Bizim Tercihimiz Değil! ! ! Şiiri - Yoru ...

Funda Gülseven
132

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Bizim tercihimiz değil! Tüm anatomik ve bilimsel bilgiler ışığında erkekliğin kadınlıktan türeme olduğu gerçeği varken; ana rahmine düşen her ceninin dişi olduğu ve sonrasında olası Y kromozomunun gelip testesteron hormonu yüklemesiyle cinsiyet farklılığına yol açana kadar embriyoların, bebek beyinlerinin ve hatta cinsel organlarının dişi olduğu bir gerçekken, hala daha kadının erkeğin kaburgasından yaratıldığı düşünce, inanç veya dayatmasıyla buna inandırılıp yada zorla kabul ettirilip erkek egemen bir dünyada yaşamak bizim tercihimiz değil!



Bizim tercihimiz değil! Tüm dinler kadın-erkek eşitliğini savunurken, tüm demokrasiler kadın- erkek yanyana olmalı söylemlerini yasalarla belirtirken; aile, çevre, toplum baskıları, tepkileri ve dayatmaları sonucunda ataerkil ve erkek egemen bir ülkede ve dünyada yaşamak bizim tercihimiz değil!


Tamamını Oku
  • Veli Bilici
    Veli Bilici 16.12.2007 - 10:03

    Tatlı sert feminist kokan ama harika bir çalışmanın-birikimin ürünü bir yazı. Deneme de diyebilirmiyim,bilmem. Üstü kapalı da olsa lütfen bizleri...insanları bağışlar mısınız? Saygılarımla Efendim.

    Cevap Yaz
  • Yakup İcik
    Yakup İcik 26.08.2007 - 22:54

    ikinci Duygu Asena gibisiniz :))

    Cevap Yaz
  • Funda Gülseven
    Funda Gülseven 25.08.2007 - 13:04

    Yazıya ve inançlara gelince sevgili dostum Sevdazan...

    Ben gerek bu yazımı, gerek diğerlerini, gerekse bugün yazıp eklediğim Modern Eğreti Gelinler yazısını kendiliğimden, durduk yere yazmadım... İslami bir yazarın başlattığı kapalı kadınlarda g-string olayı, ve şu an gündeme oturan kapalı kadınların erkeklere ve hayata bakış açılarını işleyen bir kitabın yansımaları bunlar.... Özellikle bugün eklediğim yazı...

    Kaldi ki benim kapalı kadınlara karşı bir tutumum yok, hem bu yazımda hem de diğer yazılarımda da görebileceğin üzere tam tersi haklarını savunurum, hatta bu yazımda bile. ama bu yazımda bu tartışmalar sürecinde konuya bir de farklı açıdan bakılsın istedim. başı açık kadınların yaşadığı zorluklar ve sorunlar da görülsün istedim hepsi bu. yoksa dine karşı bir savaş değil. sadece belli başlı yanlış anlamalara yada insanlık yada kadınlık haklarını zedeleyen tabulara karşı bir mücadele kendimce.

    'Bizim tercihimiz değil! Gerçekten inanıp isteyerek kapansak, başımızı örtsek bile, başörtümüzün türban diye diye siyasete alet edilmesi, karşıt siyasiler ve görüşler tarafından horgörülüp dışlanmamız; yada başımız açık ve modern giyiniyoruz diye muhafazakar çevreler tarafından horgörülüp dışlanmamız, hatta çoğu zaman günahkar, dinsiz kişi yada bir cinsel obje olarak görülmemiz bizim tercihimiz değil! '

    bu paragraf sanırım tüm bu soru işaretlerinin cevabı niteliğinde...


    Kaburga kemiği ve embriyolar olayına gelince... Kuranı Kerimden ayettir diyorsun, haklısın, ama Kuran inançsal bir kaynağımız olduğuna göre bu ayetler de yine inancın yansımasıdır. Kaldi ki yaratılışa dair bu ayetler ve inançlar farklı dinlerde, farklı mezheplerde, farklı yerlerde farklı farklı algılanıp yansıtılır. Her dine göre görecelilik taşır. Benim bu yazımda baz aldığım ise müspet bilimdi. Yani anatomi ve diğer bilimler.

