Bizimle Hasbihal 1...4... Beklenen Hasb ...

Engin Demirci
940

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Bizimle Hasbihal 1...4... Beklenen Hasbihal Engin Demirci www.beyazrenkler.org

Bizimle Hasbihal – 1/4... Beklenen Hasbihal – www.beyazrenkler.org

----------

Bizimle Hasbihal – Beklenen Hasbihal – www.beyazrenkler.org

Yaşamın beşeri yönünü yeniden önüme seren sevgilisin.

Yüzüme bakmayan ey sevgili! ...

Duada buz gibi bir el yanan kalbimi serbest bıraktı. Acı çekmeden okuyamıyorum, konuşamıyorum, yazamıyorum, düşünemiyor dua bile edemiyorum. Muhteşem doğamızın görkemli görüntüsünde kalıyor yavaş yavaş iyileşenler uçsuz bucaksız ruhumda. Affımı ıstediklerim sevgi literatürünün içinde sindiremiyor terk edeceklerimin ahlakında. Duaların tebliğini sunmak için tepkisi mesafeli insanların delirtici karışımı. Şok etkisi yaratan her şeye karşın büyük ve güzel bır savaştı besmeleyle. Yeni normlarımda olmadan ruhsalıma dayanan anlayışı ahlaki ve sadık temelinde küçümsenemeyecek vicdan da bağışlamaya hazır inancın adındaki hasret.

Hala buradamısın?

Son yaprağı beklersen hala mevsimsizim içimdeki bül bül gibi

Huzur ve keyif veren beyazlıkta yok

Yine dağlarıma çıkmalı nazlı bakışlarında mihrabına sevgilinin

Okuyan her kesin içini sızlatan meşhur hikayeleri var

Kar tanelerinin sonsuzluğunda

Aşağı düşerken bulutun kıskanmasının seyr-inde

Asil ve eğlenceli gülümseyerek alnıma düşerken

Sevgilinin besmelesi konuyor gark oluyor tenime

Her anın tadını çıkarın diyen bir emrin ikrasında her şey

Koşuşturan insanlar dağların arkasında kaldı

Ben ayinem ile söyleşideyim en çok sevdiklerimle dua dua

Yalnız kalmak isteyenlerin haberini alıyorum

Sineme tonlanan hasretlerine mutluluk uzak olsada

Aydınlığını kirletenlere gözyaşlarım

Murakabeyi seyreden gözde özgürlüğün çarpıntısı iyimserliğin.

Düşüncemde ölen bir şeyi değiştirmemişti dualarım ebedi sevgilisi olarak daima kalacaktı hikmetiyle. Sevinişimdeki zalim gözyaşlarında fukaraydı ki ebedi sevgililer huzurluydu ruhta inanmak istediklerimiz değiştikçe. Ne var ki bir kararıp bir aydınlanan sırrını kendi içinde taşıyan hayat yanıtlamıyor dualarda inanıp sorduklarımı.! İnsanlar değilmi inanmak istediklerini değiştiren.

Merhamet ve şefkatin değişmez parçası dualarındaki canlarında.

Ol'uyordu uhrevi gizem.

Evrildi zaman içindi yaşamlar ilham aldıkça hayal güçlerinin sınırlarını zorladı ilticamda olacağını söyledi.

Duanın nefesinde depremler olurken aklım o kadar kıt ki.

Allah yapısı değilmi sandın sevgiyi sevgili! ...

Kendimden daha aşağı makamlara bakmamın şikayeti nedir?

Hep beraber dolaşan dünyadaki zorluklara bencil duaların olması insanı ayıramıyor insandan. Kötü nasıl ruhunda davranacağı gerektiğini bilmez.

Gece gökyüzüne bakarken görünür sanır yıldızlar.

Nereye baktığını sormaz göz cevap alamadıklarına erişemez.

Yukarıda çok yüksekte olan gayb dualarla gökyüzünü kıskandıracak yüksekte meraklara cevap verir. Yalnız kalması gerekenler nasıl yapacağını beklerken. Hissedilenlerin parçalanmasına merdiven getiren gecelerde çıkan uçların şaşkınlığı gurur duyar ayrılamadıklarından.

Serpiştirilen elinde kalanlar değil.

Boydan boya yaşananlardan ilk serilenlerin yaptığı gönül yolunu yaratır


Mahvolan insan dönüştükçe yerle bir olan varlığına saygı gösterememenin seline kapılır.

Karanlıkta bir araya gelemeyen onuru ne aydınlatabilirdi?

Güneşin kendinden utananı yakma görevi olmadan insanın kendinden kaçtıklarının peşinden gittiği dünyasından kurtulduğuna inandığı bir başlangıçta yaratmak istediklerinde karar verdiklerinde sığ taraflarıyla bir avuç dolusu yalnızlık. Çamurlaşanda donan bir kısım duygunun göz yaşları yağınca altında kaldığı doruklarda oluşan kavgaların öğretilerine rağmen bir kızgınlığın küçük akıntılarından ileri gidemiyordu.

Çok şey öğreten hayatta hiç bir şey olamamak şelaler oluşturuyor.

Dikemediğimiz ağaçlardan meyveler beklemek kayalık duyguların.

Deriler ve renkler arasında kalmak kendini avlayan avcıyı andırıyor.

Tüm öğretilere rağmen kendine kızan yaşamalarına öğütler arasında hala insan.

Kendi dünyalarında gökyüzünü göremeyenlerin dönemediklerinde

ne var ki seslerıni kimselere duyuramadıkları gözyaşlarında sevgileri.

Duygusal yanlarında kendilerine yalvardıklarında yardıma çağırdıkları bir dualarının olmadığı vakitte çağırırlar yalnızlık rüzgarlarını. Koşup koşup yorulduklarını sanırlar batmaya başlayınca güneş dünyadan buharlaşana kadar gözyaşları tutunamadıkları duvarlarında çizdikleri düşlerin yüzünde ortaya çıkıncaya kadar süren sevinç üstünde içindeki varlıklar.


Hala buradamısın?

