Bizimle Hasbihat..1.. Garip Çoban Sıradı ...

Engin Demirci
941

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Bizimle Hasbihat..1.. Garip Çoban Sıradışı.. www.beyazrenkler.org

Kalbi selim halinle, ruhun’un gölgesi düşmüş ruhuma

Akışa teslim olmanın hakikat yolları entrikalarla buhranlı adı sevgi ilişkisi.

Oluş olan ölüme en yavaş nasıl gidilır.
İnziva sürecimdin ruhumda.
Kuralları dualarla olgunlaşan. Mücadelemin gururu dualarımın el kıtabıydın. Hurafelerin barındığı argümanlarla safsata oluşanlara inat. Hazlarımın tutuklandığı yüreğinde hapsolan hıdayete ulaştıran yolda arkadaşımdın. Bitirmeden bırakmayacaksın yüreğimin meridyenlerini. Ölüme çok yakın ustanın dersini yaptim. Trenler buradan geçmiyor çok günler geçti hicranda.
Hayat birazda böyle birşey belki yüreğimize su serpti.
Bana düşenleri sen anlat payıma düşülen bir hayali.
Oysa biz bekliyorduk mutluluğu.
Ölüm başka sefere.

Akışa teslim olmanın sırrıdır dua kadere inat.

Israrla onay almaktır sadakat.
Kanıtları besmelededir.
Ezberlenmiş sınırlardan çıkmaktır.
Ve en başından sonuna kadar yaşama hiç arka pencereden bakamadım. Zihnin şifresine inat. Yeni bir dünya kurulmalı akılda. Israrcıyım maskelerin sunduklarına inat. Suallerim hep duada oldu hayata. Koca bir blöf olanada inanmadım. Mahkum değilim hak etmedim kavuşmaları. Doğruluksa sevgi sizede ihanet etmedim. Sorduğum sorulara dürüst dualarım. Derinliği içinede saklamadım karşınızdaki insanı.
Belkide beni arayanda kırılacak zincirlerim.
Kaybeden varmı?
Takva sahiplerinin evinde!
Toprağın altında.
Bilinçaltımın imtihanı cinayet içinde cinayet dualarımsın

Ama sanki yokmuşçasına zorluyor rüyalarım.
Şeytana inat imsak vaktinı bulurum sende.
İnanışım biçimlenir. Değilmişçesıne inat çoğul anlamlar üretirsin. Betimlenirken zikrimde doğanın sözsel vaktinde netleşirsin.
Bir anlam gözüküp geçıveren bir görünüm kuş sesinde.
Güneşle göze çarpıveren bir kavram aralığında görüluveren.
Kocaman dünyamı küçülttü tanyeri süzüldükçe dualarıma.
İşte bu yaratanın sevdirmesi.
Temsilim olmasada Netameli gerekçelerim var.
Edebi biçimimde reddi başlıyor hayatın.
Akla vuran hallerı var vasıfsızım güne.
Bir yabancılaşma boyutunu yeğlemiş nefsim.
Günaha dalga geçen tavrım öndedir.
Tarzım kulluğa yeğlemedimkı başka bir ünvana şairliğim.

Bazen düşüyor biri hep sıkışıktı sevgi besinleri ruhuna.
Şiir tadında sevişiyor bırakılmış yankımalar.
Hala ölüyüm duyuyorum yaşamayan bende duaların. Olup bitenide anlamıyorum.
Uykulu oldum beni sen istedinmi.

Nerdeyse bir aşk şiiri yazıyor kanayan yüreğimden ellerime akan kanla. Yıllara inat aylara ne diyeceğımıde şaşırdım. Yürektaşımda çocukca bırakacaksın sevgi dolu şaşkın bakışıma yiterek. Anımsamak istemesemde ölüm almış belleğimi dualarımıda. Yanıtsız sorulara konuşman oyun bozan ağlaması. Kim ağlıyor o sonsuz gece aynasında toprağım benım. varım bende ve sen aşkımsın.

Ben değılım beni kırbaçlıyor dualar.kim ağliyor insan soyumun ekilecek toprağı
sen misin.?

Belki bu çelişki yolda örtüşür. Ancak sezılen soluğunda yankılanır hiç. Gitme derken elimden tutar yanıma oturur yüreğin sığışabiliyordu hasretine. Bir avuç söz vermedikmi besmeleyle. Yürüyek uzaklaşmadin yerçekimsiz bir hava içinde uzaklaştin. Gerçeğin bize sunduğu dram değildi. Maharetli göçlerimizle kaç aptalız yalnızlığa. Kùçüle küçüle yaşanmışlar öyküselleşti.

Benimle geliyormusun?
Ayağa kalkmam lazım.

Günahlardan arınma süzgecinde dualarım.
Yeryüzümün en kutsal soluğunda vakit kaymemek için birşey yitmeli. Gerçekten mi yapıyorum bunu. Başın eğılmesin kadınım. Sana teslim ettim üretken tutkulu duaları ruhunun en derıninde zikrim.

Gülmek yakışıyor gözlerine
Özün samimiyetinde bekliyorum dualarını
Niyeti sahih, kalbi selim halinle

Belli belirsiz yavaşça kırılıyor gündüzün boynuna gece.
Akik kolye gibi etrafa ışıklar sacıyor şafak vaktinde gerdanından güneş.
Ben oradaydım o sakin kıyıda merak ettim sormadım elbette seni.
Anlamsız olurdu sende bilmiyordun.
ben her hangi bir mezartaşıydım kabristanın öteki ucun ilişmiş.
Gece tümden sessizliğe büründü fısıltısını duyunca güneşin. Korkuyordum ne göreceğimi biliyordum ay ışığında zikirde soluklanmıştı ruhum.
Mecburen yüzümü çevirdim.
Ağlıyordun yeşil soluk rengi gözlerinden sessizce dökülen damlalar ay ışığı gibi parlıyordu.
Kısa bir an bana baktı.
Altın Sarısı saçların terli alnına yapışmıstı.

Çok kısa bir süreliğinede olsa ansızın gùldüm

Bende onlardan biriyim. Kimimiz şanslı doğarız ve şanssız ölürüz.
Sen de bir tuhaflık sezdin mi?

Hafif züppe oldukça şımartılmış ve uyumsuz gerçek yaşanmayan özgürlük. Hayallerimiz yaşadığımız şaşkına çevrilmiş veda ettiğimiz seugi.
Kutsal anılar beynini de kullanmayı bilir dualarla.
Hepsi bende son buluyor. Sadece sevişmek için hayatla sevişen.
Dengeleyen ruh sınırların ötesinde ve renkli. Fantazilerin doruğunda yaşayan bencil ve korkusuz maceracı olmadım. Söylenmeyen rùyaları anlatmaya çalışır duaya dokunanlarla. Vazgeçmedim her gün aklımızdan geçen ilk sesle yazdım. İhtişamıyla boğuşmak hoşuma gidiyor ölümün.

İlgimi çekenler dualaştıkça bana benzedi

Bir sevginin sevgilide dehalaşan portresi yazılanlar.
En önemli bir bestecinin duyguları üzerine.
Alışılmışın ötesindeki sevgi bestelemesi.
Nesnel özel hayatına sığan bir sevgiliyle.
Pamuk gibi elleriyle sunarken duaları.
Küçük ve duygusal sağlan bir dengedeydi oturan yüreğinde.
Şiirsel ve yazınsal bir duygu diliyle.
Yüreğine kurmayı basardıklarınla gelmişti.
Farklı bir anlatıyla bestelenen bakışıyla.
Büyük bir portreydi o.