    *henüz ilköğretim yıllarında dini, sosyal, siyasal kimliklere büründürülmek, etiketlendirilmek

    öncelikle ben bu yazıyı sadece ülkemiz ve dinimiz kadınları için yazmadım, hatta sadece kadınlar için de yazmadım. Benim kendi şahsi görüşüme ve olması gerektiğine inandığım şeylere göre sosyal, siyasal, dini kimlikler kişiye bağlı olmalı, kişi kendi hür iradesi, nefsi, arayışları, sorgulayışları, hayatı algılayışları ışığında kendi kimliğini oluşturmalı. hangi görüş, inanç yada yaşam şeklinde oldukları, hangi ülkede oldukları farketmeksizin. Bu benim hümanistik görüşüm ve inancım..

    *sırf öyle görülmüş öyle yaşanmış, bundan sonra öyle olacak mentalitesinde olanlar yüzünden türban giydirilişimiz,::::
    'yada diğer dinlerin dini yaşayışlarını benimsetilmemiz ' cümlesini eklemeyi unutmuşsun sevgili Sevdazan... Belki direkt olarak türban yazışımdan kaynaklandı bu tepkin, ama ben onu uç noktada bir örnek olarak sergileyip genel olarak bütün dinlerde olan bir yaşam tarzından ve mentaliteden söz ettim. Ben bütün dinler hakkında bir cümle kurdum yani... Lütfen bunu sadece İslam'a ve türbana çekmeyelim...

    Ki dediğin gibi özellikle İslam, en azından kaynağı ve temeli hoşgörü esasına dayanır, dayatmalardan mümkün olduğunca kaçınır. Bu bağlamda diğer dinlerden, yada diğer görüş ve düşüncelerden olan kişilere de anlayış, hoşgörü ve saygı barındırır özünde. Bu açıdan bakarsan İslam dinine aykırı bir yazı yazmış olmuyorum...

    İnançlara saygı demişsin, en azından sen çok iyi bilirsin ki her kesimden, her dini inançtan, her sosyo-kültürel yapıdan, her ekonomik çevreden, her siyasal görüşten olan herkese karşı saygım sonsuzdur dostum... Ayrım yapmadan, önyargıyla yaklaşmadan algılamaya, paylaşmaya çalışırım... O yüzden bunu bir saygısızlık olarak addetmene hem çok şaşırdım hem de çok üzüldüm...

    Son olarak... Evet belki edebi içerikli bir şiir yada deneme yazısı değil bu... Evet belki farklı görüş ve düşünceleri yansıtıyor... Ama ben hep ne diyorum? Antoloji benim hayatı,sevgiyi, dostluğu, şiiri ve yazıyı paylaşıp çoğalttığım yer... İlk kelimem hep 'hayatı' olur... Burda da yine hayatı ve hayattan bana yansıyanları paylaştım sadece... Subjektifliğimi objektifliğimin içinde eriterek, her kesimden, her olgudan yola çıkarak, çok yönlü bakarak hayatın gerçeklerini yansıtmaya çalıştım... Kimimizin farkında olmadığı, kimimizin görmezden geldiği, kimimizin bilinçli yada bilinçsiz yadsıdığı bazı insani ve kadınsal gerçeklikleri yansıttım...

    Cevap Yaz
  • Funda Gülseven
    Funda Gülseven 25.08.2007 - 12:42

    Feminist mi? :))) belki öyleyim ama benimkisi gözü kara, temelsiz, hırçın, erkeği yok sayan bir feministlik değil, tam tersi hümanist soft-ideal bir feministlik...

    Hümanist soft-ideal feminist: erkeğin önünde yada arkasında değil yanında duran kadın... erkeği ezmeyen ama erkeğe kendini ezdirmeyen kadın... hayattan yada erkeklerden kaynaklanan sorunların yanısıra yine kendinden, yani kadından kaynaklanan sorunların da farkında olan, bunları algılayan ve mantıklı, yapıcı bir şekilde düzeltmeye çalışan kadın...