Şimdi vatanıma gitme vakti

Yepyeni bir yol vermişti kolların dualarınla

Kim olduğumu öğrenmem uzun sürecek olsada

Geri dönme fikrim yok

Tam anlamıyla evimden çıktım

Karışıyorum daha zor olana

Ve huzursuzluklarsa buyursun gelsinler

Karşılayacağım dualarım var elbette…

Yaşamaya vakit yok

Şimdi gitmek zamanı

Kader diyenlerin gözyaşlarına inat dualarım

Her şeyin olabildiğince gerçek sanıldığı bakışlardan

Yalnız kalmak isteyenlerin de kendileriyle geçirdikleri zamanda

Keyfini çıkartılamayan duyguların vardıkları bir akşam bana uzak

Yuvarlanan benlik seyrek tutunmalarında kelebeklerin yaratılma hikayesini andırır yaşamları. Boy verdikçe yalnızlık bambaşkaydı neşe içinde oturmuş ergen izleyişleri. Bütün renkler arasında düsündüğünde bulamıyordu yalnızlık heybesindeki bir tutam mutlu güneş ışığını. Bakışları avuçlarındaki mavinin dualarının koyduğunu anımsayamıyordu. Muhtaçlığım basamak basamak hakikatine sabrın. Duaların İlmine yolculuğumdaki ibadetlerim. Hikmet meydanı dünyada hırslar düşüyor sevgiden sabırsız biçilen dualarda. Vazifem harmanlanıyor öğrenmeye azabım hazırlık kul olmaya. Balarısı değilim varlığımla anahtarını arıyor dünya sarayında.

Hala buradamısın? ...

Henüz öğrenemediklerime yolculuk emeğim.

Hayalleri yasaklanan benimle

İdrakim yüksek hakikatte hikmet arayışım Yakub’un Yusuf’u arayışına döndü.

Anlaşılmaz bir heybet değimli dünya!

Dizinin tozuna yüz sürmek içi davud-i orucum.

Besmeleyle ey sevgili

Yunus arzusunda Muhammed-i arzularım salavatta sen üşürken.

Mesuliyetim kanmıyor seni sevdikçe nefsime.

Bu sevgide öğrendiklerimi öğretiyor besmelem.

Nihayetine merakım yok mesuliyetimin.

İçimizdeki rahatsızlıkların bedelini seziyor hassas ölçüm.

Gönlümde keremi dualarınla sen gelene kadar irem bağında saklı kalacak.

Canımı tazeliyor seni sevmekle öldükçe son umudumda.

Aşık olmuş gönlüm kutlu olsun diyorum yeni dünyam.

Dost kara geceyi gündüz ettim dualarının gölgesinde mimberine oturdum.

Çok şey mi istedim senin soyunla gam daşım.

Bu çılgın arı ve duru aşkla canımdan oldum sapasağlam

Sana feda olmayacaksa canım nabız ne işe yarar.

Bana sen ölmedinmi diyor hala sevgili. Bir buluşma can madeni gitmezmi bambaşka aşkımla gurur duyar. Ey gönlümdeki sevgili çıkma gönlümden sabrım tükendi gıdam duaların. Ben sedef gibi ağzımı yumuyorum artık kı aşkın gönlümde inciye dönüşsün.Diye seslenen Mevlana çağırmış bir yanımı. Temaşam hüzünsüz saçım sakalım ağarmış kimseye yaranamıyor dualarım. Parmak kaldırıyorum günbe gün. Yakıcı yumuşama arşa inat. Çaprazlarım geziyor ey sevgili ay yùzünde yeni nesilim eski olanda sevgiye. İlk buluşma yeni renk olacak besmele aşkıyla.

Rahat bir nefes almak için merak ettiklerimiz.

Geziyorum ruhunda dua dua bu tada doyamıyor gönlüm.

Bugün ne isek yarın da oyuz tekrar dirilmek için gönül nikahım razı

Dünyanın çilesine hasretimiz.

Evrenden geçerken sisli puslu yaşıyordu özlemim sözlerimi geri alamam aklım şaştı mecbursun yaşamaya. Sevmezsem öldüm seversem öldürürler görmezler nişanları dün olur gündüzleri. Ağlayan sabahta aşıkların sözü kalır. Geceye değil küsmelerim varsın yada yoksun yiğit iken ölen kalpsiz benle sensiz kalacak bu şehir. Gider olduk sensiz olmadı avunurum ben. Bir an için hep düşle hani olur ya aşkın aşıklar öldürür kalbin aşkla çarpıp bedeninde yanıyorsa. Gün geçtikçe aşk acısında aşık mıyız? Aşkla aşkımıza? ..Sakın unutma unutursan ben değilim sana dua eden. Bir bahar akşamı aşk açtı gözüm sende damarlarında kaynıyor gönül dağım. Yüzünü sakın dökme bir can edermiyim tutamadığım elinde sinem

Hala buradamısın?

Göz kapaklarım geceye küsmüş

Karanlıklara açılıyor kalbim hallerinde

Biraz ağlasam ayak idim kaybolan yıllarda emanette baş olduk sen yanımda duada.

Her şeyim bitti dilsiz sözüm ben mi dedim! .

Nerden gördüm zaten kördüm sevgiliye.

Yüreğim manilerle dualarında kaldı.

Göçlerim feleksiz çarklarında

Sakın gelme derken sen ayırdın beni benden ay vururken avuçlarıma ikbalimle ağlat beni. Alıyorsan satıyorum tüm varlığımı yenilgimle gidiyorum halim arz etmeye. Gözüm yok yoruldum ağladım yüreğinlede döneriz elbet. Ne oldu garip halim küflü gözyaşı doldu. Taştım hala nöbetteyim sen yoksun diye çağlıyorum.

Düşte gördüğüm dualarla getirdiğim ruhuma yerleştirdiğim ağıtların emeğisin.

Senin için yar gitmelerim yüreğine al derken.

Öldürmeye kast eder Azrail bir daha böyle seversem

Hala buradamısın?