Evrene yolculuğumuz
Yüreğimin yıkık duvarlarına yayıldıkça.
Gelmiş bulundum sakın şaşırma göğe baktığında.

Uçurtma gökyüzünde yazılamayan bir dille uçuyor küçümsensede

Bir sözcük maratonu yitirilen gerçeği masumiyet olan yalnızlıklar.
Kimseye görünmeyen şaşılacak sırlara inat.
Gizlenmiş kimliklerimizle.
Çocuk olduğumuz duygusunu çok güzel verir soyulmuş kelimeler.
Kılık değiştiren esprili bir üslupla peşindeyiz koşar adım anıların.
Dilimiz varmaz kış yolculuğumuzu anlatan tereddütlü tabiatımıza.
Hep o iki kelime uçlulukla böler suskunluğumuzu.

Cömertliğimiz sevgi bileşkesinde başlar. Inançlarımız içın düşülen yolun başlangıcıdır dualar.mütevazı yüreğin sessizliği yatar sevgı tadında. Bedelleri ödenmiştir dünün. Yürüdükçe sevgiliye. Uyumuş yanlarımız uyanır sadakatle.

İşte böyledir inançla paha biçilemeyen sevdamız duada

Bırakın kendi cennetimde kalsın herşey.
Bilinmeyen fotoğraflarda mahsun.
Gôzleri önünde yaprak dökümù.
Kobay oyununa cümle alem oyuncu.
Aynı izlekte ilerliyor dualarım.
Yalnızlık labirentide kobay olmadım gùnaha.
Metrekarelık senaryolar yazmadım hayata.
Yabancıların arasında mezuniyetim.

Aşk kölesi oluşum bitmemiş bir parca uyarlanan hayatta.
Günes yanığı o gözlerle seranat. Beyaz melek erteledi tanık yok. Adı aile ilişkileri evrelerine şahit dualarım. Ey gönül onu sen Allahın yardımıyla başvurdun dualarla besmeleyle istedin. Şu bencil bahtsız v perişanlar uzak eyledi.
Müşkilim ben sende.
Tozlu düştü yorgun derviş.
Viran olası bende yüzüstü bıraktın hüzünü sen

Birtakım şeyler parça parça yazılıyor. çocukça çıkmazda insanın dinmeyen acısı.

Kırık ayna parçalarından izlettirir.
Israrlı tekrarlar çıkmazdamı?

Sonsuz imkanlarına alıp götürür sahip dertlere. Yarın çabuk gelir, sisli ötekilerle devam eder dün. Merhametin sırları usul usul damağımda kalmış yüreğimin. Düşler kurar hep görmek istediklerim. Birçok sır paylaşmıştı tek can yoldaşım dua.
İzin alamadım hala sevgiliden ôlüme.

Soğuk geceler kurtarılmadı hala yokluğunda.
Cinnetine kapılmış kaygılar baş ucumda.
Sokaklar bana sessiz geliyor.
Donandım senle derınlerde.

Kaygılanmıyor avuçlarım gökyüzünde isa ile tur dağında musa ile muhammet mustafa ile mescid-i aksada seni diledim sendin

Bize incimiş sevgi.
Ya yalan yanlış övülür, ya kıyasıya sövülür. Ya biz gören değil aynı zamanda görülmeye muhtaç şahane kaybedeniz. Aylak yanlarımızla ısrarla tutunamayan mitoslarımızla. Hıncı atlanmış üzüntülerin üstinsanı olmuş bize karşı biz. Gurur yarasını onaracak konumdada değil o kadın.

Muhtacım görülmeden dualarına.
Acı anlatılabilirmi.
Boğuşup anlatılacak hor görülmüş duygular hep derinde kalmış.
Bu sözün kanıta ihtiyacı yok.
Bertaraf edildikçe duygular.
Sevgi farklı temalara yenilenme duygusu getiriyor.
Yarası hep açık olan kırılganlıklarla serüvenleri anımsamak gerekecek.
Ötekine karşı özenli yarattığı yıkım.

İçselleşmis sansurümüz camdan sevgimize.

Büyük buhranda aranan betimlemesin.
Akıldışı davranışlar silsilesinde yokoluşun adısın.

Yürüyüp gitmekte sancılı bir şekıldede olsa da.
Gidişin aydınlanmanın temel kıvılçımını çaktı yalnızlığa.
Bir dönemin tanığı olarak yaşanmışlıklar umarsızda değil.

Sözün sihirli işlevi duasın.
Kutsallığın yitmedi mektup yazan kimsemde yok.
Arkasında silgisi olan şiirlerde yazmadım sana.
Kendi sevgi ülkemde sürgün olup kendi içine sürgün edilmek yokluğun.
Yada dışardaki herhangi bir sürgûnden her zaman daha zor ve faydasız elimi bırakman. Hiç bir sözcük boşa kullanılmadı dizelerımde.
Gerçeklerin ötesinde bir gerçek kaldın.
Biz hayır demedik ama gidişin hayır olsun gelişine

Cesaret veriyorsun ölüme bu suskun gidişinle.
Yitip gitmişin sevgilim sende.
Ve saldırıyor anılar hergün. Ve kapanıyorum içine duygularımın.
Ve gizli hecelerle beslediğim şiirsin.
Uyandırıyor beni erken bir ölüm isteğıne.
Ve benim olmayan sevinçlerin var artık senin.
Birşey asıyor beni duada titriyorum. Bir gölge senden peşime düşüyor. Ve çabuk konuşuyoruz birbirimizle.
İlk kez gibi sözcüklerim artıyor gölgenin suskunluğuyla.
Sözlerde öyle o an doğuyor içime acısı bilmediğim şeylerin.
Gidemiyor sözüm uzağa şeytanını armağanlarını istemiyor besmeleli sadakatim.
Ellerim göğe kıvrılmalı aşk acısı ve hüzünle.
Hiç kimse gıbıyım.
Gönlümü dinlendiren bir duam kaldı

Çatışan yanlarımız bir uçurumdur her hayatımıza.
Geniş anlam değişiklikleri ellerimizin dokundu yerler.
Mercek altına alamadıklarımız yakamoz avına çıkıyor anılar arasında.
Ustalastıkca yakınlaşan hassasiyetle.

Bir tek o eksilirse geniş anlam değişiklikleri gösterir dönülmez akşamlarımızda.
Ve onu aramayı severek.
Ve seninle oynayan aşk yanlarının peşı sıra giderken.
O hep yitmiş olacak.
Bir uçurumun kenarında onu aradığını seveceksin.
Ama yinede uzaksındır.
Umutlanmayı yüklenip kendi kendine yakalatacak dilinden sözlerin.
Hiç yasaklanamayanlar içinde gizlenerek.
Yeniden yeniden seçer kendıne gùlücükler.
Gizlenmek icin kara gözlük kaplar onu.
O sensiz addır,adresler ışığından

Daima sürgün yaşamak unutulan insanların hikayesi gerilla duygularla.
Mistik güçlerin biriktiği derinlerde yatan korkularla yüzleşmedır. Savuşturduklarımızla biçimlenen genetik bir iz olur.
Günün son renginde ihtişam ve sefaletin söz sahibi ufak bir anı çıkar. Ve çark dönmeye devam ediyor. Düşlerin sevgimize hançer olduğu gölgemizle. Hüzünlü dopdolu içli bir hikayeyle. İlham veren o geniş yalnızlık sofrası renga renk.