    Ve bu yazım yada diğerleri lütfen erkeklere karşı bir savaş olarak algılanmasın... yada belki de bir savaştır, ama hayata karşı bir savaş...yani bu bir savaş, ama yıkıcı değil yapıcı olması gereken bir savaş... Acı ve hüsrana değil, huzur, güven ve mutluluğa açması gereken bir savaş... Öncelikle bir iç savaş kadının içinde, sonrasında ise baskılara, dayatmalara karşı bir savaş...

    Cevap Yaz
  • Mustafa Çelebi Çetinkaya
    Mustafa Çelebi Çetinkaya 25.08.2007 - 12:09

    Feminiz Funda!:))))
    Bizim Tercihimiz Değil adlı çalışman hakkında bir kaç eleştiri sunacağım. Yada eleştiri topu diyelim.....
    Bizim Tercihimiz değil diyerek başlayalım.
    Mevla bir beden ve o bedene ruh verir. Ondan sonra Tercih kulundur. Ki eğer kadın olmak hafifsenecek bir şey değil.Öyle ya Bülent Ersoy bile kadın olmak için neler vermedi ki......)

    hala daha kadının erkeğin kaburgasından yaratıldığı düşünce, inanç veya dayatmasıyla buna inandırılıp yada zorla kabul ettirilip ::::
    dayatma, inandırılmak, zorla kabul ettirilmek. Funda! Kabul edip etmemek senin elinde. Lakin bu bahsetttiğin kişisel bir inanç değil, Kuranı Kerimden bir ayettir. Ve yine bilinmelidir ki İslam dini bütün dinler ve dünya görüşleri arasında Kadına ençok hakkı veren ideolojidir. Hodri meydan araştırın!!!....

    henüz ilköğretim yıllarında dini, sosyal, siyasal kimliklere büründürülmek, etiketlendirilmek :::::
    Bu dünyevi bir maarif fikridir. O yaşlarda o eğitim verilir ve sen sonra tercih yaparsın. Üzerine basarak söylüyorum tercih yaparsın.....Ayrıca diğer kimliklere bürünmek konusunda da sorumlu ailedir.

    sırf öyle görülmüş öyle yaşanmış, bundan sonra öyle olacak mentalitesinde olanlar yüzünden türban giydirilişimiz,::::
    Merak ediyorum zorla türban giydiren kaç fikir kaç kurum kaç... ne var?

    ....
    susuyorum zira .....hoş bir yazı olarak görmedim...
    Görmedim çünkü tercihin olmayan şeyleri sayarken Allahın yönlendirdiği şeylere karşı da itirazın var. Ki peygamber evfendimizin hadisleri, Kuranda geçen ayetler hiç bir baskı ve dayatmaya gerek olmadığını söyler. Ama Kurana dine islama uymayan bir toplumda da bu saydıkların gayet normal. Fuhuş normal görünüyor ve Kuranda fuhuş yapmayın ayeti gericilik olarak görülüyorsa elbette maymun iştahlı erkekler, maymuna heves eden kadınları arzu edecekler.....
    Elbet: din değil de din dışı akideler tercih edildiğinde zorba altında yaşayacak, mazlum kalacak ve bir çok felaketin başrolü olacağız.
    Ki TÜRBAN! ...Birileri Türbanı siyasetine alet ettiği için bu memlekette yıllardır bir çok haklardan mahrum kalanlar önce o türbanı alet edenlerin yakasına yapışacaklar.....Türban bir dayatma aracı olsaydı , yada eşleriinizi zorla kapatın diye bir ayet olsaydı benim eşim Kapalı olurdu. Ki açıktır, bu onun dünyevi görüşüdür.İslamda bana der ki; hanımına baskı yapma asla. sadece öğüt ver. Bende öyle yaptım, bir kez nasihatte bulundum.

    yani bu yazı: bir antoloji ile örtüşmeyen bir yazı. Edebiyatla uzaktan yakından alakası olmayan bir yazı. Düşünce ve inançları hedef alan bir yazı. Yazarından asla ve asla beklemediğim bir yazı. Özellikle ilk verdiğim cümle!...
    :
    'kadının erkeğin kaburgasından yaratıldığı düşünce, inanç veya dayatmasıyla buna inandırılıp yada zorla kabul ettirilip erkek egemen bir dünyada yaşamak bizim tercihimiz değil! :
    Doğru: bunu Allah söylemiş, İnsanları Hz. Adem ile yaratmaya başlayınca böyle uygun görmüş. Kalkıp Hz Ademe soracak değildi ya, ey kulum birde kadın cinsi yaratacağım neyden nasıl yaratayım diye.....
    .....
    inançlara saygı duymak erdemliliktir.....
    bir şey demiyorum.....
    hiç bir şey demiyorum artık......

