Mahur hicazın esrarında Şair’in Kabri olan şiirlerin öyküsü…
Uzun denemelerim olmadı tam olarak neyi aradığımı bilmesemde aşırmıştım duaları uyuyan yanlarına. Sürgülü bir kalple nöbet bekleyen sevgiyi dışarı çıkartıyordu dualarım. Soğuk terlememe değiyordu doğrusu onu sevmem. Gözlerini açtığında geceye dua dua sızarak geçirdiğim makamda anlamıştım onu. Kimin gönül evinden geldiğini de kiminle himmette ne konuştuğumu da hatırlamıyordum. Çakırkeyiflikten birkaç beden yorgun bedenin ruhu lüks evinde dua odalarında yığılıvermişti sonunda. Hiç birşeyin hatırlanmadığı uyandığı konuştuğu akşam değildi. Dün gecekilerden farklıydı panik halinde odadan çıkan sevgili kanıtlayıvermişti sadakati. Tuhaf bakışı hala koridorlarında.
Kaleme alınmayı bekleyen duygulardasın dualarda. Sınırlarımı aşan bir ruhun yerleşmesinde. Uyarlanıyor yansıyan öykün bürünmüş etime kemiğime. Tırmanıyorsun secdemin merkezine oturuyor kahraman duaların. Örümcek ağı gibi örüyorsun hücrelerimi. Bir formül buluyor tuttuğunu söyleyen sevgin. Söylediklerimede öfkelenmiyor yaptığımın sıradan insanların olağan dışı görünende başka birşeydin.
Hoşlandığını itiraf eden dualarla ilginç buluyordun sakin hayatı. Altüst oluşunu kaleme alabilmek cesur olmadığımı ortaya koyuyordu sevgide. Ve aslında hiç de ihtiyaç duymadığım zamanda açlığımdın. Yolumu kaybettim çok kazananlar arasında. Yoksul çok yüksek ilham veren sevgin.
Beklemediklerinle sarsılan ilişki kalbine dua dua akıyordu. Uykusunda son bulmadan önce satır aralarında kısa bir cümle dikkatimi çekiyordu. İntihar eden bencilliklerim söylüyordu hayatımın en kederli günüydü. Her inanan kişinin neye inandığını bilmediği çağdayız. Her sabah erkenden imsak vaktine inat geceden başlıyor savaşım. Hafif bir uykudan uyanmasına benziyordu dualarımın hareketinde kalbin. Harekete geçende en erken uyanan mahmurlukla saklamak üzere yorgun argın ruhuna yerleşen dualarım.
Garip bir şekilde yürüyordum güneşe. Acayipliğim dünya yorgunluğu kimsenin kendisine bakmadığı vakitte içime sıkıca bağladığım bir kaç dakikalık zamana inat dualarım.
Bu imanı besleyen ve diri tutan şey ise dualaşan iradeye dayalı karşılıklı davranışlardı kalbi acıtan bedeni yakan titremeler. Değerlerin sorgulanmasında tanıyıp tanımadığını soramayıştı. Kalpte bir tastikti ruha üflenirken bir yönü manevi sahih imanın mahiyetiydi. Amel olmadan ağlamıyor sevgilinin dualarında gözleri hakiki iman ve amelin bilginin sevgisinde gönülden inanmaktı davranışı ruhun.
Tereddütsüz kabul edip doğruluklarına gönülden inanmaktı diri kalman. Akabinde beyazlar giymiş kendisini tanıyıp tanımadığını soruşta hatırlamayacak bir sevgi. Şaşkın bakışları kadının orası neresi dediğinde gizlenmeyen neresi olduğu anda kaçamak bakışlarına inat dönüşmüş duygular uzun zaman aşk adında anılamayacaktı! ..
Pek umursamadığımın sonuçlarına katlanmayı yeğledi dualarım. Sığlaşan ucube yalnızlık kendısi gibi olmayı özgür başarı sayıyor. Birbirine benzetiyor öğütüp sevgilerı reddetmeyi kendi gibi olmayı başarı kılıyor.
Bense senin parçanım ruhunun sisteminde.
İçten içe ve sürekli nefret ettiğini sezebiliyorum. Seni bu sığ yaşama mahkum eden kaçışlarına karşı öfkeni bastırmak için dualarım. Nefretle boğuluşu biliyorum hiç bir şey yapamadıklarına besmelem. Asla korkularından daha cesaretli olamadığın yanlarına alıştığına kızıyor çaresizliğin. Alıştığın düzene ayak uydurmanın acısı zaman geçtikçe eleştirecek hoşgörünü.
Sonunda tek doğru şeyin sizin yaptığız şey olduğudur.
İlhamlar verir hicvederek duyarlılığını kabul eder. Sırların anlayışına bir gösterge sondaki geçişin bir simgesi imtihanım. Özgürce kalamamalarının nedenlerini anlatır sabır ve ahlak kendini dönüştürüyor. Ana temasında mücadelem yaşamdan dakikalar arasında hikmet arayışlarım.yarının dünyasına adanmış bir şeyler vaat edende ben ısrar ediyorum seni sevmeyi. İtiraf etmek gerekirki beni şaşırtan buda değil. Alıştık zira diyenlerin bakış acısındaki yalnızlığa göz süzmeleri.
Kısmen alıştım ben ısrar ediyorum onu sevmeye.
Dipte derinde ne var görelim sevgiliyi sevmedeki secdemde. Alıntı yok dile gelen sözde gülüp geçenlerımde olmadı.