Hayallerle süslenen köşkler duyduklarına düşüncelerini katıyor göz yaşların.
Hayran oldugumuz sarsılmaz karakterle.
Yine sırlarla dolu sorgusuz güvenle.
Hayata bağlılığımız serın ve soğuk kanlı idealist bir tip.
Muhafız yanlarımız memnun oldukça

Duvarımın dıbıne düşenlere değil ah!
Keşkelerim Kur’an Dostlarının himmetinde
.
Kendime elestirilerimdekı Erdemimdeki sırdadır.
Yanıt verdiğim söze pek gerek yok aslında ölümse hayatın ucu.
Riskini göze alarak söz verdik meraklı bakışlara.
Dilimin farkı uğraşıdır dualarla. Anlamındaki söze haksızlık etmeden.
Görmek istıyoruz emeğini aslolan budur.
Zırhı olmak için duayla.

Kılıcı tarzıyla keser ölü olmayan başatlıkta.
Sözünü ettiğimiz getiremiyeşlere gidirek.
Göz ardı edilemez umutlarla açlığımız.
Müdahalelirimız sôzünü ettiğimız yalnızlıklara etkileyici kılmak duaların lezzetini.
Kutsal olanı tatmak için sevgide.

Duygulara dair bir kanıt kalmadı.
Müsveddeleri olmadı soytarı sevgimde.
Beslenen duygularımı yoranların itibarı zedelenmedi duada.
Sevgili dalkavukluğu yapanların aksine sanılan sadakatim.
Dostluğum güçlendi herşeye rağmen.
Sadakati imzalayan besmelem açıklıyor.

Bu ilk yolculuk sonda zaman memnun olmasada.
Artık yaşlanmıştı ve yorgundu hasta hayat.
Bilmeceli oyunlar oynamaktan hazzetmedim sevgide asla.
Boğulurcasına krizim doğduğum ayda ayrıldı dünyam. Yıllanmış koleksiyonlarım kül oluyor. Bir tek şey şeçiyorum en çok duygulandığım. İlk kezdi ki namuslu bir kadın çekingenliği cıkıyordu.
Öyle kolu kanadı kırıktımki inanacak kadar saftım benim sevgilimmiydin sen

Düşünce yaşamı ve ruh yaşamı arasına uymayan kucaklanan şey sevgimi.
İşte o biziz kocaman harflerle yazdığımız.
İç savaşlarda ölü kral ve kraliçelerimiz. Aristokrat yanlarla doruğa çıkan iyilik şeytanımızla dünü hep nefretliyoruz. Kaybedilen servetler yarınların yanına sığınıyor. Netamelı arzu bastırılımayan duygusuz kendi vücudunu siper ediyor. Kendine özgü istekli oluşlar şaşkına çeviriyor. Durmadan gizlenen ikinci hayatlarımızda özgürce yaşamak. Yanıldığımızı unutarak gizlendiğimizi sanmakla aldanıyordu hayata yürüyüşümüz.
Kendisini kandıran sevgımızle gercekten sevdiklerimizi seviyormuyuz.
Telaşlı bir hızla dövüşüyorum.
Kendimı öldürüyorum öyleyse varım.
İlahi vahiyde

Eğer yalnız olsaydı beni hatırlardı.
Dost yalnızlığı kalabalık hıssi veren. Belki bir gün tekrar karşılaşırız.
Ah ne aptalım umrundamıyım.
Dualar ettim duymadı.
Duysaydı yüreğine kayıtsız kalamazdı.
Umutsuzca dudaklarım titredi boyun eğdi yüreğim.
Takdim ettim gerçek dünyanın paslı gıcırtılarına.

Niye gittin diye soramam.
Belkide kimse yoktu anne gülümsemesi ve sevgisi kadar.
Gerçek rüyadın tedirgin edici. Etrafını dolaşmışım demekki sevginin. Hiç kesismemıs hayatım duygusallıkla. Kendimi çok yorgun hissetmem bir şansmış.
Bu kadar kisiymisim hala.

Belki beni gördüğune heyecanlanır sevgi.
Sığınak olmadığını cümle cümle. Sevgıyı haykırdığımı gızler her nefesim.

Elimi tuttuysada batıla inanmış sevgiler.
Uykuda söylenmeyen rüyaları anlatmaya çalışır dualarım.
Tutkuları günahın yaşamamdan rahatsız olsada.
Her an aklımıza hükmeden, sevişirken tenimize dokunanlarla. Bir şeyler aradığım için. Beni ele alamadım. Hayatımın kırıntılarına dürüst davranıyorum.

Yaşanan yaşları değiştiriyorum.
Her gün kendimi huzursuz ediyorum.
Ben kimım?
bencil hayatım başkalarına zarar veriyor mu?
Sıradan sorular ardından suçlamalar getiriyor.
Eskiden olan kendimle değişen zamansız bir yarış.

Her gece sabaha inat keşfetmek yolculuğum katlanılabilir yapıyor hayatı.
Muzırca gündüz zevk alıyor.
Günü gülümsememden yanıtsız evetler haksızlık.

Elimle kalbim üstüne vuruyor ruhum.
Bakışlarını böyle karşılamıştim.
Soylu bir deliyim işin garibi.
Ne yalan söyleyim seni şiirleştirmek hoşuma gidiyor.
Gözlerimdeki yıllara inat derin cukurları gizliyor yüreğini.
Gizlenmiş bakısların ruhumu herzaman garip bir tedirginliğe itiyor.

Büzülmüşùm besbelli yokluğuna gezginim.

O büyük aşka haykırısımı yıkışın bir kaç cümle.
Aşksız oynanmazki hayat oyunu.
Şimdi bükük yüreğim. Yüz edip istimlak olan duygularla istiarede.
Nam ile gam arasında neşesine bağlanmak üzere dualarınla.
Gocunmuyorum ihanetten.
Nasıl olsa nasihat eden şiirlerim var kurtarıcı.
Kopup gelen manada mühim saklıyor varoluşu.
Anlamak için bıraktım aşkım

En gizli kôşesine çoçukluğunu taşıdın.
Kendine bürünup kimse hatırlamasın diye.
Cok zor olanla konuşabilendir dua.
Kargasalara karşı bolca şaşkınlık ve hayal kırıklığı yaşansada.
Karşı koruması yükümlüdür ölmüş bedenlerin.
Ciddi tereddütler notlar bırakır.

Unutmalara karşı açlık başlamıştır.
Cevaplara boş verip soruları çoğaltmak içindır dilemeler.
Bir daha düşünmek için.

İhtişamına hemfikır kılıyor bizi unutmalarımız. Sınırlarını zorlayarak tekrar kavuşulan kalp atışları duasına kavuşur. Yürekten sevmeler yaşamı savunur.
İşte buraya sesiyle tınısıyla yakışır sözcükler.
Ufuklarını aşmıştır burun büktüklerimiz.
Bellemişiz kelimeleri bilmem kaç şiir saklar dilimde

Gece gülüşünde ufak bir gezinti.
Özsel metafiziğe karşı son noktada keşişti bakışın.

Tekrar ve tahayyül arasında kurgulanmıyor.
Üst üste sözcük ve söz yığmasındada değilsin.
Bir edimin sadakatte üstgerçeğisin dualarımda.
Ve aynı zamanda bitimin bitimsizliğidir tekrar gidişin.