Selamlar gönderenler ne mutlu

Omzunu aşağı yukarı çekenler arasında

Ruhunu handan edenler oradan da kaçtı

Ve benim gibi bir daha geri dönmediler

Yeniden başlayanlar yolculuklarla geçti

Helalleşmemizin peşine takıldıklarımızla kaçak olarak sevgiliye gidenlerden değildik

Son zamanlarımda olduğum gibi sefil bir hayat yaşamaya başladım

Ama artık hayata karşı heyecanlı yaşadığım dualarım

İnsanlarla onlardan habersiz tanışıyordu ruhlarında

Kütüphanelerine giriyordu dualarım

Göçmenliklerine yazdıkları kitapları okuyordum

Yasakmı bana insanlar arasına karışmak

Sokaklarını şehirlerin başı boş geziyorum artık

İçmesemde barlarında sabahlıyorum insanların harap yanlarında

Muhteşem bir özgürlükmü tesellimi bu başı bozukluk

Öğreniyorum sindiremediklerimi

Bir yanınla tehdit gelen dünyaya inat

Görmekten ve yaşamaktan hala yorulmamış zalim duygularım

Reşit olanların akıllarında reşit olmadığı

Kiminle hangi zamanı kimle geçireceklerini bilmeyenlerin yıkılıp yere düşen halleri

Kime güvense acıdan kahrolan bedenler rahatsız ediyordu beni

Otel odalarının dillerini arıyordu barlardaki yarım kalmış kadehler

Ne zaman yıkılmış insanlık!

Ne zaman ayrılmış beden ruhtan

Ne zaman evlerinden çıkmışlar

Ne zaman döneceklerini bilmeyen halleri

Her yerde benzer bir sefalet yaşanıyor


Kıymet bilmek bu yeni yaşamda hırsızlık olarak algılanıyor ey sevgili

Yalan söylemenin sevgi olduğu mezarlıklardan daha çirkin hayatta

Uykum geliyor Masum olduğumu

Bir de onu çok sevdiğimi biliyorum

Bu mezarlık seferlerinde oldukça iyi görünümlü halleri insanların

Deh deh dedikçe bir yanım sevginin tacizine uğruyordu

Herkesten saklanabilecek kavuşmalarım

Yanımdaki hayatta hiçbir yer kalmamıştı

Çiçekleri solmuş bahçelerle dolu evlerin insanları

İyi bir şeydi aslında bu ayrılık.

Kendisinde aradıklarından emin olmak

Acımasız kurallar silsilesi içinde bakışın ömre bedel kalsın gönlümde

Saygın yabancı konuklarım olmadı gönül evimde

Güzel elbiseler giydirilmiş bedenler arasında

Kadeh tokuşturmadı maymun gibi teşhir etmedim varlığımı

Kendilerine yardım edemeyenler arasında

Küçük bir kız ve küçük bir oğlan olmadan

Yeni bir hayat tanıdım

Zavallı kalbim harap olarak yaşa da

Tamamen bendim yarin elinden içen sel sebili

Avrupalı küskün bedenlerin gururundaki renkler

Mutluğun darmadağın olduğu fotoğraf kareleriydi

Hala buradamısın?

Korkar oldum şimdi nerde bu insanlar

Kimsesiz dostsuz ve arkadaşsız bedenler

Anne ve babasız zavallı benlikler

Ama hiçbir yere ait olmadığı meydana çıkmış yanların istemesi ne yalan

Düşen maskelerini makyajlarının kapatacağını sananlar kaçak

Bu yaşam her şeyi değersiz kılıyor

Yavaş yavaş umudunu kaybediyor sevgisiz insanda.

Gidişim bu gidiş ölümdende beter olsa bıraktım bu kalbide o kabre

Kim olmadan öğreneceğimi ölmeden gamlı hazanlara hicrimde solsun sevgi

Ölüme çok yakın olduğumu biliyorum

İsrafille olan anlaşmam rüzgarın dilinde savuruyor beni

Sevgi taciz edilmiş, tecavüze uğramış, perişan bir halde tüm duygular duasız

Ölü gibi yatanların adımı insan ezan vaktinde

Hayallerime durgun bir göl dünya

Beklide sevdasız bana olan hayatta

Aşık olmuştum ey sevgili bana ne yaptın

Gelip halimi bir görsen hasbillerimde

Besmeleye hayat bitirme sınavımda

Yeni bir hayat hayali kuranların hicranında

Ziyaret ettikleri dalgın göz yaşlarında rahat ettirmeye çalışanlar

Ve bende her şey sınır dışı edilmiş

Rahat ettirmem gereken ruhları duada

Ve onun için bir kimliğim ve adım saklı…

Vasiyetim üzerinde türlü türlü otlar bitenlere.

Yalnız gidene sorma takdirin işleri kabirdeki geceler.

Beni severmiş o avuntu eksilmedi aşk herşeye değer. Bir avuç toprakta uçurumlarla yenildim dünyanın sıratına. Sıramı beklemiyorum zaman hatası gecelerde imkansız sevdalarda hudutsuz yar. Yüreğim ağlarken uslandım artık dost anlatılmaz bin dert ile köşelerimde. Sigaramda duman yüreğimde hazanla yağmura inat ağlarım çağlar gibi. Açık bırakma pencereni artık ayrılık rüzgarı gönlüme doluyor.

Batan gün kana benziyor bir ben sevdim gönülden.

Çekiyorum kürekleri ufkuma şule şule.

Doldur şimdi kadehi aşk için döndüm yüzümü benden yana mahsun bakma artık bana aşk


Hala buradamısın?

Gideceğim hiçbir yer

Tanıdığım hiç kimse yok senden başka hayatımda ilk defa

Uzattığım ellerimdeki dileklerimin hatırlayamadıklarını öğrenmem lazım

Rüzgarın emriyle kıpırdayabilmişti dualarım kabristanda

Küçük bir umut duydu kalbim çok korktuklarımdan

Kendini bilmeden çıkmış yolda sorgularım

Tarif edilenler gerçekten tuhaf bir yerdi

Böyle yerlerin varlığından habersizdim

Belki bulmayı başaracağım

Onunla yalnız kalırsam

İhtiyacım olmayan her şeyi bıraktım

Bir katından başlamam lazım

Çok etkiliyordu öldürdüklerim yaşamam için

Beni yalnız bırakma diyen bir kalple

Öldüğüm gün muhtaç olacak gideceğim yerde tanıdığım kalp

Hiç kimsem yok

İlk defa özgürlüğe muhtaçlığımın ne demek olduğunu anlamıştı nefesim

Yeni tanıştığım duygularla sersemleşmişti kalbim

Yürürken bile korkan kalp ne demek ti

O bana bambaşka bir hayatta bundan sonra muhtaç! ...