Yüreğimden düşen besmelem alnına
Gaybın uzak yıldızında duaların ruhunda muhteşem ve mütevazı bir buluşmasın. Açık duruşun kadim olgunluğundan sevgide korunmalısın. Sızanın içinde en şaşmaz ve hassas ebedi filtrelerın sadakatin. Ayrıştırılman açık içine dalıp da engin ufuklarına doğru süzülensin. Değerliymiş gibiler için değişen tek şey aslında edebi semadasın. Bu uçma ruhu hiç değişmeyenle değil makamın erdemliğinde dualar bu ruhu çırılçıplak yakalar. İçinde yer almış olanlar başına gelen haller. Önleyenlere inat sevgili duan açık duruşundan çok iyi yararlanır aşkın makamına. İhtiyac duyar her seferinde sığınarak başlangıçların iyice gizler akışını. Gücü halini deşifre edene kadar sürüp gider
Karşısına dikilen yalnızlık ilk seçilmiş bir özel duyguyu akıtıyor ruhu dualara alıştıkça. Naifliğini nasıl istısmar ettiklerini açıklıyamıyor. Zorbalığa dayanan hayata tahammül edilebilir sevginin istismarında. Aşina özüne anlatıyor sevgiyi ortaya çıkaran dualar. Ruhuna tamamen uyan bir bakış biçimlendiriyor yaratıcı yanlarında. Teşhis ettikçe öteki kayıplar birbirinden farklı değil hepside nefsani.
Muhtemelen hep aynı dünya kadehinin verdiği sarhoşluk.
Tahmin etmiyordu yaşadıkları üşütmüyordu artık uzak yıldızdan gelen ışıkla kopuyordu. Parçalanışı anda yaşıyordu bismillah dedikçe çok güçlüydü odasındaki yalnızlıktan doğuşu. Engin bir tecelliye benziyordu dua
Delilik tecellisine hiçbir çekince duymadan sevgisine mensup oluyordu. Hayatın feci yüzlerini artık makyajın kapatmadığını görüyordu.
Kesip kopartılanlar değil kopamayanların zikri olduğunu anlamıştı bismillahla.
Ölüm dostluktur, ölüm sorumluluktur, ölüm aşktır, ölüm gelişmedir, ölüm duadır, ölüm inanmaktır, ölüm yüreğimdir, ölüm temizlenmedir, ölüm semalara yazılan aşktır besmele.
İnce ve duyarlı yunus balinanın içinden nasıl geçtiyse öyle geçtin dua bulutlarımın içinden.
Mücadele içinde önemli bir yerin masum hissetmen. Beklentileri karşılayacak sonda ilkte bırakıldın. Muhteşem ve mütevazi bir buluşmasın bence.
Razı bizi seven ve sevdiren tamamen uyan şimdi
Artık tefsirimsin müjdelenen sakın bağırma. Öyle bir hakikate vasfettik sevgiyi. Öyle mecnunuzki ey sabır nefs çekilecek artık tüm hastalığın zevalinden doğan ruhani lezzetsin.
Yanlış bir surettesin aynalar göstermez. Sürurum divanelik kaç gecelik bilmezsin.
Geçmişi geleceğe dağıtmadım. Gelecek günler gelmedi sensiz henùz mertebeme sürmedin yüzünü.
Bütün kadınlarda onu seveceğim yaşamak için acele ediyorum belki de ölümü beklemekten sıkıldım.
Yürüyüşüm hep sekiz aylık çocuk yaşamasızım. Yaşamaktan soğuduğumu sanma sakın. Zorlukla biraz daha yürüyüp duaların gölgesin sığındım. Ne demek olduğunu pek kestirememiş olsamda döşenmişim cayır cayır yanarak tenhasına
Yanlışlarda inanlardanda değilim lehfi mahvuzda dönüşüyorum. Sevgide aldatmayı alışkanlık haline getirmiş kahramanlar arasında hallerim zikrediyor onu bekleyen güvende. Her nefes alışında hayata dönüyor meyillerim emanetinde vazifem. Alışkanlık haline getirdim arkamı dönüp kendimi dünyada aldatmayı nakışlıyorum.
Geride bıraktığımı tarık suresinde parçalarımla yaşayabilmesi için ihtiyacım. Düşünmüş önemsediklerim yanında olmazsa dualarım. Berzahı yaşamaktan vazgeçebileceğini müminünde yasin hiç aklıma gelmeyenlerı getiren aşkın şevkini hikmet arayışımda dehşete düşüyor dostluğum. Hafife aldıklarım arasında yüzüstü bıraktığım kadın için önemliydi imsakta dualarım.
Derin derin soluklandı duaların duvar dibime ulaştığı vakitte istifimide hiç bozmadım dünyaya karşı. Beni ele veren mezartaşım olmasın isterim. Dalalate düşüp boğulanlar arasında tastik edemediklerim. İzharımda sende benim gibi utancından kızar sevdiğim.
Hala kendin için bir şey yapacakmısın?
Aşkın bitişinden gelen bir adam utançla görüyor nazırını. Dualarının anahtarını bana ver ruhumu cem ederken. Dün gittiğin gibi her gece geliyorsun varoşlarımdan. Gerçekten karanlık bir dönemde yaşıyorum yakıcı azapla. Bana verilen ömür çok uzak amellerimde. Başkaldırı yokken siz dualarda yükseleceksiniz. İstiğfarım haksızlığa öfkem estağfirullahın hoşgörüsünde dostluğum.
Yorgundu ayağa kalkmaya sıralanmıştı almaya üşendiklerinin arkasına sığınmıştı. Yaslanıp şampanya rengi hayata duvarlarına astığı tabloların seyrine daldı dualarım. Belkisiz kaç kez seyre koyuldu kocaman dünyada bir resme sarınmıştı dualarım.