Sonu yok sade tekrarın anlamı öğrenilmiş sonlu olanlar. Gerçeklştirilmeyenin edimsel yürek dilimde parçalanmasısın. Bu belki de özümde kutsal olan sevdadır. Ve şafakta ışığın solup karışıyor güne. Bir celenk gerekir diz çöktüğüm gözyaşlarıma. Gururuyla dimdik o kadını inçiltmeden. sesinde yalnız sen ve sende olarak boğulan benle.
Koyveriliş hizla kefensiz toprakta dogumdur gerçekten öldüm.

Gerçek sahibi ilk durağıma yolculuğum.

Paylaştığımdanmı hayatı yoksa kış ortasındaki bahar havasındanmı bilemiyorum.
Uzun yolculuğun yürüyüşleri sadece huzur ve birazda kaçamakmı.
Sonucu kaybedeciğim yürümeye devam etmem.
Bizden bihaber önce koşabilmek.
Dönmesine izin vermediklerimize bir sohbet edasında gidişmi.
Yokuşları aşıldıktan sonra sokaklar çıkar karşımıza.

Rüzgarın düne inat savurduğu anıların yaprak edasında fısıldadıklarına bir kanıp. Ulaşmak kaybettiklerimıze adaların ardındaki saklı mezarlarımızla.
Sarp kayalardan köşküne ulasamayız.
Yangın yerine dönen izler.
İtinayla saklı kalır bizdeki biz.
Buluşmak üzere ayrılmiş yollarımız.
Yenik düşsekte

Gittim içimdeki koca dünyamdan.
Tüm dizelerden döküldü kelimeler.
Yüzün gülümsemez hayatın çaldıkları daha yaralar açabilir.
Ateş altında kaldı ilk kurşunu yedim. Korku kurşunun sıcakken hissedilmeyen acısıdır. Neden sonra iç acısı biçimindeki acılarım etkilidir.
Kaygı ve ilkinin aldığı şiddettir. Çok uzun sürer yürek acısı. En sağlam sınırlarımı çizdim iki ucunu bırakmasanda.

Kendimi öldürdüm saklamadan boğuk kahkahalarla güldü dua ederken mezar taşları. Şaşırmamıştım küçük düşmeyi çoktan göze almış duygusal yanlarım.

Ve insanlığımın ayak bağı yardıma muhtaç kendisinin sevgısinı kazanabilmek için. Saklamak istediklerim asla mutlu etmedi
. İntihar eden kelimelerle

Gölgenin kadınısın artık ruhumda.
Bu bir suçlamada değil.
Karanlıkta kalışın için değildi dualarım.
Öfke, karalama suclama bir kırgınlığım değil.
Tetiklenmiş gidişini hayretle karşılıyorum.
Adlandıramıyorsun belki de kendine doğrulttuğun öfkeni.
Hiçbir şeyi acıdan öteye soramıyorum.
Kıpırdanıyor çıkış bulmaya kırgınlığın. Bir kızgınlık uyandırıyor ben bittim kalmadım artık. Sözümün Önsözümde sadakatin soluksuz besmeleyle okunuyor. Son cümle açıkça anlatacaktı gidışini gelmiş olsaydın.

Ne de olsa bu bir yol üzerinde hep beraber yürüyeceğimiz.
Can sıkıcı bir hatıra bırakmadım.
Suçlanacak ısımler eklemedim gidişine.
Sustum uğursuz bir odanın duvarının dibinde nice günlere

Hangi mektubun kimden geldiğini unutmadım.
Hangi elin yazdıklarını bilirim.
Renk renk yüzünü buruşturuyor nefret.

El yazıları nefret ediyor duygusallıktan.
Tiksinen seyahatler sivri ucuydu körüklenen küçümsemelerin.
Kalbinde ona bir yer ayırıp ayırmadığını okuyordu dua ellerim.
Yaratanın şanı içindi kadın için besmelem. Sürtünmedi sözüm özüme. Çağırıyorsa titreyen sokağa atılmışlıklar. Tuhaf bir zevk alıyor saklanamayan genç gülüşler. Ve bir felaketi seyretmek için kurşun yaralarımla.
Arkasına yaslanmadan göz yummadım kuşkulara.
Hiçbir zaman saklanamayan dizelerim başlangıcıydı ölüme göz yummak için.
Ve bu onun için bir felaket benim için duaların mekansızlığıdır

Hep kavgamı edeceğiz.
Akla vuran hallerle.
Anlık bir düş değildi senin uyandırdıkların.
Ufkun dışında bir tavırsın. Meraka bırakılmadın iç sızımın duaya kalkan elleri oldun. Gizli açık var olan duygunun arınmasıydın.
Bilemiyorduk edanın iç bereket olduğunu. Seçilmis temsil edilen vefa duygun. Gelmemeye özendi gülüşün hasretı gözyaşlarına.
Bir sohbet aşka küstü iç buluşmalarla.
Kalbinin üzerinde biriken zamanla ufkumun dışında tenin.
Hırçın bir özne dalgacı tavırsın. Düşünülebilecek nevrotık duygu tozunda cırpınıyor gayretimle duaların.
Yeni bir görme biçimi öğretti sırtını dönen sevgim
Ödenen bedellere inat alaylı kimi zaman ironik.
Pagan inançlarına döneceksin

Hicvetti aylak kör alışkanlıklarım ikiyüzlü hayata.
Kavga edip durmak istiyorum bahtımla.
Acı bir nüktedanlık sakim olsun duygularımda.
Gözyaşinın ardından gülümseyen tiryakiliklere inat. Huysuz ve geçimsiz olmalı sivri uçlu hayata. Can sıkıntım dokunulmazım. Düşsel bir çakışma küçücük bir umut. Sanki söndürür içindeki derinliği. İflas etmiş sadakat sevgiye ve söze. Yabancilaşmak gerek yaşananlara. Yeminlerim bozulmaz hazan yùklüde olsam. Mağdurda değil duygularım. Hor görmemkı acı çeksemde duygularla. Şeytani tarifsizlıklerımde olmadı.
Çarpıcı ve sıradısı bi öykümsün.
Değişmeyen karanlık yüzünü göstersede.
Benim besmeleyle alnına konan kaderim kutsalım var.

Hiç telaşsız nüfuz ediyor dualar kalbine.
Uç uca bağlanmış sırdaşı yalanlara inat.
Yansıtır vakaralarını yetiştirir ruhumu.
Kalbi temizler arasında ne çok kirlenmişim

Biraz yersiz yurtsuzda olsa beden.
Dilim kalbimi temizlemeye yetmiyor
Ruhumun keşfine şapka çıkartır bahane serüvenim.
Hakim olamadığımız manilerle kaderimıze yönlendirir serüvenler.
Gelecek hayallerle geçmiş ise yalanlarla yüklü kurmaca hikayetlerden ibaret.
Onlar bizim komşularımız. Lekeli kılınan yaşamlara inat. Hıçbir mahsur görmüyoruz hayatımıza davetler tutkulu.

Deliliklerimiz azıcık düşünülebilir.
Cesaretlerımız korkak özgür ruhlarda.
Hayal kırıklıkları birşey kaybetmiş değiller.
Çoklukta kucaklanıyor yalnızlığımız.
Yasak aşkın meyvası sessiz sedasız can yaramız.

