Bizim türkümüzü çalar sazımız,
Şakıyıp da öter tel nazlı nazlı.
Halaya durunca oğul, kızımız,
Gezer perdelerde el nazlı nazlı…
Yürekler bir olup, gönül coşunca,
El ele tutuşup dağlar aşınca,
Duygular gönülden dolup taşınca,
Eşlik eder saza, dil nazlı nazlı…
Tarih öncesinden anlatır bizi,
Perdesinde saklı, çağların gizi,
Geçmişten yansıyan gür sesimizi,
Anlatırken açar, gül nazlı nazlı…
Sevda pınarından suyumuz çağlar,
Bizimle gülerken, bizimle ağlar.
Sesini dinlerken, aşılmaz dağlar,
Açılır aşığa, yol nazlı nazlı…
Yurdu Orta Asya, kopuzdur özü,
Yanında yoldaştır, ozanın sözü.
Olunca aşığın, gönlünün gözü,
Sevdiğine söyler, gel nazlı nazlı…
Kayıt Tarihi : 11.12.2007 00:01:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!