Çok özlüyor olmam düşümdü göğsündeki nişanı görmüştü ruhum.
Başka yerlere bakmaya çalışmam hizaya sokuyordu hislerimi. Eşit uzaklıktaydı ve hepsi de bir hizada olacak şekilde dikkatli gecelerim. Görebiliyordum göz yaşlarının eğri akmalarını gönlüm dayanamadım. Emin olduğum bir yürekti oturduğum. Daldı gitti tutkunluğum hayatın bozuk kendisini rahatsız eden kaynağını düşünüyordu artık.
Dualarla yıkanıyordu tıkanmış ruhunda
En zora hazırlanan cimrilikteki sevgi hiçbiri. Yüzlerce sey düşündü insana dair duyarlı ve incelıkli bir insan elveda yürüyüşünde dostça. Çağın virüsünde yalnızlıktan istifa edip ayrıldı sevgi. Sızlanan kalbindeki sabırla elemlerden kurtulmak için hep kaçınmaktı kendinden. Dertleriyle uğraşan dualarla bu yaştan sonra başarabilmiyin diyordu. Sıkıntısı sevgide zorlu bir yoksulluk yaşadı çoğu kez. Yüreğim ölenlerle toparlanmaya ôdül kazanmıştı sessiz sedasız öyküsüyle yarin. Değişen dil ve şaşırtıcı duygusu tanınmaya başladı tutunamayanlar arasında öne sürüldü emri ilahide ruhuma dua dua.
Tanınmaktan öne çıkmaktan özenle kaçınanlarla kendini anlattı ruhuma aşkla.
Dünyaya bakan tarafımla gelmeyen ab-ı hayatın gıdası kadar gerçek. Çok yalın bir dille ruhumdaki yaşam parçalarınıda aktarıyor. Belki şematizme düşmüş gerçekleri çarpıtmakla eleştirilen camdan değil ebedi sadetteki arkadaşım. Yaşanmış yaşanmışlığımla kalırsa ölü diriltilemez esirliğim. Uyumu kaybedenlerin aynada makyajla yarışında yaşamımın son basamaklarını çıkıyorum. Kendimle barışık yaşıyorum kimsesizler mezarlığında yaşayanlara inat kendimi köleleştiriyorum bedeni ruhuna. Ne gezer gömdüm imgelerimi dönüşsüzlüğe övgü seugiliye dualarla tevekkülüm. Alanımdaki en beceriksiz yüreğim kuşkusuz. Ölüm beklentisine bel bağlamadan sevgili yolunu seçtim
Zayıf ve korkak değil yusufi manevi ateşim. Nedensiz taşımadım istencimle ruhuna dualarım. Durduramayacağım yüreğim kuşkusuz duracak kendiliğinden avuntusuna sarılmadan tadıyorum duaları.
Avunamayakmışım manevi olsun mu?
Bağım kendim için dua öylemi?
Sözcükler sınırlarını zorluyor dualarımda hikmet arayışlarımı.! Dayanmalar bile hükümlüdür. Durmadan üst üste yığılanların aldatıcılığına inat. Acıyarak kendime duygu eksik yenilmeye layık hayat dualarım yusufi kuyusundan çıktıkça.
Duyamayacaksın yaşarken ruhun!
Anlatabilmeliydin şimdi neye yarar algılayamamak korkusu. Yitirmek istedi acınası zavallı sefil adamda duygu. Oysa şimdi neye yarar duyamayacaksın adını
Uzun yolun daha yarısını bile aşamadım.
Diz çöküp titreyen ellerle gördüm seni yürürken. Geri dönüşü olmayan gidişinde terketti beni. Uykudan kalkalı çok olmadı onunla gitmek istiyorum çünkü seviyorum uykuya dalana dek dünyadayım. Yalnızca burda önce seni ister bizde diyebilirim ben yerine geldiğinde dualarla. Bildiğimi sen de bil mutluluktan hala buradayım. Unutmadım söyleyeceklerimi seni tutmalı yanan ama tükenmeyen sevgilimsin. Yeniden rastlarsan bu kadar çok sevme beni beklenmiyorum gülümseyişim duygusuz. Söylemiştim sensiz yaşayamayacağımı bir şey gibi sundum dualarla.
Düşlere hoş geldiniz diyen üşümeyi bile unuttum.
Ben gördüm kendime de söyledim ah bizi
Tehlikeli bir tür öteki ben dünyalara yolculuk yapmaya zorlayan yaşadığım dünyadan çekip çıkaran dualarla. Tasarımlarım geleceğin ruhani tasvirlerinde insanın yitip gitmesine inat. Bugünün kalıplarından doğuyor yalnızlık. Yarına taşıran hoş sadada dualar işte bu aşk. Tutsağı olmuş bir kaç dehadan biri duygumuz. Hiç duyulmamış kelimelerin dualarla ruhta buluşması boş vakitleri dolduran. İçini saran vesikaların yazma tutkumuz küçücük fırsatlarında sıkıştı duygular. Bir karar vermesi gerekiyor hayatına devam edecek bilinmeze dalarak onu keşfederek. Kendine özgür bir dünya kazandıracak ruhun ilk seçeneği giden sefil adamın.