İbrahimi bir dinden ademceydi besmelem.
Makamı mahmuddan da yoksa dostlarım.
Elbette vardır dervişlerden gönül bağlarım.
Ağlarım ağladıkça zayıflasada imanım.
Kudüse dönen kabeye giden yöndeydi seccadem.
Henüz velilerle tanişmadık. Alnına konan besmele bu delidendir. Günah ilan edilen insan. Hümanist aydında değilim günahı terk eden. Herşey ondan insan değilsek. Kimsenin anlatmadığı uğursuzluk sayılır.arka arkaya yaşananlar yıkımları kentlerimizin. Üzerinden geçen katarlar bekleyerek büyüyor.

Hiç tanımadığım insanlarla keşfediyorum Tevekkülü.
Çok tanıwadığım hiç görmediğim insanlar var.
Düşüyor aklıma yokculuklar.

Hayatları merak ederek uzaklara gitme fikrım.

İki dünya arasında mühtedi'yiz kimseye söyleyemiyorum.
Hasretten geberiyorum sevdam.
Değişmesin sakın yüreğinin içindeki dua bağların.
Korkusuzca yüzleşmekle hep saf olacaksın.
Kabına sığmayan içgüdülerle sevgi soykırımı yaşıyoruz başımıntacı. Her şeyiyle yeniliğe gebe bir hayat. Doğum sancıları içinde kıvranıyor yürekler. Birbirine karışamayan beden ve lal olmuş dillere sahip bir çocuk hayatlar. Varlık nedenimiz unutulmuş. Çok şasırıyoruz sararan resimlere bakınca.
Yanlışlıkla keşfedilmiş buluyoruz sevgileri.
Yıllara inat soykırıma uğrayancı serüvenler.
Kendini dıştan kuşatınca zihinsel uyanış başlar.
Eğer adanmışsa sevgiler bir ömür ben uyanık kalırım duaya.

İnsan bencilliğinin altın çağında yorulmuş sevgi.
Umrundamı insanlığın kırılgan ruhları.
Düşlerin hüzünlü dökümü. Yaralı bir kurt gibi gitgide daha çok yalnızlaşıyor sevginin dağları. Üstüne bastıklarımız ezip geçtiğimiz ne oluyor peki kırılgan ruhlara. Her seferinde biraz daha başlangıçtan uzağa savrulduğu kesin sevgilerin.

Gönüllü sürgünler sevgiden daha reva görmekte.
Kendi pimini kendi çeken kırılgan ruhlarda duasız.
Anılara sarılmış çığlık çığlığa kayıp olmakta duygular.
Duasız sevgiler savruluşta.
Sesini duyuramıyor hayatta.
İnsanın aynası duadan uzaklaştıkca kayıpların altüst yıkımları ateşleşir.
Savruluşun yankısı damgasını vuruyor adı kaybedenler klubu

İnsan olmanın huzursuzluğu var.
Seher vaktinde gidişine izin verdiğimiz çelişkilerde.
Geç olmadan söze uyduklarımız. Soluyanlara ulasılmak istenen beyazlık karanlıklarında gizlenmiş. Acıyla dokunmuş sonsuz zaman. Beslenen yürek dilimlerımız sesi sese; sözü söze ulayaran dualardır.
Muştular yolculuğunda tanıştıklarımız.
Yansıyanlar ben olda gör der gibi. Uykuya doymamışım eksik tartmadım sevgıyi.
Çok büyük keyifle okudum gönüllerı.
Hepsinden önemlisi yeni rastlantıları insanların yalnızlığa.
Dayamişım duayı hançer gibi ruhlara bağrına şeytanın.
Gecenin geç bir saatinde bahtı kara mabetleşmiş yanlarına.
Kapısını çalıyorum şafağın ısıklarını görmeden Yürüyorum

İnziva hayatımın meczubu o kadın nerde?

Yüzüne bakmaya utanıyorum resimlerinin.
Bilge insanlarda anlamıyor öte alem gezginliğimde onu aradığımı.
Bir yerde oturup kalamadı zikrim.
Sırrın peşinde geziyor diyar diyar.
Bu ne ilk ne de son göreceklerim harflerdeyse kıyılmalı nikahım ölümle.

Zamanın insafına bıraktım hadi uzat nerdeysen elini.
Dahilikle delilik arasında da değilim.
İlham kaynağım onun yolunda bire parça olmaktır.
Ateşsiz ne işe yarar odunluğum.
Vicdanın sesini yenmeli zikrimin ateşini bulmalı.
Seçenekler farklı kılandır.
Zekam kıskanmalı aklımı akıl bulmalı zikirle güneşini.
Üşüdükçe nefes hırsızlığımı ısıtmalı zikrim hazırlamalı toprağa bu bedeni

İrade ve zorunluluk arasında ilk ser güzeşt yaşanan seudalar.
Soy ıslahımızın en uygun şeçeneği uzaklarda kaldı.
Kaybolan cennetlerimize duyulan özlem ilk günahta.
Yoldaşımız hakikat ve derinlıkteki bir bakışta.
Akıl dışı Hurafelere yenik düştü şüpheci inançlar.
İki kutuplu yabancılık içgüdülerin yazgısına dönùşùyor.

Huzura kavuşmak için en yaygın dil duadadır.
İçten dışa doğru kendiliğinden coşkulu bir taşmadır aşk.
Bizi istila eden vazife soylu arayış.
Yazdığımız şiirlerle yetinemiyoruz.
Anlayışı bulmalı sunduklarımız.

Tereddütlü adı sevgi olan varoluşlar şairin dayandığı sınırmış.
Mirım içimdeki çoşkunun cevap vermesi için nasıl yalvarmalı insan isyan yoksa

Estağfirullahım zikrediyor besmelede!
Itri'den bestelerin çalındığı vakıtti.
Aşk hassas terazisinde tartmaya devam edecek gidişini.
Hep saygıyla anar dualarım.
Birine güle güle derken, başka birine hoşgeldin demezki sevgideki imanım.
Yeniden erteleniyor sensizlikte bir başka sefere ölüm.
Soluk kesici bir serüven çıkıyor ortaya.
Sıradan yolcu olmadığım çıktı ortaya. Genlerim sende doğulu ruh, batılı akıl ilk ilhamsın dualarda.
Geçici meskenim değilsin.
Ruhumda ahlakımda zevkimde dilimde kökümün özü yeni bir söylemin dualarda keşfeder
Nasıl mayalandın sadakatime teşekkül ettin.
Saygıda kusur etmeden sevgine hep dost titrer ellerimde dualar.
Son matemime işçiyim.
Kuraldışı bir arayış tahtıma kuruldu

Kahkalar sessız.
Her ne kadar uzun görünsede küçümseniz dünyalarımız.
Edebi niteliğıne büyük haksızlıklar yaptığım duygulara alışkanlıklarımız. Klişeleri başlı başina bir ebedi şölen sunuyor duaların. Söylemek mümkün sırrıyla birleşince ruhunda. Ölüm ve ölümsüzlük arasında. Avuçlarımızdan Uzanan bir sıcaklık verir ötekı dünya. Bir aşkın üzerinden anlatılanlaradır. Aşk odaklı dua imzalı ölü olmadığımıza emin olur sevgi. Farkında olunmadan alev alev yanan sıradışı yaşamlar mozaiğine eklenir duygular.
Bu yaşamdan daha bùyük olan.
Bir avuç küçük bir kalbın arafa gidişıdır.
Bir yanılgının yüreğe dağılışıdır.
Sanması tekrar tekrar yaşanacaktır.
İstenmeyen kargaşa

Kapıları açan kaybolmuş.
İzin vermeden sesler.
Önerilenler beni düşündürmeye yôneliktir.
Kulak vermeden koşulsuz yerleşenlere inat.
Talep edilen dile getirilemeyenlerle.
Sevgi ve saygı onurunu kazandım.
Kırgın ve uzgün ifadelere inat kelimeler şiirleşiyor.
Ciddı olarak duyguların tercümanı doğal kapsamlı bir sıfatı toplar yalnızlıklara inat. Bizi kurtaran ve yenileyen duadır. Bir mana anlamak ıçin her defasında istirham ediyorum.