Gönlüm özledikçe görür iki aya bedel yüzünü duada avuçlarından bir yeşil su içtim aziz Mahmut hüdayide sen getirmiştin vakit sabahsızken ezan okunuyordu.. Heceledikçe ismini yüzün gurbet hala içimde. Her seherde her ezanda sen gelirsin aklıma. Yanağıma damladıkça içimde kim vardır bil bilebilsen. Bilmezler ki benim derdim çok beter kapat şu pencereni sana gelmek için yol kalmasın. Sitemlerin örüyor kadehimdeki meyi susadıkça gülüşüne bir yudum alıyorum. Süzül süzül de gel yar dedikçe kul dualarımla uykuda zülfün tararım. Yalnız seni sevdim seni yaşadım yitirmiş olsamda dervişe tekke gerekmez. Gönlüme her meyhanelerde seni çılgınca sevdim dedikçe senden uzak günlerim zindan. Billahi divane rakkas bu halvet vallahi senin oyunun ne çıkar benim bahtıma vefada yorgunum.

Hala buradamısın?

Ağladıkça sevmenin tek nedenini bulamayacaksın dünyada

Ona hatırlayamadığı o uzak yeri düşündürmelerinle avunacaksın

Sanıyorum pişmanlığın rahat bir gün

Mesut olmaların bir gün beni gerçek ismimle çağıracak

İşte o zaman şeytana uymuş olacaksın

Tanıyacaksın gerçek kendinde kendini

Bir gün yalnız kalmakmı yada duada damla damla yalnız kalamamakmı sevgin!

Yanıp bitmez ama saklanmışlıklarım geldi

Kan çanağına dönmüş bir ayrılığın tuhaf bakışları

Dönmüş gözlerinde küçük kızın attığı çığlıkların olmuştu.


Ezgilerini kelebeklere verenlerin sessiz kaldığı sivrisineklerin keyif aldıği kadar sevmeyi çok sever sevgili. İnsanlarin sonsuza dek yaşamanın keyfini sürdüğü dünyada yüreklerinde ölümsùzlük zevk alıyor. Ey yar seni nasıl öldüreceğimi bilmiyorum korkusundan seuginle yüreğimi çıkartıp atamadığım hayalinle yalnızlık almaya gidiyor duygularım. Ruhuma dualarının gölgesi düşmüş. Sıradanlığa alışmıs bedenimde günlerdir doğuyor hasretin. Sana akmak isteyen yanlarımla ölüm orucunda gidiyor. Lalı güharım meyletti derslerıne. Genizlerden dile dilden kalbe kendine has bir koku bırakır akışkan zikirler karışıp doldukça gecelerime.

Hala buradamısın?

Okumaya başladın gönül kuşun gelir ruhuma

Şimdi sen gidebilirsin! ..

Titremelerim fatih sultanda kalsın..

Visaline düştü gözyaşlarım yalınayak.

Neredeyse hiçbir şey düşünmediğim güdülerimsin

Tamamen yoksun olduğun kendisinden istenende

Dış dünyaya ait sende bana ait olan ne var?

Çünkü sensizdin! ..

İnsanlardan korktuğun bir yaşamdı senin kisi! ...

Her an yaşadıklarının çığlıkları hep kaybetmelerin besmelesinde

Hayranlığın toplanan yalnızlıklarının duvarlara çarpması

Yüzün ve bedenin güzel

Saçların kıvırcıkta olsa tek şey o yer

Orda birazcık sevgi merak ediyordu

Kaybetmekten korktukların arasında kaybolan

Anne,baba,kardeşlerin adında saklı güneylerimizde

Öldükten sonrasına söz verebilirmisin?

Hilal şeklinde perişan olan yanlarınla sembollerinle

Öğreneceksin ama şimdilik pişman olacaksın! ...

Geceleri üstlenirken ruhun beyan sohbetlerine geliyor duaların nihayet. Beklemediğim muttaki yanın haklarını talep ediyordu. Bu değişiklik çok arzuladığı şeyi gerçekleştirmene fırsat veriyor. Hayır ve şer arasında mikrobu bulaşmaz artık hayatına kalbin. İman merkezin besmeleye gark olmuş hali yansıyor gülüşüne. Emek boşa gitmiyor hayat için ihtiyaç duyduğun malzemeyi sağladı duaların. Hafızanda biriktirdiklerin kıyasıya infal ediyor imanına. Sınıfsal üstünlüklerin mizahı açıktan açığa reddetıyor dillerinde dùşman kalpleri. Kimlikleri seçtikleri hayvani nefislerinde. Alemini anlatırken pek sevdiğini anlıyorum o bir olanda.


Hala buradamısın?

İnkar ve küfre düşmüşler arasında ölümüm.

Kafesinden çıkartamadıkların ömrüme kalsın.

Ağır bir hüküm giyiyorum ölürken.! ..

İstanbulda senin olsun! ..

Ankara’da

İstersen Londra! .. Pariside istermisin! ..

Yarın öleceğiz sakın unutma! !

Ben Ahmet yeseviye tren bileti aldım.

Gözün geldi aklıma sanki mevsim nisandı.

Sen mutlakanla kal ben eyübe gidiyorum son defa

Bekleyen arvasiye sende geleceksin ben gitmeden

Hacıbayramda bulursun bensizde kokumu

Muazzam bir haz duyan şehirlere emirlerim

Yürekten bir şevişim candan öte oluşunla

Hayatımın tercihi mühürsüz atıyor besmeleyle tevhid ve salavatlarımla inandığım gibi yaşıyor. Cemaatleri ileri gelenlerin kalpleri paslanmış kendine secde eden halleriyle. Gafletleri iç yaşamlarını anlatıyor kültür ve yaşamlarında perdeleri göremez duyamaz ve idrak edemez semtlerinde. Israrlı ikramları idrak edemez sadr yanları kurban olmuş dünyaya. Aldıkları eğitim kurban oluyor kibarlık budalası seçkinliklerine duasız gizli yanlarında. Fuadın ailevi manzarasına dem vuramıyor halleri. En bilinenin hikayesi lut ve firavun değilmiydi. Lüp tiyatro sahnelemiyor kardeştir ameli infakı yaşadıklarına.

