehrin odalardan içeri
Cadde sesi, silah sesi
Duvarları aşıp gelen bağırtıların öfkesi

Kumandayla hepsinin sesi kisilmis sanki

Saatlere takvimlere ihtiyaç duymadan
Geçiyor vakit
Hissediyorum hücrelerim yavaş yavaş eskiyor

Günün tozu sessizce
Halılarda birikiyor

13.03.2010