Bizim İşçiler Şiiri - İdris Çetin

İdris Çetin
283

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Bizim İşçiler

Girdik bodrumdaki bekâr haneye,
Çalışıyordu her biri başka bir işte,
Efkâr dağıtmak istiyordu gençler,
İsyankâr şarkıları dinlemekle.

Biri soğanla patatesi soyuyordu hızla,
Soyulanlar çörekleniyordu kazanın dibine.
Derken bakkaldan alınan malzeme,
Dizilmişti güzelce bir masa üzerine.

Biri ayakta, diğerinin çalışıyordu çenesiyle eli;
Diğerinin boğazına düğümleniyordu, askerlik derdi.
Bulaşıklar yığıldı, kil gibi bodrumun ortasına,
İnsan bekâr olmasaydı, kahrederdi bu duruma.

Çalış, akşama kadar yorul bir metelik için,
Gel de sen, bu üç beş kuruşla geçin.
Yorgunluk şeytan yorgunluğu kahvede,
Dumanlar yükselmişti, bir el kâğıt atmak için.

Namaz mı? Nerde? Bizim işçiler için vakit yok,
Sabahlara kadar çürütülen sandalyeler arasında.
Gözleri kararmış, bir birlerini yenme sevdasında,
Yorgunluk yüzlerine tükürüyor, kâğıtlar arsında.

Dinden uzaklaşan adamdan korkarım ben,
Gurur ve kibirde Ebu Cehil misin sen?
Çalışmak, senin dinini yaşamana engel değil,
Bahaneler ordusuyla, cevap vermen kâfi değil.

Dillerinden Müslümanlığı düşürmeyen zavallılar,
İslam’ı ancak ve ancak mezara girince anladılar.
Laftan yukarı çıkmayan din anlayışıyla,
İslam’ı hurafeler arsında bıraktılar…

Müslüman, her yerde Müslüman’ım diyebilmeli,
Kimliğini hiçbir zaman inkâr etmemeli,
Temeline dayandı mı; arzın her yerinde,
Mutluluk onu kuşatır, inşaatın en tepesinde.

Helal kazan, helal ye, şu yalan dünyada;
Fazla kazananlara aldanma rüyanda,
Sen her sabah: Bismillah de; başla işine,
Destek ol, seni bırakmayan eşine…

15 Ağustos 1992
İstanbul

İdris Çetin
Kayıt Tarihi : 26.11.2009 06:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İdris Çetin