:BİZİM ŞİİRMİZ: Serbest Yokluğunda

____Yokluğunda____

Yokluğunda;
unutmuştu bedenim titremeyi
ellerim yumuk yumuktu
açılmıyordu ayalarım semaya
gözlerim yitirmişti ışığı
kapkaraydı dünya

konuşmaz olmuştu dilim
söylemiyordu artık aşk şarkıları
mühürlenmişti dudaklarım
öpmüyordu bir başka bedeni
koklamıyordu burnum
ne gül, ne lale, ne menekşe
unutmuştu yüreğim
mutluluktan kanat takıp uçmayı
…………………………………………………….Türkan DİNÇER

Yokluğunda;
Burnumda tüterdi Ataşlı dumanın
Kimbilir şimdi kayalar arasından delip yeryüzüne
Hayat veren kardelen
Bilemiyecektim, sonbahar mı, ilkbahar mı?
Yoksa kış mı? Yaz ne zaman?
Kutupdayım ey yar
Yokluğunda beyaz ayılardan başka kimseler yok
Çiçeği bıraktım
Çamura bastığın izleri özledim
...........................................................Nadir Sayın

Yokluğunda;
sesin çarptıkça sesime
gölge oyunları yaptım sana.
Perdenin arkasında tek ayak üstünde cezadayım
ve bir mum közler avuçlarımı.
Yokluğunda
çarmıha gerilirim çivisiz
yüzlerce gazel okurum
hem de ağızsız dilsiz
...........................................................Macide ÖZCAN

Yokluğunda;
yoksunluğum alevlenirdi
burnunda nanik işaretli cinler
ve de ecinliler tayfası
beynim pasını sürterken uçurum kayalarına
çemberimde yuvarlanırdım meydan okurcasına sana
.…………………………………………………………………….Tamay Önal Polat

Yokluğunda;
Ne yüzüm güldü
Ne de konuşanla konuştum
Yokluğunda
Ben
Kaybolacağımı
Silineceğimi az çok biliyordum
Yokluğunda
………………………………………………………………………………………………………………………..……………………..Erol Duran

yokluğunda,
bin derviş aynı beyaz boşlukta
yumar gözlerini, döner semaya.
bir güvercin olur ölüm, paçası siyah
taklalar atar uçsuz bucaksız anılarda.
çıkar gizli saklı ne varsa meydanlara,
sağdan vurur hayal meyal suretin;
akar o berrak ve tek kızıl damla
teğeti kalbime çarpma hizasında,
damlar sol elimden dergâha.
“hani nerede ki, yaşamış olsun”
soran varsa, baksın:
düştüğü andan gül nasıl fışkırmakta.
bir başka mavilik var bu kanatlarda
Şimdi gözü yeşil desem, kim inanır bana?
adınla dönüyor dünya, yokluğunda..
…………………………………………………………………………………………………………………………………….Nesrin CANSEVER

Yokluğunda;
yağmur ikliminde
umutsuzluk tonunda
sevdalara şahit oldum
neler yaşandı önce,
sonra neler bitti.
anlamsızca üzerken sevdayı.
hiç içi acımadı sevdalıların.
oyun belki oyuncak
layıkayla yaşanmadı aşk.
taşıyamadı kimseler.
yakışmadı kimselere.
alıkoydular.
yüreklerinde çürüttüler.
ağlasa, bağırsa duymadılar.
onlara göre böyleydi aşk.
anlamadılar.
……………………………………………………………………………………………………………………………Cansu KELEŞOĞLU

Yokluğunda;
Al yeşiller kara,
Yer yüzü gök yüzü
Cehennem olur
Huzurum kaçar
Aşka küser
Sana küser
Melankoli
Şisofreni olur
Saplanırım yüreğine
Hançer olurum

Boğulurum bunalırım
Kusur arar bağırırım
kahkahalarımla göz yaşlarım
Birbirine karışır
Hayatım duman olur
Kendimi kaybeder
Yok olurum
…………………………………………………………………………………………………………………….Dilşade Güngör

Yokluğunda;
Gitmek neyi değiştirdi,
Ne çözüldü yokluğunda.
Acılar sıralanmadı mı? Üst üste
Anılar yalnız kalmadı mı?
Gitmek neyi değiştirdi,
Zoru bana bırakıp, kolayı seçmedin mi?
Bırakıp beni tek başıma,
Yalnız, sevgisiz, dostsuz
Dahası sensiz…
Sevgimi, aşkımı, yıllarımı götürmedin mi?
Ne değiştirdi gitmek
Neyi söyle
Ne değişti
………………………………………………………………………………………………………………………………..Fatime OLCAY

Yokluğunda;
Sadece yakamozlar değer ayaklarıma
Bir gün daha geçer yine bensiz
Bir gün daha gelir yine sensiz
Koca yüreğim herkesi alırda köşesine
Kollarım kısa kalır saramam
Bakışların gibi
Yokluğunda
Ay dolar odama gün dolar ben dolar ağlarım
Aynaya baktığımda sen dolar yanarım
Çarpar gölgen aynama öylece bakarım
Zamanı tutmak isterim ama… kaçarım
Bakışlarım gibi
……………………………………………………………………………………………………………………Korkmaz KAYA

Yokluğunda;
bir parça daha kopardım,
salındığın aynadan...
yağarken ayak izlerine karlar
kaldırımlar üşüyordu...
zamana yasladığımız hayat,
tükeniyordu....
belki bilmeden nedenini,
şehirlerimiz göçüyordu....
...................................................................................................................................Fatoş HUY

Yokluğunda çok depremler yaşadım
Surlarımın hepsi temelinden yıkıldı
Kendi enkazımın altında kaldım
Şimdi bir düşüm, zifir gecelerimde
Bir masalım Kafdağı’ndan da ötede
Zümrüt-ü Anka’nın kanatlarında umutlarım
Çırpınıp duruyorum geceler boyu
………………………………………………………………………………………………………………………………………Hıdır ÇAM