    Cevap Yaz
  • Salim Erben
    Salim Erben 25.08.2007 - 06:46

    Bizim Tercihimiz Değil

    Çalışmalarınızda başarılar dilerim bizlere böyle bir paylaşım sundugun için ayrıca teşekkür ederim güzel bir anlatım olmuş

    Cevap Yaz
  • İrfan Karapınar
    İrfan Karapınar 24.08.2007 - 22:01

    Derin bir gözlem,akademik bir inceleme,sabır ve zaman isteyen bir çalışma,yürekli bir sesleniş,anlam dolu ifadeler,ayrıcalıklı bir yetenekle dopdolu bir deneme...Tebriklerimi ve saygılarımı iletiyorum...

    Cevap Yaz
  • Bayram Kaya
    Bayram Kaya 24.08.2007 - 19:17

    Duyarlıklı, duyuşlu ve düşünsel neşteri iyi vurulmuş; keskin gözlemli, analitik çalışmanızdan ötürü kutlarım.Bu ara da inatçı kabul davranışları da paralelinde konu ediyor olmanız, gözlemsel incelemenizi daha bir derinlikli ve anlamlı yapmış.Taşıp köpürmeden nesnel ve akılsal gerçekleri göze ve kafamıza soka soka, dank ettirmiş bir emek. Her ne kadar biliyoruz gibi ise de. Pek manidar ve güzel bir çalışma. Tebrik eder saygılar sunarım, sevgilerle.

    Cevap Yaz
  • Kadir Tozlu
    Kadir Tozlu 24.08.2007 - 17:00

    Sevgili Funda kızım…

    Siz kadınlar solmaması gereken birer çiçeklersiniz. Sizleri ikinci sınıf insanlar gibi görmek, erkeğin zevk aracı olarak tanımlamak için dini alet edenlere, kendi isteğine göre yorumlayanlara itibar etmeyin. Eğer İslam kadını hor görüyor olsaydı Peygamberimizin de hanımlarını dövdüğüne dair tek bir rivayet, bir hadir bulunurdu….

    Anatomik bilgilere göre ana rahmine düşen cenin dişi değildir. Yumurta dişidir. Ancak spermle birleştiğinde cenin oluşur ve cinsiyeti belli olur. Beyinlerin, cinsel olganların dişi olduğu teorisine de katılmıyorum. Hepsi de yumurtanın döllenmesinden sonra oluşmaya başlar ve cinsiyeti ya erkektir ya da dişidir.

    Tüm bu baskılar tabi ki sizin tercihiniz değildir. Ancak tüm bunların suçlusu da bizler değiliz. Tüm bunlar yalnızca kadınlar değil, rengi beyaz olmadığı için veya savaş esiri olduğu için insanların köle olarak alınıp satıldığı zamanların uzantılarıdır.

    Tüm bu sorunların üstesinden sağ duyu sahibi, kadının da erkeğin de önemini, değerini bilerek, kadın-erkek kol kola gelecektir.

    Kadir Tozlu

    Cevap Yaz
  • Ali Taşkıran
    Ali Taşkıran 24.08.2007 - 16:53

    ...İnsanlığına,kadınlığına,aklına,yüreğine,cesaretine,sorumluluğuna,dürüstlüğüne,özgürlüğüne,çağdaşlığına,evrenselliğine,vs insan olan herkesin 10 üzerinden 10 tam puan vermesini dilerim.Ve tabii ki bu gerçeği de gözardı etmeden herkesin kendi üzerine düşen görev ve sorumluluğu insanlık bilinciyle yerine getirmesi hepimizin en büyük arzusu ve beklentisi olmalıdır.Saygı ve sevgilerimle tebriklerimi ve teşekkürlerimi sunarım..

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta