Bizim Susamlarımız Var Mıydı Anne

Hatırlar mısın anne?
Üzümcüler geçerdi
Seher vakitleri sokaktan
Mor salkımlarda
Buğulanmış taneler
Üzümcü Reşit emmi ile
Pazarlık ederken
Sesini duyardım uzaktan
Uyanır sana koşardım
Hiç unutmam
Üzerinde o çok sevdiğin
Kırmızı puantiyeli fistan
Hatırlar mısın anne?
Babamı beklerdik geceler boyu
Gaz lambalarının fersiz ışıklarında
Oyunlar öğretirdin bana
? El el epelek, Beş Taş, Yağlı kemik?
Nedendir bilmem ama
Ela gözlerinde hep hüzün vardı
Hep içim acırdı gözlerine bakınca
Sonra uyur kalırdım
Mis kokuna sarılınca
Susamlarımız var mıydı anne?
Mor çiçekleri olan susamlar
Üzerlerine kıra düşerdi hani
Dut ağacının altında
Sevdalı çiçekler derdim
Hani ben onlara
Hatırladın mı?
O susamların yanı başına oturur
Arkadaşın Habibe? nin
Ölümsüz aşkını anlatırdın bana
Hani şu kendisini asan Habibe? nin..
Sevda söz konusu olunca bir yerde
Bir Habibe düşer gönlüme
Birde
Yüreğimdeki ilk kadın sen
Ne çok özledim seni be anne
Acılarımın ilacı sensin biliyorum
Şöyle yatırıp beni dizlerine
Okşasan saçlarımı
Susamlarla konuşsak birlikte
Şebboy toplasak dağlardan
Yağmurlu bir ikindi zamanı
Ben onu unutsam bir an
Şalvarına yapışsam asıla asıla
Sen o türküyü söylesen yanık yanık
Sonra yine ağlasak birlikte katıla katıla