Hürmetim sonsuzdur.
Tercüman oldukça dualar.
El kaldırıyor günahlarıma görüşmelerim.
Başka insan olarak ôvücü mütevazilîğimde can çekiştikçe.
Dün ùzgünmüydu ses çıkarmıyor.
Aradan yıllar geçtı sohbetım hala dante gibı şafak vaktine

Karşılıksız aşk hiçte kolay olmayan idealim.
Bu da yetişkin yaşamın yarası büyük umut vaat eden.
Çağın törelerine ters düşsede sevgim. Aksine güzel kadın kahramanım uzak durmuş göreceli itibarda olsan. Sunacağım insan yüreğinin gizli hazinelerine inat saklı tutacağım. Suskunlukla mühürlensende düşünceler umutlar hazlarla ifşa edilsede bozulacak büyüleri. Yazdığım şiirler tutkulu saplantılı bir aşkın ürünü. Hayata yumarken gözlerimi güç bela gizlerim askımı.
Tebessümler kısa ömürlü günün güneşi.
Gôrmek için değil saklı tutulanları veren kadın.
Dualarla bestelenıp sayısız kere zikredilen.
Yorumcusu oldu rüyalarımın.

Şiirlerimin ilhamı sen değimlisin! ..
Bir şeyin özünde yeryüzünün merkezi dualarımız değimli?

Gönül Derdime infal

Aferin!

Gülüşlerin sesi yok dertleşmek yasak.
Sevgi için tutunmak yasbak!
Su gözesi gözlerimizden damlalar yasak!
Bilmem bilınciyle şiirler yazmak yasak
! Aynı çerçevede bir bütünlük oluşturmak yasak!
Bir uçtan sona ulaşamayan mecnunluk yasak!
Olup bitenleri yazmak yasak!
Rakamların arasına sıkışmış zamanın bilançosunu çıkarmak yasak!
Kendine dokunmanın hakiki öfkesine kızmak yasak!
Okumak zaman zaman gözyaşlarımızın tuzundan sevgıliyı tatmak yasak!
Külden ayrı ateşte yanarak kalbe dokunmak yasak!
Biz bize taşıyacak çocuğun elinden tutmak yasak!
Uc uca eklenmedi öykümüz bana unuttuğunuda yasakla!
Unutma kültürünü bozan dualarım var!
Yakın geçmisse ölümdemi yasak

Anılarda yalnız kuşkusu olmasın sevgim keşf-i kadim bır çabadır dualarım.

Açık gözler hayat yazımıza esrarengiz bakışlar. Saf kan bir kadınsin limanında sonsuza dek. Direngen tavrın dualarıma rivayet.
Adını veriyor dizeler yüreğimdeki semte.
Menkıbeleşiyorsun duaların dôngüsünde geleceği şekillendirmenin bir yolundasın.
İddia ediyor bilincimde kemikleşen anlayışın.
Sadakatini analiz etmek geçmişe dônmek.
Kendine yer buluyor dualarım.
Peşine düşen azılı katilinle mücadele ediyorum. Kıyameti koparan hayalperest kimi idealist insanlar arasından aldım.
Kimliğine kavuştu ayrı duran sevgin.
Umut ve özlemle kıyameti kopardı sevgin şeytana inat.
Hüzünlü bir sadakatsin

Bana unuttuğunu söyle son günlerimin meclisinde.
Unutmak suçtur rab katında.
Unutturmakta suçtur bir tazelemesidir dua
Son ziyaretler hep yastada olsa.
Yarım kalmış uykum suçlu şiirlerimi yazan o adamdir.
Hatıralarda affetmez dualardan bahsetmiyorum.
İdam cezam verilmis son kararda okunmadı yüzüme. Aşkta yasak değilya sevgili. Ona beni besmelesiz asanlar karar veremezler ya. Boyu kendine yetmeyenlerin oyunu sehba üzeri vahileri. Erişilmezliklerı kendi acılarında sevinçlere tecavüzlerı. Yüzleşmelere yüzünü korkusuzca dönemeselerde.
Örtmek için hissizliklerini bir kürek noktalayacak.
Felç ettikleri duyguların yas tutmalarıda yasak
Biz ile düşlenendi göz göze

Belkide aşk şiir adlarına dizilmiş çöl musikisi bu avuca zamanı dolduran.
Sevginin ırmağının üstündeki sisler.
Bilmiyor beceriler akıldışı körler meselesi belkide.
Kendi portresine düşen aynanın gölgesi gibi
. Yokşa çocuk oyunlarımı.

Ben göremedim ama açık havada düğün halayıda diyorlar.
Ben bir ağaçkakanım kelimelere. Kaplumbağa benzıyor duygularım. Bulutlaşan hasretım bir başka yıl sanki. İlk yazın sensiz acısı kusursuzluk. Koşmaya davranırım engin yanlarına. Çıplak ağaç bağlılık sunumu sanki köküne.
Yaşam öyküme kısa şarkı aşk.
Krizantemler hep sonraki şiirlerde.
Duygularıma aşk köylü düğünü diyor.
Yazdıranını arayan şairim bir şiir yazmak istedim ikimize.

Bir başka duygu içinde icra ediyorum yokluğunu hasretle.
Süprizler yaratıyor kelimeler nazendeleştikçe.
Çocuk safiyetinde merhabalarım.
Uyumun heceleşıyor ahbabım gôrücüleşiyorsun.
İrticalarım dizelere seni güzel muhatap kılıyorsun.
Sevdaya feryadı aşkım.
Kalbim hasta gibi aklıma.

Bugün hala ömrüm uzun yarına.
Naklediyorum yürek haneme görebildiklerimle.
Sineme tabip aşkın çarelerime haleti ruhuyem nerde. Ne olursa olsun makamında biçimleniyor duaların. Tarafımı arıyorum niyetsiz amellerle dolu insanlıktan. Özyaşam coşkum bileşimini yarattın. Şekilde isim değil dilde duanın doruk noktasındasın. İzdüşümler yanlış anımsıyor.
Kapılarında kuralcılık yokki kulluğun

Çocukluğumuzun izleri hala benim şarkılarında.
Tüm güzellikleri sığdırıyoruz bir aşk şarkısına. Yada boğuk sesimiz hasret sitemli limanımızdan ayrılamayan vapurlarda. Gitme kallarımız acıları duyumsuyor.. Sevmek için cesaretlerimize karşı koymasak eğer. Nereye gidebilirki umudunu yitirenler. Fersiz sezgi gücümüz duaları sevmemiz gerekir.
Sen bir yana ben tek başıma seni ben yalnız bırakmasada çaresiz salınıyoruz.
Gönül gözümüzde candan geçmiş.
Belletemediklerimiz yıpranıyor konuşmayan yanlarımızda.
Yoksa koruyamıyoruz çekilmeleri.
Bohçamız ben bu yürekte duramamanın coşkusuyla bağlanıyor.
Ayrı ayrı yollara çıkmak için gidiyoruz.
Bir elim sende nereye gidebilirim

Gözyaşı ve gururla gitti kendimizle yaptığımız anlaşmalar.