Gururlanıp güçsüzlerin sohbeti dünya aşırılığı

Dağıtıyor gecelerimi kirlenen yanlarım! ...

Sana git başımdan demedim zaten gelmemiştin!

Güldürüyor sonunda aciz kalp sessizliğe gömülünce beden.

Kahkahaların ve alkışların dem dem şeytanla kadeh kadeh cemlerinde çınlıyor akıl.

Hala buradamısın? ...

Seni ben gördüğümde sen beni görmemiştin ruhunda

Durmadan içiyorum kederlerini

Karanlıkta korkularınla titrediğin gecelerde

Yatağına gidiyor ve sırtına yükleniyorsun hasretin

Derin bir uçurumundan düşmek üzere olan biri gibi

Yıldönümlerin elvedalarına inat tutunurcasına sarılıyor duaların

Bir işitme kaybı yaşıyor sevgi

Herkesten ve her şeyden korkar olmuş hayatta

Dışarı adımını atmamış çığlıklarım

Ağlayacak bir avlu arıyor kalmayı başardığı bir yürekte

Hayat her kesin kendi katında gördüğü silik görüntüden ibarettir,

Hoşnut etmem zor, başka bir şey düşünmüyorum ki

Sevklerimizin temsil ettiği ruhun papağanı kalp, lüp'süz neyi bulacak anlattıklarında. Alaycı aşırı ve gerçek bozgunda değilmi. Bozguna uğrayan kulak neyi duyuyor. Perde perde gözle ısrar edilenin başına ne gelecek? İsyankar derecede ama dürüst başına ne gelmiş mühürlü kalplerin. Bilen ama ödün vermeyen paslar nasıl cilalanır. Ödün vermeyen dünyada ölmezse bir sefil adam gülümser gördüğü kilite imkansızlığı. İçinde sürdüğü taksimi ilahiye razı olmadan içten içe hüzünlendi enginliğinde.

Hayata gözlerini açtığı gün yakasına yapıştı akıl

Sen üzülme uzak kalma kendine

Hala buradamısın?

Güncesi devrimler yaşıyor bulvarlarında bu gün sen

Sen hala buradasın gitmedin ve yarınsın! ..

Hatırlayabildiklerimi yazamadım henüz

Ne de gerçek adını nede eskini

Doğduğunu biliyorum hasretinde

Ölümümede alış

Çok uzak bir şehirden doğuşumu göremeyeceksin

Kendi görüntün epey farklı kendine

Unutma o çocuğu

Hz ibrahimin duası

Meryemin isası gibi sev

Onun her zaman ellerinden öp

Ona yeni bir ad ver mesela

Bambaşka bir hayat vermiş olursun gözyaşlarına

Onu büyütmüş olamazsın o küçük bir çocuk kalacak

Her şeyin karşılığı var hayatta unutma

O çocuğun gözyaşlarıda bir sadakat bekleyecek vefalı bir sevgide

Bir tür güvence her gece içilmesi gereken sel sebilde duaların

Boğuştuğum son korumaya başladığım yaşamakta haset hastalığına inat zikrim.

Yusufa inat kibir nefesine dürüst dualarım mükerrerdir. Hırsa farklı hayatı inceliyor sena edilenler. Neredeyse iş edinmiş nefis hayatı hayatlaştıran şeytanın takdiri değildir. Hayatı derinlemesine vird eden çok farklı yaşamdan ötede bir kavrayış. El atar inayet ve lütuf o yaratıcı birde manasıyla. Bilinmeyenleriyle gün yüzüne çıkan telaşlar musallada ben azda olsa elimden geleni yapmaya çalışıyorum bir avuç toprağa. O kişi tevazu içinde özelini saklamaya çalışıyor dilsiz kalbi estağfirullaha.

Gücünün ötesinde duyarlı ruh boyutlu ilişkilerim duada alnım secdede cismimin edepte özüm özüne yaşamaya vakit yok.


Hala buradamısın? ..

İzlemekten memnunsun kendini uyarlayan kelimeleri

Bırakıyorum oysa ben yağmura kendimi

Perdeye yansıtmaktan onur duyuyorsun sokuluyorsun

Bıktıkların beni allak bullak ediyor güneş batarken duada

Yaşananların ve yaşanmış olanların ötesindesin.

Göçmen kuşlar gibi üşüyorsun.

Güneşten bembeyaz kesmiş bomboş bir sokağı andırıyor çığlığın

Mavi bir gökyüzü sunan ben değilim sana

Kara bir kuşun yırtıcı sesiyim belki

Kötü zamanlarda içilmez sevdalarım

Nefes alamayışımdaki dudakların hatırlayabildiklerim

Gizlice bir sefalet içinde kalbim duyuyordu acılarını..

Çok boyutlu ilişkisinde dualarla bir esersin ruhumda. O anki ruhun gücünde özel tutkusun. Pek çok şeyin hassasiyeti içinde yaşanmış olmasıdır zaman. Merak duydukların öğrenmek için heyecanlandığı olgunun aslında tek bir insansın dualarla. Tek başına kalmış bir yaratıcısın ruhunda.


Peki kimdir bu insan? sende! .

Hala buradamısın.?

En gerçek

En yalın

Ve köksüz kuşkularım hala senin gözlerinde

Akan zamana bakanlardır dualarımla

Bu anlamda bak karşılaşılanlara

Kitaplarını aç anılardan ders yapar gibi

Tam anlamıyla bir seçki ve elitsiz sende

Pek çoğunun aksine hala makyajsız olmana şaşırıyorum

İnkar ettiklerini söylemesende ben biliyorum

Vazgeçmiş gibi göründüklerin altıyaşında bir kız çocuğu

Yüreğindeki memleketindeki karabasanlarınla

Olanlar bir rüya geri dönen

Gündüzlerin uzaklarındaki rüzgar

Bütün arzularınla, o yanlış elleriyle hayata tutunamayanlar arasındasın.

