Neyin hayranlığı avrupalıya,
Giydirdi papucu hep pahalıya.
Sardı aklımızı ipek halıya,
Anamızı ağlattı sarı dümbük.
Dedik ki Avrupa duy sesimizi,
Yedi düvel olsan nefesimizi.
Kesemezsin,o kalın ensenizi,
Gördük,gittik Çanakkale'ye gömdük.
Bak! avrupalı dediğiniz adam,
Bizim azı dişimiz kadar koruk.
İşleri dinimiz kadar sağlam,
Dinleri de işimiz kadar çürük!
Olamazsınız kara baltaya sap,
İster ineğe tap, ister puta tap.
Var git çöplüğünde ne yaparsan yap,
Yapışma yakamıza kara sülük.
Avrupalı diye verilmez meyil
Ne elpençe durup, önünde eğil
İnsanlıktan yoksun,hayvan da değil
Ama görüyorum hepisi hödük.
Avrupa dediğin yıllardır yasta
Dişleri dökülmüş bir ağır hasta
Bizim çoban onlardan usta
Saksafona bir diyorlar düdük.
Sezâi bu güneş sönmez batamaz,
Bu millet asildir miskin yatamaz.
Bizimle hiç kimse aşık atamaz,
Biz milletçe ne medeniyyet gördük.
Kayıt Tarihi : 15.11.2021 22:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!