Sevgi filizlendiği zamana sadakatle besmele hakkını veririr.

Dualar sevginin sesinde durulan duanın gücü unutulmaz ham yetenek olur sevgilıde.

Dilenir kelimeler övgüyle sözü yönlendirir dualar.
Ağlar söz sesin melodik ifadesinde ilahileşen gecede okundukça sevgili.
Arılık ve berraklık okuyuşundaki mükemmellik derin hisler duygulandırır duaları. Betimlemeler muazzam sadakati icra eder sevgilide.
Seçimi kusursuz fışkıran güçlü sevgili duada.
Zirvesinde titizleşiyor işgal edilen yalnızlaşan hayata rağmen sevgili.
Dualarla yaşam durur en sevdiği cami olur ruhu kaplayan merasimler zikirlesir seugilinin yüzünde

Kendi içinde garip yalnız çekenlerin mektupları birikıyor.
Sözcükler gibi kırhk parçalarla dolu şehirler.
Aklın özgürlüğu sokak sessizliğinde iç acıtıcı bir yalnızlığın içinde. Duyguların özgürlüğü dışavurumumuzdaki tutsaklığıyla tezat meydananında. Ustaca sevmeler çileleşen zamanın kırık parçalarında sürekli gezinmekte.

Mahküm dônemler gözönüne seriyor sadakatimizi.
Kendi içinde garip bir yalnızlığın sancısını çekiyoruz.
Çatışmalardaki bilinçsiz döngümüz uykusunda.
Sevgiye oynanan oyunlar anlatırken mektuplarda virane kelimelerimiz.
Hızla geçip kendimizden huzursuzluğuna geri dönüyor duygular.
İnce bir eleştiri zamanı okumak kendini var etmek yarım zamandadır

Madalyonun öteki yüzünde günahın öteki yüzünde asıl sorun aramak.
Yıllara inat ağırladıklarımızla karşılaştıkça.
Sokaklarımıza dökülmüş çınar sandığımız bizden duygular.
Konuşanlar severek özlenenlerde.
Ayrı düşen duygular söyleyebiliyormu?

Estikce dili çözülen sesini seveceğiz bulutlarımızdan damlayan gözyaşlarında.
Değer yaratma heyecanını tetikleyen çok sesli albümlerde saklı günaha dualar.
Canımız yandığında tasarımcısına tutulur dilimiz.
Destek olur dünde saklanan iyiliklerimiz.
Sahip çıkar yeniden doğuşta sarhoşluğumuz.
Yananlar arasında hasret tamamlar yürekten akan duaları.
Vicdan avazında acılı süretler.
Ne idim ne oldum der yan yana gelen değişmeynle

Kendi içinden kendine içine bir yolculuk sevgi esasında.
El emin olana salavatlarımız

Vazgeçmedim kaybettiklerinden zamanın.
Aşk şarkısını yağmurun sesinde bekliyor dolunay.
Elimde çuha çiçeğiyle bekliyen kocaman bir rakam oluyor zaman.
Kente kaçanlara inat karayellere kapılıyor genç aşkım.
Yaban çiçeklerinin bakışları duvarlaşıyor. Belkide aşk yasak sıradışı bana. Yada penceresinde hala genç kadın. Buğday hasadına dònüyor vakitsiz hallerim. Sadece bir şey demek icin aldım aşka yaban çiçeklerini.

Yalnızlığın dansı için uvertür belkide söylenecek aşk şarkısı.aşk yasadışı bir şey sadece bağlılık sunusu şairin duygusunda.
Yada ben bir ağaçkakanım aşka şiirle koşmaya niyetli bir çocuk duygum?

Mutlu hakkaniyetli dostane komünel hayatlar kurmayı başaramıyoruz.
Bölüşülmesi gerekir güç, bilgelik ve sevgiyi rastlantısız.
Mütalaa bilgi olmasada erdemli bir dünya için.
Seyrüserüvenine harikulade ütopyalara ihtiyaç duymadan.
Yalnızlığın zindanlarında, prangalarda sadakat, engizisyon duygularla sürgünlerde sürünmeden zamanda uyanmalı hiçlerimiz.
Eşsiz bir eser akıl. Önemi düşünce özenle okunması gerekir figüransız.
Kargaşa takdir edilmeden majôr görevler üstlenmeden sevgiye.
Tahammüllü olmalıdır sadakat.

Hic fena olmaz alt yazısız duygular rüyalaşan sevgiler.
Müsait olmali melez imgelere inat naiflikler.
En uzak mesafelerle senin yanındayım kadere inanırmn

Sevgide umutsuzluk baş edilmez bir yalnızlığın sokaklarında inançsızlıktır insanın varlığına. Hemen sonrası bulanık ve korkulu havası eklenir yalnızlığın. Yarım bir dönem olur ömùr. Dilin işçiliği geçit vermezken lal oldu.
Hiç birşeye his duymuyor bakamadıklarımız.
Durup kendimize soramadığımız şunlar pusuda nefes nefes çıra gibi yanmak için.
Aslolan kimdir veya nedir şehirlerimizde yarım olan bizde yarımını arıyor uzak bir yerlerde duygular.
Zamanda pusuda iki damla yaşlar kaderini tayin ettiğimiz duygularda. Her akıntıya kapılanın başına gelenler sadakatsizlikten sızanlar.

Gerçeklik duygusu yitmiş gerçek gibi gelen yalnızlıkta bulup kaybettiklerimiz büyüyor.

Sevgiyi anlamak çok önemli.
Varoluşsal bir sese dönüştükçe.
Bir karşı duruş katar düşüncelerine.
Zaman ve bilinç arasında kapılmadan anılara.
Sevgi mekanın gerçekliğine derin bir kuyunun içindedir.
Bilincimiz kendi kahramanlarının peşinde.
Bildiklerimiz şefiinde1

Yalnızlık çarklarında herşey silikken gidiyoruz.
Mehtaba karşı duran kimse yok bu yüzden sevgilisi çok. Kendi içimize gömülmüş kahramanlarımız. Külrengi sözcüklerle konuşuyoruz özdeşleşmek için. Zengin törelerimizdeki kırık dökük aşkların çağrışımlarına inat sorunları ince ince işliyoruz. Uzağa gitmiş her akşam gelenler bulunduğumuz yerden.
Dursa da ilginç sonlarında kara yazılar pürüzsüzlüğüyle kendi içine gömülen duvarlarımız

Sözcüklerin arasındaki boşluklar büyüyor.
Ama zaman parçalı yola çağırıyor.
Uzağa dùşen kuş uçmaz kervan geçmez bir yere.
Sadece bir ırmak var yıllara inat kendini varetmeye çalışan.