Mutluydun yalnızlığında uykusuzluklarınla

İlk günü yaşamın mutluluğu uzak olanlar arasındasın

Dualarla beynin ve kalbinin uzantısında ortaya çıkanda ruhuna nüfuz edebilmek derinliklerinde edebi bir yolculuksun. Bir dahinin yaşamöyküsünden daha ilmi duyguna sokulanlar. Var ediyor sanki bizi zaman tüneli ruhun nefesinde varoluşumuzun hamuru dualarla öğreniyoruz sevgiyi imgelenemez kendimizle gizlenmiş bahçelerinde ne arıyorsun?

Hala buradamısın? ...

Sonlanırken gece senden çok uzakta

Keşke dediğin hiçbir şeyim yoktu.

Yadırgıyorum kaldırımda yatan beni

Belki kendime göre rezilce saadetlerim olur

Senden bana bahsetmeyen bir şey fukaralık

Yeni aradıklarımı bulmaktan korkuyorum

Görüyormusunuz?

İçim büyüktü sana takım takım tevhidlerimi gönderiyorum

Sana mektuplarda yazmayacağım kendimden kurtulmak için

Hikayesi çok

Olup hiçbirini anlatamayandır sevgim

Hep susan

Kendini hep susmak zorunda hissedensin! ..

Sen sus! ... geçmişine….söz verdi hilal

Şu taşın sırrını bilmezsin ne biçimsiz hiç bir şeyi temsil etmiyor sanırlar.

İçinde bir ide saklı bir biçim hapsedilmiş duruyor bir tutam aşkla.

Gece boyu düşünür sözlerini paylaşır meleklerin duasıyla hasta kalbim dünyayı sınıyor. Gösteriş değil bu yol kabirden sonramıza. Yolun başındayken şanslı hasta kalbimin duaları. Muhteşem estağfirullahta ruhun beşiğinde destek duaların. Huşu ve huzuru kalp,hulus içinde misafir ederken vaatler içinde. Dilimle kalbimin sunduğu gelmiş en büyük yaratıcıdan. Senin heyecanının yanı sıra birlikte bütün bir hayat boyunca yaşanacak derin ihlasla. Zaman zaman şaşırtıcı sefalet de yenilip esir düşmüşsede nefsim talihliymiş kalbim duaların..

Hala buradamısın? ..

Sonbaharım işte yapraklarım yere salmış parklar sokaklarım ben

Öyle yitik, öylü ölüme yakın

Yaşamaya vakit yok.

Öyle gezgin

Kıyısında büyük hayat kurmadım

Sarhoş olmadım hayata bulu gibi geçiyor yolculuğum

Tir tir titriyorum gerçek bir köksüz olmak bu olsada

Geçmişle aç sususuzum

Bağlatısı olmayan hep aynı manzara hayat

Yeni olanı aramaya çıkanlardanım

Işıklarını söndürdüm hayatım

Tutsağı oldu çıplak ve yalnızlığım zırhlı bir şövalyemsin dualarınla. Zakirlerin zikrinde, dervişlerin himmetinde zihnim ezberini bozuyor. Dua dua taaruza geçiyor hasta kalbim hikmet arayışında. Kılı kırk yaran edebin sunuyor bize heyecanlı dile dönüşüyor kalbin halleri. Hayatı bahar sanan yanıma giriyor dünya hastalığı güzelliğine şükrüm. Hasta olmadan sağlığın kıymetini bilmenin sırrında ey sevgili. Uzatmıyormusun hala bu acize kalbinden elini. Halden hale alıyorsun amelimi geleceğine yola koyuldum. Dünyaya aldanma tehlikem imtihanda en özel nimet değilmisin? Ruhumun telaşında aradığım lezzet dualarında tilavet secdeme besmele. Daha ötede bir hayatsın ruhuma tut elimden yoksa düşeceğim.


Hala buradamısın? ..

Yağmurlarla yada karla

Dumanlı dağın çobanlı garip yıldızıyım görmedinmi

Rüzgarlarla sürüklene sürüklene

Daha önce hiç görmedin mi kahpe dünyada beni

Hiçbir yere bağlı değilim artık aklım başımda değildi

Aşırı takıntısı olanların hançerlerini arzuluyorum.

Yorgun ve uykusuz ellerim ve kalbim

Aynı şeyden ölüm gibi gözlerin

Ardına bakmadan kaçandır küstah yanlarım

Kalbimde dualar kalmıyor artık şiirlerde yazamıyorum

Şu çok fakir ama birbilerini çok seven dualar arasında vaktim yok.

Yaşamaya vakit yok

Yaşamak büyük günahlardanmı?

Bilmiyorum ki

Ben seni nerde gördüm sen beni nerde gördün?

Seni anlatmaya neden yeltendim?

İnanmış kutsal yanların rüzgarımı içime dolduruyor.!

Özel hediyesin bunca yıllarca solmamış umudum.

Saçlarına iliştirilmiş bir tarak beklide

Senden habersiz saçlarını taramam

Kalbimde misafir ederken sınırlarında yaşanmışlığım göründü ruhunda. Terekeme yalvarmıyor nefsim. Ruhsal üst değerlere sahip sadık özün. Dualarının kalbime salınması içselleştirmiş gaybım. Farkın farklı kavrayışımda anlayış yüklü hz davut edebinde orucum. Bir hayat bir şey bir ruh ve bence bir infakla nefesinde varoluşum. Menkıbeleşen yanın hakikatine besteleniyor mevlevinin ney sesinde. Bir tebessümle karşıla çocuk masalı de dualarıma. Düşlerinden nereye gidiyorsan ruhunda orda karşılanacak. Köklerim seninle koruma altında hep o ilk kaynağı sel sebil tadında ilahi aşktan dualarınla. Muhtaç hasta kalbim çözemediği dile dolaşan gerçek kalbine sokulmuş hikayemizle gözlüyorum yağmurda.

Hala buradamısın? ..

