Dünü göçle, bugünü göçle geçen, KÖRÜK diye bir köy,
İşte bizim köyümüz burası….
Kırk hanede yüzelli kişi yaşıyor, iki bin sayımına göre…
Evler virane olmuş, her evde bir karı-koca,
adeta ihtiyarlamış bizim köy,
Hey gidi KÖRÜK heyy! …
Şöyle bir düşünüyorum da geçmişi, cıvılcıvıldı…
Karınca gibi kaynardı sanki…
Musalla Taşı’ bir meydandı…Buluşma yeriydi orası..
Gençler buluşur, sohbetin, muhabbetin tadını çıkarırdı.
Şimdi ise, Musalla Taşı da yok yerinde, o gençlerde yok…..
Muhtar’ın Dambaşı da öyleydi.Anlatmaya ne hacet.
Onlar şimdi, mekan tuttu; Sefaköy’ü, Kuştepe’yi.
Karargah kurdular Başkent’te..
Duyun ha dostlar duyun:Göç ne hale getirdi bizim Köyü.
Sormayın gitsin, dün yine bir haber aldım:
En son İlyas da göçüvermiş Bursa’ya.
İlhami’den alıyorum haberleri …
”Köy bomboş kaldı, birer birer göçüveriyo herkes, geride kalanlarsa hep hasta ve yaşlı…” diyor
ve ekliyor:
Döndü Karı değiştirince dünyasını, Niyazi Amca da göçtü Ankara’ya.
Naci Bibi, rahmetli oldu, Sabit’in Mehmet perişan,.
Hacıali’nin Nazım da öldü, yapayalnız Fatey karı.
Bizim Hüsnü dayı ve Emine karı hakeza! ..
Yukarı Mahalle’den Hacıusta’yla Selvinaz,
Körahmet’in Mehmet’le Fatey,
Eşe’nin Osman’la Sevli…
Daha kimi sayayım ki, hepsi perişan ve çaresiz.
İhsan’la Kiraz’ ımı, Celal ile Zala’yı mı…
Ali Rıza Hoca’yla Hürü halayı mı?
Unuttum sahiden
Ali Hoca yatalak oldu, Yadigar gözü yaşlı..
Hey gidi bizim köy heyyy! ...
İlhami de olmasa diyorum hani, kim arar sorar onların hallerini,
Bize kim haber verir olup-bitenden…
Açmayın yâremi, deşelemeyin derdimi…
Köy, okulsuz, Cami imamsız kalıvermiş.
Kaderin cilvesine bakın hele,
Daha düne kadar Sazlıdereli’ler okumak için gelirdi bizim köye,
Ya şimdi, n’oldu, daha ne olacak? ...
Bizim köydeki öğrenciler, Sazlıdere’ye taşınıyor.
Duyun ha köylüler, duyun KÖRÜK’lüler duyun! ...
Ne siz sorun bizim köyün halini, ne de ben söyliyeyim? ...
(Kasım-2005)
Hakkı YurtluKayıt Tarihi : 26.3.2007 10:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)