Sadece tohumu kötü kalpten değil,
Korkudan da acımasız olur insan
Yoksa,
Odada kendi halinde uçup duran
Böceğin kafasına,
Çığlık çığlığa
Bir kitap fırlatmak,
Başka nasıl açıklanır?
Hâlâ yaşıyor olma olasılığı değil midir,
Kitabın üzerine
Onlarca ağırlık dizmenin sebebi?
Atom karınca misali,
Her şeyden silkinip karşına dikilerek
Ne yapmasını bekler ki insan,
Birbiriyle alakasız bir sürü şeyden oluşan
“Böcek üzeri apartmanı”na
Yaklaşamaz bile
Senin milyonda birin kadar bir yaratığı
Diri diri mezara gömen,
Ve hâlâ korkan taraf
Sen olursun
Tohumu kötü kalpliden
Daha acımasızdır
Korkan insan…
Yüreği kaldırmasa;
Sonunda, yaptığı şeyin
Dehşetinden ağlasa bile,
Küçücük bir böceğin üzerine
Tonlarca ağırlığı
Saniyeler içinde dizebilir
“Yazık” diye her şeyi kaldırdığında
Bir hareket görürse,
Bu kez çığlık çığlığa,
Üzerinde tepinecek kadar
Zalimleşebilir
Bu kötülük değil,
Korkudur
-Tabii böceğin gözünden baktığınızda değil-
Belki sevdiğini aldatmanın da,
Derininde aynı şey yatar
İncinme, terk edilme korkusu…
Belki sadece,
Bir şeyleri ispat etmek için
Aldatır insan
Karakterine yapay harflerle yazdığı
“Ben güçlüyüm” cümlesini,
Sevdiğinin yüreğinin derinlerine
Sokmak için…
Aldatılmaktan o kadar korkuyordur ki,
Korktuğu kadar aldatır
Aynı,
Söylemeye değer
Tek bir sözcüğü bile olmayanların,
Hep bağırması gibi…
Eğer konuşmuyorsa insan,
Sadece kulaklara pamuk sokma
İhtiyacı yaratıyorsa,
Söyleyecek şeyi olmadığındandır
Ama boş kelimelerin arasının
Yüksek sesle doldurulamayacağını,
Narin kulaklar iyi bilir
Onunki de aslında,
Alçak sesle saçmaladığında
Kimsenin kendisini dinlemeyeceği korkusudur
Bağırdığında en azından,
Dikkat çeker
Karate yapmayı bilmeyen birinin,
Bunu kavga öncesi çığlığında
Gizlemeye çalışması gibi
Bazen gizler de
Ellerini uzatıp bağırarak
Üzerinize koşan birinden korkarsınız
Oysa asıl o,
Korktuğu için bağırarak
Üzerinize koşuyordur
Bunu bir bakışta anlayabilene,
“Bilge” denir
Korktuğun sürece,
Hep kaçman gerekir
Korkağın asıl yapması gereken,
Korkup da korkusunu belli etmeden,
Korktuğunun üzerine koşmaktır
Ancak o zaman,
Asıl korktuklarının
Kendisinden korktuğunu anlayabilir
Ve
Senin korkun,
Çığlık çığlığa kafasına
Bir şey atmaya hazırlandığın
Böceğin dehşetinin yanında,
Solda, sağda, her yerde sıfır kalır
Böcek,
Korkusunun yanı sıra
Öfkelidir de
Ayrıca seni salak bulur
Son nefesinde…
Düşünsene,
Senin yüzlerce katın kadar
Bir dev,
Elindeki kocaman silahıyla
Üzerine yürüyor
Parmağının ucuyla bile
Seni yamyassı edebilecekken,
Karşında korkudan zıp zıp zıplıyor
Bir de bağırarak,
Kulaklarına işkence ediyor
Hani elinde olsa böceğin,
O an,
Kendi kanatlarını kafasına bastırıp
İntihar eder
Böceğin cenazesi pencereden
Atıldıktan sonra,
Devinki bir zafer midir?
Evin adamı,
Bazen küçücük bir örümceği
Öldürdükten sonra,
Kadınının gözünde kahraman olur
-Ki buna örümceğin cesedi bile güler-
Peki çıkarılacak ders nedir?
“Hayatını kurtaran”ın kahramanlığını,
Senin korkunun boyutları belirler
Bu yüzdendir ki,
Bazılarının gözünde
Küçük bir böceği öldürmek,
Savaştan sağ dönmekten daha destansı oluverir
Kayıt Tarihi : 23.7.2007 15:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!