Yerlere gidebilecek kadar köksüz olmak

Hiçbir yere bağlı olmadan selama durur dualarım ruhlara dağlardan

Sen ağlıyorsun şubat soğunda kendine karşı

Ayrıldığım hiçbir yerde de vedalaşacak kimseyi yaratmadı sevdam

Yola düştüm

Beklentilerini, kaygılarını, hazlarını,korkularına tükürüyorum hayatın

Cömertçe serdiklerim ortada

Her duada seni yolcu ediyorum.

Küstahça bir yerde öldüreceğim beklide kendimi

Tüm hastalıklarına inat hayata

İyileşebilecekmisin duygun taşımak içinde kalbini

Bu kalpten kurtulmak için ölmem lazım dünyanda

Eğer kendimi bırakırsam

İçimdekileri döküp saçsam

Bir birimize verdiğimiz hediyelerimizi birkaç kez daha tadar dualarla ruhumuz

Kaçmayı tasarladıkların arasında

En acı olanların karşısında dahi ayakta kalmak için dengeye muhtaç ruh ve akıl dualarla. Bendeki kalbin dertliki tadı yok seferlerimin. Makamı mahmut olan efendim buyurmuş. Müminlerin imanca en mükemmel olanı, ahlakı en iyi olanlarıdır. En hayırlı olanlarınız da kadınlara karşı hayırlı olanınızdır. Neyapsın sendeki bendeki kalp sadık değilse dostluğuna visalinde. Bu değilmidir dostun en güzel zikre zikri sevgili. Kaymağıda senin duaların değilse acizliğime. Evrenin efendisine ne derim sonra. Kalbin mutluluktan nefes alamazsa savaşım peygamber ordusuyla döne döne gecelerde şeytana. Yiğit değilse kainatın zikrinde semalar nur saçarken nasıl titremz kalbim haline

Hala buradamısın? ..

Ayazında doğduğun gibi yaşamak

Gittiğim her yeni yerde ölümlerim

Beklide toprak parçası olmak

Yalnızlıktan kurtulup yalnız kalmakta saklanmak..

Senin için hasbihallerimide unutacağım dünden bu güne geçeceğim

Benim diye

Kendine ait hissedeceksin yıldızlarımı

Sen kendine yet mutluluklarınla yağmur yağmur

Her zaman kinden daha yalnız olmak bu olsa gerek

Tüm detaylarını ezberlemişim gözyaşlarının

Heyecan verici tasvirlerine karşı koyamıyor uykusuzluğum

Hatta ezberlemekle kalmadım

O akşam geldiğinde

Orada uzun uzun saatler geçirmek istemişti ruhum.

Düşünmenin tadına varacağımı anlamıştı dualarım

Bana yegane eşlik eden bir akşam istemiştim besmeleyle

Tüm zamanımı adadığım bir akşamda sarhoş olmak için..

Oksijeni kalmayacak bir nefeste

Çocuklarin saatinde sorgulandı vicdanım. Modaya uygun ziyaretlerim değil kalbime verilen cevabım. Merdivenlerimden koşarak çıkarken geldin. Duaların rüzgarı yavaşça havalandırdı ruhumu. Hannan ve mennanın kapısından içeri girmen hoşuma gitti ezan vaktinde. Vaktileylde olduğunu gördüm dünyanın upuzun koridorları boyunca. Felaha kavuşmalarım salalar eşliğinde sıralanmış kimse yoktu dün çoktan ölmüştü. Göçlerimle saltanatınım önünde sabaha çok vardı. Yazılanları okudu yanılmıyordu bir kaç melek. O gündü dışarı çıkmıştı ruhum. İfade vereceği gün kapı açıldı hafifçe vuruyordu rüzgar mezar taşıma. Geri dönüp kendisini getirenler kaybolmuştu. Tek başına içeri girdin.

Hala buradamısın? ..

Tepeleniyor duygularım duygularına ısınmış

Adeta çocukluğundan gelen ve bir yandan da içten içe nefretlerin

Selamun aleyküm diyorsun yaralı yanlarına

Bildiğin köksüzlüğünü sürdürmelerin köknardan

Hırsın mahpusluğuna benziyor dünyada

Heves edişlerin kara çaylak

İleride vedalaşabilecek birine kibrit çaktın..

Eğilişimde titriyor besmelelerim düşünerek başladı

Ezanın kimin için okunduğunu anladım.

Selanın kie verildiğini bilmiyorum!

Ölüm sarhoşunda yıkılmak için yüzüm canlandı

Erken kaybettiklerine isyan yağdırdıklarına inat

Ellerini elerimin üzerine koy dua vakti

Bırak beni dünya kendi serseri halime

Azraile selamun aleyküm demek için ey sevgili

O güne kadar hiç tanımadığım ama çok iyi tanıdığım adamla göz göze geldim. Kapılar açıldıkça merak ettiklerim şişkin göz kapaklarımın ardında heyecanım. Kıyama duran hallerim kısa bir an. Huşularımı inceleyen elindekilerimi birine verdi. Ayağa kalkan lahunti varlığım tek düze bir sesle onun karşısındaydı. Sorulacak sorulara yanıtı soruldu nazarında. Vakaalarımda orada ne kadar kaldığı kalemde soruldu. Kimlerle görüştüğü soruldu düşüncelerimin. Sevdiğimi açıkça söyledi sözcükler örfünde. Bir senin pırıltıyla bakmakta olduğunu gördü yadırgadıklarım arasında. Hazırlıklı olmama rağmen tedirgin oldu nasıl gözyaşı döktüğünü hatırladı kalbim. Asla konuşmadı acılarım eğer ben yalnızsam.

Hala buradamısın?

Kendinden uzak tutmayı başarmalarında

Çayların taşıyor

Sevgi köprülerini paldır küldür seller alıyor

Ve sonra farkına bile varamadan

Seslenir bir yanın

Yandım anam diyor feryadında eflatun gözlerin

Nasıl da başka bir şey her şey

Elimden tuttukça güzelleşiyor

Alıkoyamıyorum kendimi yağmurda dua dua gözlerini aramak

Ve aklına geleceğim

O bu kadar erken gitmeseydi diyeceksin

Bir yıldız kayacak yağmurlu havada

Bunu bir sen göreceksin…

Gizli gizli ağlayacaksın içine fena sızanların

Bu hiç hesapta olmayan bir gökkuşağının rengi

Sadece yeşil

Doğum gününe aldığım bir hediyeydi geceleri giymeni istediğim

Asıl büyük sarhoş benim tek damla şarapta içmedim

Alt üst eden gidişim bir kalabalık

İz bırakan bir yanım olmadı

Şimdi uyu

Üşümüş yanlarınla üşüyün yastığına sarıl

Bu geçmişe giden bir yarının uykusu

Ancak içinde bulunan

Mekanına sızdım sinene pencereni açık bırakma

Büyüsünden de ayrılamam dua ederken seyrettiğim hallerinden..