Okuyamayacaktık karşılaştıklarımız duada
Minnettar olmalısınız inanacak bir şeyler olması önemli değil insani cemler. Sadece bir yerlerde inanmaya değecek şeyler olduğuna inanmak gerekende doganın adıdır dua. Sahibini öldüreni hiç bırakmayan felakete sürükler. Teşvik edenler sonunu merak edenin hayal etmesindeki siperlerimizde kıstırılanlar. Perdede ben diyen oyunların sergilendiği iğrençlere tanık oluruz. Duaların derinliklerinde başıboş bırakılmayan hak dostluğumuz.
Unutulmayacak terk edilmiş sefil adamın yaşama hırsına sevgili intikam atesinde
Çıkmayan harflerde inanacak bir şeyler olması sonsuzluğun örgüsünde.
Önemli değil inanmaya değecek şeyler olduğuna inanmak gerek. Unutulmaz yüzü özledim
Biz sona erdik dünyadan ayrılırken sevgilinin dualarındaki cümlelerine inandık. Seyirimizde son kozunu oynamıştı ölmeden önce inanarak. Ne yazıkki bilmiyordu dünyadaki son kozunu çok yorgundu. Hatırlamayacak olan biz başaramadık kul olma sınavımız sona erdi yaşamak için acele ediyorum. Düşünceli yoksul bir akıl ise gönül yatağında bitkin. Islak karanlık dünyasında secdede gözler ayrılmanın şaşkınlığı içinde duaların çığlıkları yankılanıyor ruhun duvarlarında. Düşünemeyecek kadar yaşamaya çalışmakla meşgul kalabalıklar.
Bu yoklukta hayatta kalması bile mucize duyguların.
Çok şey değişiyor okumasına müsaade edilende çobanlık yapmaya başlıyor dualarım mutlu sayılır
Saçma bir zaman kaybı ve ayak bağı yalnızlık. Vücudunu saran sinsi yalnızlık iltihaplaşmış sevgide. Gözlere yayılan iltihapta dünyası kararan sevgi yazmaya başlıyor. Farklı bir ses yükselen kalabalık ve gürültülü rutubetli yaşıyor insan. Duyduğu ıstırabı içinde yaşayana onu hoş tutmak için elimden geleni yapıyor dualarım.
Ne istediğini soruyor ruhum uykuda ona sık sık.
Beni kandıramazsın diyende ruhum kanmış ruhuna beden doğmadan. Zor geçindiğimizin farkındayız cevap vermeye çalışılan duyguda sen kendi işine bak sevgine dua etme işini de bana bırak. Yola çıkmaya hazırlanırken yazdığım mektuplarımla güce kavuşuyoruz. Kalmak istiyorum gücüm yettiğince ruhundayım
Ruhunda dualarla taşınmak nispeten iyi geliyor gün batmadan şafağa bunlara kaldık. Ne varki bedeninle karşılaşmayacak et yığınları arasında. Uyanış mertebemde nişanıma layık görülüyor ahlakı yücelten duaları. Rahmeti gazabı geçenin şefkatinde ümidim. Yorgun düşmek umurumda bile değil gecelerde kalbimde hissettiğim ateşli duaları göndermek istiyorum her ezan vaktinde.
Böylesine mükemmel bir zamanda hangi günahkar ölmek ister?
. Sürekli konuşan arşın altında bır şeyler anlatıyor. Misafirlerinin sayısı artıyor dürüstlüğüne hayran kalıyorum kusursuz buluyorum. Ben merak etmiyorum nasıl baktıklarını tahmin edebiliyorum. Gerçeği söylemek gerekirse mutlu bir hayattayım
Gerçeği söylemek gerekirse kimse söylemiyor mutlu bir hayat sürüyor. Çoğunun bir birini meraktan arayıp kendinden kaçtığı donuk ve renksiz bir hayat sürüyorlar. Gözlerinin göremediklerinde görünen ama hayata karşı bıkkın ve kayıtsız bakışla hayata karşı ölmeyeceğim diyor. Çoçukluğunu anlatan kitap yazmak istemiyor kimse. Mutluluğu anlatan kelimeler arasında ağır bir iş maskeli gezmek. Göz kapaklarımın ardından gördüğüm hayatta çılgın ölmeyi kabul eden takma duyguları düşündükçe kızgınlıklarım ayağa kalktı. Umurumda değil kötü olman en azından bakan kahverengi gören dualarım var hayatı. Hazırlamakla meşgulum dünyayı karşılamaya hazır bir avuç toprak için endişem
Elbette mutlu insanım durmaksızın dua edebiliyorsam beyaza bulanmış yanlarımla. Dünyaya körlüğüm başlıyor görme yetime himmetlerin müdahalesinde şefkatle bağışlama. Umutsuz hislerimle ben karanlığını yendim.
Belkisinde özrüme rağmen küçümseyerek yaşamayı öğrendim.
Peki ya sonra lütufta bulunmasını reddederek ruhuma yüklenmesini istiyor dualarla sıcacık hislerimin odasında nakşeden himmetler. Yasak ama fark etmiyor her dakikası planlı hayat. Akan gözlü yaşlarda dikte ediliyor salavatlar peş peşe okutuyor. Konuşuyor okutuyor zor bir iş söylemek gerekirse. Acele et gözünü dört aç çocuk diyor bir ses hayatın en sefil yanlarını gördüm dünyada musallam.
Demek istediğimi anlıyor musunuz? ..
kimi derviş kimi sultan olan. Cüda düşen yoldan geçenlerin kirli ayaklarını izliyor felek. Sürekli izliyorum sefil adamın sefaletine şahit oluyorum. Endişeleniyorum gözümün önünde hata yapanlar gencecik itirafsız bulunuyor bakışlarıyla içinde aşk olmayan bir dostun arkadaş bakışında. Övünmenin bencil zevk olduğu günlerde ben ürkek ve aksiyim dualarla. Yalan yok muhteşem bir his ortak ilgilerin olmadığı bir aşk. Esirgemediklerim korunmasına rağmen bedeni uyuşturuyor her kese veda eden sınırlarım.
Buyurun..!
kime söylüyorum içmiyormuşsunuz görüyorum karıştıran kim? seni aşk hamuruma! .
Buyurun!
Buyurun! aşk sınavında parmak uçlarımız acıkmış
Hayatla düellonun hikmeti ne sefil adam?
Kendi önemsiz benliğime olduğu kadar öz sermayem secde gibi öğrendi dualarla. Yaşamın dünyevi atmosferinde değil dindarlığımın basitliğinde uzaklaşıyorum izahsızım. Saygımı bozmadan otoritesine sadakatim duaların himmetinde. Sınıf arkadaşlarımın dünyasından çekilmeyi tercih ediyor hallerim. Düşüncesizce davranışlardan kaçamaz duaların bakışları ruhları gezi sırasında. Heyecanlarım azarlanmış dönmek istediğim feleğimde. İzinde yusufun zikrinde azizliğim. Bir mantık dersine yetişebilmek için erken kalkıyor virdlerim başlıyor. Oyalayanlara inat derslerine giriyor dervişlerle sefil adam. Sonrasında çekiliyor odasına ders notlarımla.
Şu dünya dar da gelse işte böyle bu hayat yar! ..
Basiretli yürüyüşüm buluşuyor duaların ruhumda. Dünyayla aramızda hararetli bir çatışma çıktı. Okudum gönül evine davetini taklidi olmayan gözyaşlarında fırsat veriyorsun. Sefil adamın aşk düellosu dayanaklılık kazanmıştı içtiği yarin dualarından sel sebilde. Gönül yüzüm tavrını taşımaya başladı sevginin. Tecellileri borca girmeden besmeleyle yaşadıklarımız hayatı boyunca belleğinden hiç silinmeyecek ruhumuzdan. Ortaklığımız nefsani takvada çekingenlik ve güvensizliğini sildi. Aptallık uçurumuna inat sabaha başlayan günün sonuna artan o duygu dua karanlığında yavaş yavaş batma duygumdasın.
Gerçektende en dayanılmaz şey görmeyi öğrenmekte gecikmedi takdirim.
Sevgilinin duasına sığınma şerefi bana yetmez mi besmele zikrindeki armağanlarda.
Acı insana dua etmesini öğretir derler!
. Teşekkür ederim sevgili sana yeni bir şey öğrendim saygısını kazanmış ruhla. Kısa bir tereddütten aşık olduğu anlaşılır göğsündeki nişanda insan. Sefil adamın başladığı zaman akıl ve nefsi kibarca bırakmaktı sevgilinin nefsinde. İstemeden çektirdiğim acılar hiçbir zaman unutulmayacak olsada soracak kiramen katibi melekleri. Gergin bir taşma hayatla hemen ardından karşıma çıkan. Düşünsel biçimde ders vermeyi ısrarla sürdüren dualarım felce uğradı gözyaşlarında. Berbat bir yorgunluk hayatı hissettiriyor. Zihnimin bitkinliğinde duaları ikna ediyor sevgiye her zaman mı?
Akımın bir parçasında ilham kaynağı haline geliyorsun.
Ellerim kelepçeli yüreğim paslı aşkıma. Uzaklıklara ve sadakatsizliklere rağmen daha verimli olur dualarım. Basite indirgenmesi gereken bir kavram dünya dokunmalarım sahiplenmediklerimde savunduklarımda hep ten. İnsanlık hali fütursuzca yaşamak değil tam tersine onu el üstünde tutmaktır öldürdüklerine rağmen. Hislerim barındırsa avuçlarından bir bardak su getir kalpleri sokağa atılmışlar arasında. Kendini alıkoyma bende acı sesin diri diri ölmüş olmasın başını alıp gitmeden.
Diyecek bir şey varmı ağlamak geliyor dualarıma geri döner gibi koparır bu tanışma. Gerçekle kolay uzlaşıyorum beynin denklemi basit.
Sahiplenme anlayışım hiçbir şeyi değiştirmeden sünneti seniyeye giden hayatı kaplamaya devam ediyor. Gelecek yaratan ortak geçmişte hoşlanmama da kendinden uzak tutma halimsin. Hep çok sevdim hayatımda en özel insan olarak kalmayı başardı ruhun.
Yemin ederim sana sakin ol dualarda bütün armağanları bulacaksın. Bismillah dedikçe senin alnına koyacağım sadakatla ruhunda yaşıyacağım yokluğumsun. Allahtan istediğim emeklerin lütfusun. Sıra dışı cesur yaşamımda büyük tartışma yarattı ağırbaşlı kerametsin tedavi edilecek çağda takdirini kazandı dürüst asil ruhun. Buluşma mekanımda cazibene kapılıyor dualarım. Muttaki kul oluşun karmaşık dünyada duaların beğenisisin.
Hakkın dışında seviyorum diyen duasız bedenler duygu felcinde yürüyemiyorlar dünyada.
Yaşamını yitiriyor sevgi kara kefenini giyiyor dünyadan. Dışı dürüst tavırlı bedenlerden çekiliyor ışıkları duyguların. Farkında olmadan aşk oyunları oynamaya kalkıyor şeytanın tacizinde. Hacerül esfette sefamız.
Görevini üstlendi sevdiğinden başkasını evine çağırırmısın! .. diyen seste çöküşü engellendi sevgilinin. Kalbine danış kalbinin onayladığı imandır çok zahmet istemeyen niyettir sevgi. Tecelliler sade sefalar sunar dualar üstlendikçe. Saklanması gereken tercihte marifetin halleri yolculuğumuzda duaların dayanışmasında yaşam kenarında.
Umutlu çabamız komşuluk dostluğuna maruz mahşere
Dünyada kayboluşunu fark edemeyen marifete sevgiliyle serpilen duada susuşum. Karşılıksız aşk meşeret sırrında mistik. Esmaül hüsna ahlakında tefekkürün öteleyici bir belirsizlikten çıkarır ismi azamın sırrındasın. Basit gerçeklerinde gerçek olduğu addedilen derin ve geniş gerçeğin ardında ruhumun parçasısın. Cemil olanda ışık tutar duaların. Nadide olan yapıtında büyük bir etki yaratıyor özel yaşamın. İnfakımda ameli salihin özetliyor duyarlılığının muhteşem bir araya gelişisin. İhsanımda hamd çok beğenilir. Ruha kement taktım anlamsızlıkları anlatırken. Edebi değerinin tartışılması mümkün olmaz. Çok başka noktalardan yola çıkarak aynı yerde keşisen özel yaşamsın.
Bütünleyici bir tavır benimser hicranıma ahlakın. Bir tavır olarak edebi yansıtırsın. İçlerinde taşıdıkların ve derinlerde yatan yalnız kalma korkusuna rağmen cesur bir yaşamın şaşırtıcı bulunur. Kısır döngü içinde ataerkil örüntülerle örtüşen bir uzlaşmanın insani rabıtasısın. İstemiyorsan elleme ruhuma dualarınla edebi kişiliğinin parçasıyla. Değişimin nabzında hikmetini tanımak gerekir bence vicdanında. Derinliklere inmiş içinde gün ışığına çıkarmaya başladı tesbihinde yolunu tutmuş karşılıklı sevginin ilk yankısı mürşidim. Sadece bir yerlerde benim hedefim bekleyişinden. Kastımız bir sevgiliyi beklerken küçümsemekti sevgiyi sevgiliyle yaşayamayanlara yalnızlığa inat sevgiyi dinletmekti.
Aşk yardım edebilirmi? gölgende dualarla yaşamama sevgilim
Atıvermişti sefil adam sakin olmaya çalışan yapmacık ve acemi benlikler arasında ikiye ayrıldığını hissetmişti yorgunluğundan ötede.
Mantıksal düşünceye merak duyanların ruhunda anın bitmek bilmeyen çelişkisiyle ilgi duyuluyor dünya. Tamamen farklı rakip kavramlarla didişmeye koyuluşum. Sığ bir düşüncenin hakim olduğu dünyada yön kırmalara ayak uydurmak zor mistizm dünyamda
Sevgi insan ruhunda hayatta bunu beklemek zavallı olduğu kadar da bir delinin işi kendine özgü biçimlerinde. Yolculuğun sabah akşam okunması için parça parça duaydı. Acısada yara yerlerin herşey sevgide yeniden başlar. Bilge olmayı isterdim sana kötülük yapanlara karşı. Ulaşabilirler mi henüz ulaşılmamış duyarsız sevgi yanlarına
Ucu ucuna eklenince yakına erecek ihsan şuuru emeğimizde. İnsanlara yeni kapılar açan zikrinde kalbim çok zevklidir sende kayboluşlarım hüzün. Bağlantıları ruhunda görmek için az konuşuyor dilim. Düşünme tarzımda hoş olmayan mühürlendiğini duydum tefekküründe kesiştin. Bir anda hiç bağlantısı olmazmı farz ve sünnetsiz birden kafamda birleşti ibadetim. Gönül bağımda ortaya çıkan sese fırlatıyorum duaları. İşine gelmeyen gerçekten üzücü el karda gönül yarda kıbleyi taafta. Gerçekleri söylemenin cezalandırıldığı kendi doğumumda murakabesi sevgilim. Vasıfları bulunmaz bir nimet. Yalnız kendimi değil dualarımın okumasında meczup ruhum.
Gelmeyen yunus hasbun allahu nimel vekilde istenmiştin nereye gidiyorsun?
Kıyılarımıza esen seher yelinde beklenen gelmeyene kızıyoruz. Söylemek isteyip de söyleyemedikleri için zakirlerin dilinde dervişlerin fikrinde dualar duygulara tercüman oluyor. İçimizi kıpır kıpır ediyor ruh duyar duymaz. İnciten türdeş kuşkusuz takdir etmek alkışlamak kalıyor ürpermede fikri besleyende iç yüzünü öğreniyor ilticam.
Tercih eden tükeniş meraklısına tutkuyla bağlılık.
Benim ellerim küçüktür gölge oyunlu hazanlardan hiç vazgeçmez uyanmak için. Gizli yaratıcılardan biri kabul eder duayı. Aşk ve gurur ilham kaynağı oldu nükteli zeki ve iç görülü sevginin anlatımı. Kendine özgü ironik üslubuyla görünen ve gerçek arasında ince bir çizgi çizer duaların sevgide sade bir dil istenipte bulunamayandasın
Ben susarsam sen haykır aşkta cehennem azabı yaşasamda ortasında kalbinin.
ne de öfkesinden kudurur tadamağın hislerim.
