Başı boz dumanlı sisli ayazlı
Çimenli çayırlı güllü yaylalar
Kıvrımlı yolları, soğuk Sivaz’lı
Çiğdemleri açmış allı yaylalar
Suyunu içenin ciğeri donar
Ocakta karamık çalısı yanar
Geven dikenine arılar konar
Kovanı içinde ballı yaylalar
Orda geçti bizim çocukluğumuz
Dedemizden belli kim olduğumuz
Kar suyundan akar hep oluğumuz
Selvili söğütlü dallı yaylalar
Bayır taşlarından yapardık pırlak
Göçyolu’ndan doğan güneşi parlak
Aşağı olukta oynayan torlak
Çomarların tası yallı yaylalar
Vız gelirdi bize Kuz’un yokuşu
Başında çeşmesi, nazlı akışı
Dolamaç dibinde keklik ötüşü
İbibik, akserçe kuşlu yaylalar
Gün dönümü çıkar kara sinekler
Çobanların sırtı ak kepenekler
Düdende yayılır ala inekler
Sütü bol kaymaklı keşli yaylalar
Albahar gelince gülşen çağında
Karlar bir sel olur Kapız Dağı’nda
Soğucak yaylası hemen sağında
Bir biriyle küme, beşli yaylalar
Dedemin dedesi burda büyümüş
Çeşmelerden akan karlı suyumuş
Söğüt gölgesinde çoban uyumuş
Yüzyıllardır bizim yaşlı yaylalar.
Koyak vadisinde kekikler biter
Obanın içinde bir duman tüter
On yılda bir gitsek o bile yeter
Üstü mor bayırlı taşlı yaylalar
Muhabbet içinde, her sözümüzde
Yaylalar yazımız, hem güzümüzde
Akıla geldi mi hep gözümüzde
Kirpiğimin ucu yaşlı yaylalar.
Kayıt Tarihi : 22.1.2024 16:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Konya Bozkır yaylaları için.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!