Niye okunmadı senin hikayen!
Halbuki okunuyor meczubun bile...
Yoksa okumaktan mı koktular,
Tekrar görmek istemediler mi?
Kendi hayatlarından izdüşümleri.
Uzat, uzun uzadıya anlat hikayeni,
Mutlaka çıkar bir dinleyen, hem de samimi.
Sen, anlatırken kelimelerinin içinden sızan gölgeni,
Görünce şaşıracaklar, bu adam ben miyim?
Ya da ben...!
Hikayeler, hayat hikayelerimiz,
Sahibine göre değişen… ve okundukça eskimeyen.
Hangileridir acaba, en çok hatırlanan,
Okuyanın damağında bir lezzet bırakan,
Bana göre, en acı olanıdır, hikayelerin.
Damağın acısını gözyaşıyla bastıran.
Keşke...Keşke acıyı hissetmeseydi elimiz,
Kesildiğinde kan akarken,
Heyhat, acıya aşinadır beynimiz,
Ürperir birden, elimize kıymık bile batarken.
Bizim hikayelerimiz!
Acıyla yoğrulan...
Bir hikaye de sen anlat.
Belki keşfedilir, acıdan alınan yeni bir tat.
Anlat...Bir de sen anlat.
Kayıt Tarihi : 6.5.2013 16:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!