Sevdaya yakalanan matemim temizleniyor zaafından tanıştıkça. Faziletin ancak ayrılıklarımda yakınlıklarım aynı kalıyor. En büyük kanıtını senin manevi sadakatin var etti yaşamımın ötesinde. Bir tek senin var olduğun ahlaki değerlere dayandın gerçekten her şeyin sende bittiğini istediğimde değişen hiç bir şey olmayacak. Ama her gece seni görüyorum düşümde seni görüyorum aptalca bir melankoliye gömüyor dualarım. Çıplak yüreğimde görüyorum. Beni terk etmiyorsun ruhumdaki açlıkla giderek çok özlüyorum seni. Açlığım muhakkak arzularıma sığınmadan senin yanında yaşamaya döneceğim
Çok eskilerden beri seviyorum seni biriciksin sen ayrı düşmemize değmeyecek dünyada en çok tepinen özlüyorum seni. Sıkılmaya başladım yaşamdan küçük gezintiler tüm bunlar büyük yolculuğum sensin. Senin istediğin mesafede öyle yada böyle senin yanında yaşamaya döneceğim. Tüm ahlaki niteliklerle seni göreceğimden sesini duyacağımdan emin olduğum sürece benim için cennete adam yetiştirmek kadar sensin. İçimi çoğu kez sızlatan özlemin ruhuma iyi gelen bir hal evrenimi oluşturan duada. Hararetli bir biçimde gerçek dosttur dualarım içimi döktüğünde. Büyük bir özenle saklanıyor kazanmayı düşünen deva sahiplenmen ebediyen devam eder.
Sessiz sitemsiz adeta bir ışık her gün görmek istediğimsin ruhumda
Eyvallah yine gariplikte eşeğime yükledim ne var ne yok. Hayatımın en kederli günü değildi.
Aslına rücu eden bir beden ve kefen. Şairin kabri olan şiirde hepsi neden? ..Güle güle şair dostum sanada güle güle…bir kadeh ve bir mezar arası hayatta! ...kaldın tüm nazarım..
Bir aşık kendi ısısıyla bunalmış mı? .. Kimsenin birbirine fazla yakın duramadığı çağda..nüfuz edenlerin sevgiyi son kertesine kadar zehirli içeceğim dualarıda.
Hayatını adadığı erkeği kaybeden bir kadındı veya tam tersi bir erkek, o şimdi, ben,sen ve biziz, aşığını kaybetmiş, dayanacak gözleri kalmamış derin uykulu gözlerinden koşmam, kimsesi kalmamış yapayalnız tükenmiş bir bakıştı fatihayı okuyacağımız mezar taşını arayan.
Addettiği ama kuşkularının hiç olmadığı, bir meyhaneye giderken gözlerimin aradığındaydı bir kızgın hal. Fedakarlık kavramından nasibi almamış gibiydim. Artık umursamadığım ve dinlediğim ve dilediğimde başucumdaydı doğru bir iş yapıyorum kanayan avuçlarımdan ne kadar kırıldığını anlıyorum kalbimin duasız kalışında, hediyelerle gelmişti oysa, öğütler veren aşığını kaybetmiş.
Ne var ki öylesine özlüyordu aklım, doğru bir iş yaptığıma inandığım kadehler bile sessizdi beni kendimden geçirecek kadar sevmiyorlardı beni her kadar bir seste anılaşıyordu ve sessizdi ibadetim hallerime
Neden sarhoş olamadım hala bu kadehlerden vakit en sevdiğim vakitti, gün doğacakken bensiz sarhoş olsun kendisiyle tanışamadığım meyler! Bu benim halim kim isterse onu eyler! ...Şimdi bir kabir ziyareti gerekir sarhoş ağız uyuyan hüzün yalnız bedenle bir söyleyecek söz aramak içindi hacı bayram veliye selamım! ..
Şimdi ergenlik çağında sevgi.Anlamıda yok! ..Ne sevginin, ne kadehin, ne duanın, ne aşkın yaad ettiklerimin beni saranlarında! ...
Nabız gibi zonklayan hevesli bir kan dolanıyordu toprakla kavuşmasına, ödenmesi
A llaha Ş ükründe K ulun gereken bir bedelden başka bir şey değildim. Ama kulluk desteğimi bulamadan neredeyse yeni yeni keşfetmeye başladıklarım akıyordu aklımdan. Biraz daha narin olan sözleri arıyordu harfler, belkide vicdan azabını hissetmişti kadehler, sevginin karıştığı kuvvetli düşünerek bir sevgiyle karşılık veriyordum hayata dudaklarım boşluğunda değildi hayatın ana sütü gibi helal olmayanlara değmişti.
Hayatımın tekdüzeliğinden bunalmışbir kimliklerde gezemedim, bundan kurtulmak için makyajlı bir yaşantıya sahip olma arzularımın adında olmadı giydiklerimde içtiklerimde, uzak olanların gözyaşlarına süzülen bir varlığın amansız mücadelesinde bir çocuk bakışıydım hayata sessiz sedasız. Feda ettiklerimi okumaktan hoşlandığım gecelerimde ölümlerim çok fazla olmadı, en mükemmel şeyin fedakarlığında öğrendiğim hayatlarda dayanılmaz duygularla yüklü arzularım estağfirullahda desteğide olmadan geçirdim secdelerimi.
Gereken birde tutuculuğuna sığındım arşın. Başka bir şey değildi arş aşktan gözyaşına, her şeyi özüne istercesine infak eden hayatta, düpedüz hayatımda ruhumu ele geçirmek isteyen bedenler arasında sıkışan bir duygumda olmadı.