Ben garip bir şair olsamda ne

Ayrılamıyorum duvarlarını uzun ve dalgın bakışlarla süzüyorsun

Serseriler kralı sefil bir adamın gelişinin gidişi

Kahroluyorum ardından gözyaşlarının o boşlukta

İşte büyüdün diyen bir ses. Yüzümü yıkadı uzun uzun cevap veren avuçlarım. Kayda geçırilenler son sözümdü kafamın arşa kalkmasında derin bir soluk aldı kalbim. Yüzün delıcı bakışların dikmiş konuşuyordu sefil adamla. Gözlerimin tam içine bakarak söyledin tavan arasındaki öbür yanınla. Kuşku rüzgarı şarlatan yanlarıma soruların bitmemiş. Zaruretim öteki yarısını hiç unutmadı tefekkür nakışlarım zikirde. Bir kabusum kurtulabildi hayatımın en büyük aşkında. İftiraya uğrayan zaman kadar suçlanıp görmezden gelmeyi yeğlemedi kopan fırtınalarımda. Öbür yüzü ensest olanlar kürsünün önünde. Üstü kapalıda olsa sel sebil ırmağının karşısında herkesin tanıdığı aşıklar…

Hala buradamısın?

Neler yaslanıyor şimdi kalbine

Ben değiştim diyemiyorum vatansızım ama değişemiyorum

Kendimle boğuşuyorum şehrin zenciliğinde

Islak tüm sigaralarım

Cesaretimden kapında içiyorum

Ben unutulmuş sen uyuyorsun

Paha biçilmez bir duygu nasıl da yürekten

Fikrin annenimi özledi

Yazık kı o minicik bir çocuk bütün ışıklarını yakıyorum korkmasın diye

Mısralarıma iniyor yıldızlar

Ancak birkaç saat hayatta yanımda olduğunda yalnızlığımla kalmalıyım

Yaşam savaşı vermeli duygularımla çekip çıkartım

Başara bilmişliklerime tükürüyorum Ankara ayazında

Ancak çok geçmeden

Buradan hayatın akışını hiç şüphesiz tamamen değiştiren bir olay yaşandı

Şimdi bir yıldız koparttım süzülüp pencerenden başına taktım

Bu işi yaptığımı sen göremedin

Ayrılmamın ardından ölümle hayat arasında zimmete geçirilmiş bir sevgiyle

Senin hayattan korktuğunu biliyorum

Yaşadıklarımı inkar ederek gidiyordum küfür gibi

Korku ve kaçmakla kurtulacağıma inan duyguları tekrar içinde hissettim

Karanlıkta seni görüyorum hiç şüphesiz küstahım

Yıllarca adımın yanına koyduğum mağrurluğum gibisin

Bu kez nasıl da işime yaradı

Ben kendini sende kaybettim

Gölgemi verde tirtir titreyen asla bilinmeyen her kesi şaşırtmayı çok iyi beceren yanlarımla farklı bakıyorsun özdeşleşen düşünmekle içine karışmak istiyordum

Saatlerine ertelemekte kararlı değil çocuk şiirlerim

Kaybolup gitti için büyük bir karanlıktı

Güzün soğuk nefesinde ben yoktum

Kendimden kurtulmak için

Önce suratım kaskatı kesildi

Gözlerim çaresiz bir bakışadikildi

Cezbeye dönüşüyor hallerim...sadık dostum

Işıkları kapat

Sanki hiç varolmadık yüreğim bölündü

Hala buradamısın? ........

İnsan kendine rağmen duasız bembeyaz yaşayamaz..! ..


Seyyitlerin elem duyuyor çağ yalnızlığı hallerimize gözyaşı döküyorlar. Bense şehit olacam davetine verdiğim besmeledeki sözümle ey sevgili. Dünya tepelerine veda ediyor estagfirullahlarım ay doğdukça nur nur kalbine ey sevgili sana söz verdik. Hoşgeldin salavatlarla cennetimi hoş kılacan enbiyalar aleminin şefaatinde. Hesabımız yaklaştıkça acıyor dünyada beşer kalbimiz eğlenceyemi dalıyor. Karışık bir rüyamı yaşananlar zikirse infakların vahyi. Haddi aşanlara inat kulluk yolunda ibadetimin şan ve şerefi. Azabı hissettim bir avuç toprakta sorguya çekilecek şımarıklıkları görünce feryat ediyordu kalp. Hakkı batılda gördümde dost olamamış hallerimiz tesbihsizmiş ben şahitsem sevgine. Bismillah

Engin Demirci
y.ed…20.02.2009..02:45..Garip Çoban Sıradışı

http://www.beyazrenkler.org/forum/showthread.php? p=61847#post61847

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 26.2.2009 08:09:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Zerrin Tayfur
    Zerrin Tayfur

    Çok uzun fakat okumaya değer anlamlı bir şiir
    Sineme tonlanan hasretlerine mutluluk uzak olsada
    diyor şairimz siz Allaha kalbi tam olarak duanızla
    aşkı mutluluğu mutlaka yakalarsınız şiirde ayrıca
    mizahi bir yönde var manevi aşka inana biri olarak
    günlük zamana aşkları yetersiz ve gereksiz buluyor
    şair yüreğinize sağlık çok güzeldi

    Tebrikler Zerrin TAYFUR

    Cevap Yaz
  • Gülşen Gülmez
    Gülşen Gülmez

    Çağlamış taşmışsın yine koca yürek , her satırı içimi burkar bilesin......yüreğine sağlık ,öptüm gözlerinden.....selam ve dua ile.......

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Engin Demirci