Umutsuzluğa sürekli dolanıp kişiliği olmayan sokaklardan
şehirlerden sese dönüşen cevabı olmayan aşığın umudu sözcüklerle.
Uzağa alışmak için zamandan korkutan sevgisizlikten gitmek
. Bazen bir başkasi olmak kendinle mektuplaşmak için. Uzak sözcüğü yaralı şehirden atılan mektupta. Bu şehirde bekliyorum. Didişmelere inat tutunmak için. Kendine hükümlü uzaklara tutsak yanlarımla.
Herşeyden haberdar oluyorum sevgisiz büyük boşluklara donuk renksiz şehre kırgın evlerdeki hayatlara inat.

Tercih edemiyor direnemediklerimiz.
Göze alıp büyük dönüşümlere ilham kaynağı olmuyor sevgimiz.
Cevap veremez yalnızlığımız.
Zorunlu hareketler serisindendir okumadıklarımız.
Bir ayrıcalık apayrı bir zevk derin düşünsel duygular dualarla irşad olmamızı sağlamıyor. Taş çıkaracak marifetli sınırımız sözcüğün tam anlamını bulamadığı meydan okumalarla beraberız. Tabirinde yansıttığımız düşleneni öngören mağdurun bakışına müşkülüz. Bilemediğimiz bir nedenden ibaret yok edişlerimiz. Öylesine hayranlık duyulacak bir karşılaşma.
Bir an önce oraya gitmek için.
Acele eder anlatımız noktalamak istediklerinde.
Diri ve cezbedici tutar dua öykülenecek hayat kurmalarındasın

Ucunda kendinizi buldunuzmu halka halka kendinize gidebileceğinız aynılıkta.
Biz dıyebilmişken günümüze niçin ve neden.
Nasıl gelindı yakın seyri yalnızlığın.
Daha yalansız olmak varken duada.
Dolanbaçsız kurmacasızken çırılçıplakken hayat gerçeği.
İçinde gayri resmi bir kimlikle dağılmak nediye.
Yaralarımıza bir neşter bir avuç tuz niyetine hani nerde dualar. Bir çeşit portre olmamalı albümleşen. Kahramanlar kendilerindeki içerıkle bir ağızdan öyküleşir. Yorum köprüleri birebir yaşamışlığın hakikiliğinde dua olmalı.
Epey yakındır sadakat kula. Kotaramıyoruz bizi oysa.
Yitik olmanın sesi değil bereket.
Yüzleşmeden ölüm yok kendi aynanla korkuyorsun oysa suclusun

Uzak kentlerimiz vardır.
Yokluk nede yakışmıştır görünmez sokaklarımız.
Yalnızlık caddeleri yoldan ağır ağır gölgeler duyguları düşünceleri.
Yok olan görünmez olan geçmişimizle uzak bahçelerimiz.
Unuttuğumuz bütùn baharlar uzaklardan gelip uzağımıza dokunuyor.
Gönùllerde kırılan dalların çatırdamasına katıksız kaçak yanlarımız.

Bütünleşen ne varsa karlarla kaplı şehirlerimizin sokaklarında.
Dönüşsüz yolculuklarımız sese dönüşen cevabı olmayan aşıkların umutsuzluğuna benziyor. Toprağa düşen donuk yüzler çocuk yalnızlığında.
Solgun yüzler dile gelmeyen sevdaların mahçupluğunda.
Ters yüz edemiyoruz insani sıkışmış yanlarımızı.
Çilelerimize inat seugi yürek fonumuz.

Katilimi bulmak zorunda sırrım.
İzini sürüyorum masum deeğil azat ettiklerim.
Beyaz gecelerden dalga dalga yayınlara inat.
Ölü bir evden öteki hatıralar ezilmiş ve aşağılanmışlarla rucu ediyor.
Buyurgan ve öfkeli ufalananlar ayakta tutsada.

Acımasız sevgiyi sindirmem kolay değil.
Habibi kibriyayı bilirmisin?

İnce bir varoluş sorgulaması içinde bulurum kendimi.
Kımıldadıkça yaşananlar alaycı bir göndermedir tutsaklığıma.
Kumdan kafeste bir varolus öykümsün. Gidişe rağmen mantığımla örtüşmüyor mahkum oluşum. Gelmeyeni beklemek kasvetle yüklü tasvirlere karşın efsunlu dualarım.
Yalnızlığım sevgine hayal işçiliği.
Savunmasız kaldım.
Yalnızlıkta ben bittim hayal peşinde koşup da doyurulmadım

Kaygusuz ve kalbsiz günahkarım belkide.
Bir suçluydu belkide sevgi.
Dirilmiş bir bulutun içinde kuraklığıma yağması bana vız geliyor.
İnancımın sarhoşluğu mucizeler değil.
Benim için karanlıklara inat ruhumun sonsuz huzursuzluğundaki ölüm.
Bir sürü sucludan biriyim sadece basit bir kişi. Sevgi insanı değilim özel bir yeri olmayan cüce. Vahdet-i vücut ta uçuverdi tasvirim. İlhamla konuşuruz menşei menkıbe olan hayatta. Uykuya hasret beden imana aç ruh arasında bir rüya.
Sabahlar hükümran gecelerime.

Gecelerim aç zikre.
Toz Pembe rüyalarda imparatorluğumu reddebilmek için.
Bizi biz yapan uykuda gelenle uyanıkken mi gelen.
Allahın kulu çok ben sırlarına talibim.

Kendi küçük etkisi büyük dualarda buluşmamız.
Yürekteki sözcüğün gizemini yazarım.
Amacında saklı dualarla.
Yanıbaşıma çökünce bir duygunun solunmasi.
Kafamın icini sekerek gezinirim gecede.

Her sözcük güzel bir dùş gibi süsler.
Kendımi biraraya getiren yakın duran yanlarınla. Bir öykü olduğum çıkıverir hayata. Hic peşinede düşmedim. Terk ederek giderim kelimelere düşenleri gezdıkçe gördükçe.
Tutunurum albüm olmuş anılarıma dualarla.
Dağılıp giderim adım adım semtimden.
Beni kandıran yitenlere inat.

Çıkmaz bir sokakta şaşkın kalmadan.
Yankılanırım yaşadığım hayatların odalarından dua olarak.
Emeklenmiş bir kaç adım daha atarak.
Aklıma veda etmeden sana uzanıyorum

Sinemde saklıyorum bitkin ve ölgün hallerini insanların
Sevgililer günüde neymiş
Tarif edebilirlermi sevgilide duanın tadını
Bir kadeh anlatırmı
Ruh için yakıcı hal ve ahvalde yadı cemil halleri
Kalbini dualara bıraktığın yerdedir sevgili

Dostluk ölümdür

Arkadaşlık kefendir

Aşk dua dua doğmak değimli!

Sen benim kabrimsin dünyamda
Kaybedecek neyim varsa yanan kalbe devasın

Sevgi servetinin hesabını vermek insan işi aklı selimde
Hidayet üzere olan dualar nasıl anlatır ki infakımı
Gönül ruhunda hu’sunu arıyor ezelden

Hakkın kelamında ne kadarsın bilirmisin?
Devraldıklarım devreceklerimden himmeti çok değilse
Hiçbir şeyin fayda etmediği zamanda
Kalbi selim isteyene ne vereceksin?
Nazırı ilahagahımla itikatımla bekliyorum.

Sözleri eğip bükenler arasında şahsiyet inşaatımda şifa diye dua dua bekliyorum.


½.. Bizimle Hasbihat… y.ed…03:40..14.02.2009 Garip Çoban Sıradışı

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 16.2.2009 19:13:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bizimle Hasbihat

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Engin Demirci