Beyaz önlüğünü giyer, hiç sönmeyen sigarasından son bir yudum çeker, iyilikle bakan gözlerinin üstündeki kaşları şefkatle kıvrılır ve canlı adımlarla sınıfa girerdi.
''Canım kardeşlerim bugün nasılsınız? ''
Öyle yüksek sesle anlatırdı ki dersi her yerden duyulurdu sesi.
Tebeşiri tahtaya fırlatır, mutlaka motive edici bir söz söyler, saatler su gibi akar, teneffüs zili çalar ancak kimse yerinden kalkmak istemezdi.
o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Devamını Oku
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…