Ama kendi kendisinden öylesine habersiz ve hayata karşı çiçeğin ruhunu emen ve koklayan arı gibi vızıldayamayan bedenlerin kararsızlıkları öylesine ölen bir şeyleri canlandıran bir uzak özlemin duyduğu sıkıntıda başka bir şey olmadığı çağda işgal edilmiş imanların yalvarışını andırıyordu kabirlerin sessizliği, nerde kalacağımı bulmuştum. Kırlarda gezerken hiç gelincikde toplayamadı avuçlarım, boğulurlar, kırılırlar hapsolurlar diye müdahele etmeden seyrederdim. İsrafil getirdiklerindeki infaklarına sarılan güneşin ışınlarındaki asalet, şehrin ışıklarını unutturuyordu insan yanıma.
Bir başka beni bulmam gerektiği zamanlarda bir kadeh hakkım olacak. hep bir sevgilim olması düşünceme vurulan bir prangaydı. Son zamanlarda insanların git gide kendilerinden uzaklaştığı aklından aşağıladığı duygularla idare ettikleri bedenlerin halleriyle kıyasladığım kadın kokusu başka bir histi dokunmak istemediğim kadar yakın, ruhum kadar ulaşılmaz hallere bürünürdü.
Tercih yapmalarına bürünmeden elbiselerine bürünmüş bakışların savunduğu yüce insanız feda edemediklerimizden üstün vasıflara sahip yanlarımız avukatlığımızı yapıyor durmadan.savunacak bir merci yok avuçların gölgelendiği yalnızlıklarla dolu yüreklerle kıyaslandığında bir huzuru içinde kanayan sevişmelere dönüşmüş insan cismi varlığında dayanılmaz bir hale geldiğini ortaya koyuyordu.
Hayatlarımızın en kederli günlerinde unuttuklarımız hep kuyularımızdaki başka alemlerimizde gönüllerimizde..
Erkeğinin istediğini yapan teslimiyetçi kadın beden, erkekliğini kadının merkezine oturtamamış otoritesiz obozite duygular ardına gizlenmiş sıfatların çağladığı şehirler terk edilmek için incelik bekliyordu.
Çok zamanımızıda almış olacak yapamadıklarımızla ağladıklarımız arasında bir dua, çın çın seslerinin hiç durmadığı hayatlar arasında sıkıntısı şeytanın, Bazen uzun yıllardan önce bile beklediklerimizin tarifsiz beklediği şeyleri gerçekleştirmekle geçmemişti gecelerim bir anda şevki arzu bedende zavallı uzak duran görülemeyen yanlarıyla fedarkarlık oyunları nefsani yabancılığın hala utanç olduğu hallerin sergilendiği sevgi dolu evliliklerin tek umudu bir masum bakışa sürülen lekelerin etrafında dönüp duran ışığın yabancılığındaki gömülmüş bedenlerdik..
Bir zamanlar yeryüzünün insan olduğu dünyadan ayrılmak zor gelmiyordu. Daha kabul edilebilinecek istekle sevişemeyen bir sevgi kabul edilebilirken misafir duygulara figüran geçici arzuların ruhsuz ve duasız bedenlerinde kaybolmanın bir hediyesi bir başka hediye edilmiş yalnızlığın aynasındaki kenarların bedelleri olarak algılanan kavgalar arasından, bir şeyleri birin bildiği dünyada hoşlanmadığım içindir içini döken harfler.
Kararsız her düşünce dönüştüğünde kendini bulamıyor, son gözbebeğini en son baktığımız aynada unutmuş ne yazık ki!
İşte bu sondan önceki rahatsızlıkların yalnızlıklara duvar olan desteklerinde resmi çizilen insan. Bunu yaparkende genellikle hep padişahızdır. Anlamsızlıklarla tıpkı, anlamlara belki, gerçeğe lakin olan kayıp gidiyordu dualarda…
Oysa zamansız zaman olmazdı zamana karşı.
Söylenen sözlerin unutulduğu besmelelerin dillerde sahnelendiği varlıklarındaki mescitlerinde nefisleriyle kendine secde eden birlerle, acılarımı bir anda siliveren kaç kişi tanıyoruz ki:
İçlerindeki boşluklara dayanamayanların adliye, hastane, cezaevleri, huzurevleri,çocuk yurtları,çarşı sinemaları doldurduğu mezarlıkları boş bıraktıkları çağın bir arkadaşı olmam beni dışarı atıyor. Birlikte aynı mezarı paylaşacağımız hayatta hala paylaşamadan sıcaklığı güneşten bekleyen tenlerle dolu ağlayan bir bedenin infakında saklı ruhun geçmişide geleceğine doğru yürürken bana müsaade…
Şu halimle pek huzur veremem insanlara, belkisinde hayatımın en kederli günündeyim!
İnsanın insana ihanet ettiği çağda emeğin ne hükmü var! .. Artık orada yaşanacak şeyler için kaldırıyorum kadehimi hayata…O hayat neyi anlamlı kıldıysa manasındaki tercihlere verilen yaşam savaşlarına kaybeden insanlık denmişse bir de biz kaybedelim bizi! ...
Merhaba yeniden Kırmızıyım artık! ...
.sevmekten muradı öyküleş harf, böl hece, son cümlede ayrıl ruhun şehadetimden..
y.ed….
Engin DemirciKayıt Tarihi : 12.2.2009 21:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
uzun yolda bire yolculuk

Hatyatın çekilmezliğini hiçliğini ortaya koyan şair
yorgun ruhun dularla besleyip arındırıyor yalnızlık
ürkütüyor ölümle Allaha varma yükselme arzusu
vurgulanıyor uzun anlamlı manidar bir şiir
Tebrikler Zerrin TAYFUR
TÜM YORUMLAR (1)