Bizim Gurbetçilerimiz Şiiri - Mustafa Toga

Memlekette kara saban tutan eller
Binecek eşek bulamazken
Burada mercedes den inmezler.
Kışın kar altında, yazın sarı sıcağında,
Gün boyu yarı aç, yarı tok çalışıp
Bir tutam ekmeğine katık zor bulurken
Burada bıyıklarını biryantinle burup, saçlarını jöleler,
Evdeki yemeği beğenmeyip, hamburgerle karnını doyurur,
Bir de; senelerdir ekmeğini yediği sofraya bıçak sokup,
“ Saçlarım sende ağardı, gençliğimi yedin bitirdin Avrupa “ deyip.
Ver yansın ederler.
Kağnıya binemezdin, şimdi tuvalete arabayla gitmek istersin
Tüylü şapkayla dolaşır, memlekette kat kat apartmanlar dikersin,
Rahatlık batmış gibi, bir de beddua edersin.
Paran olmuş, pulun olmuş neye yarar
Íçinde ezilmişliğin öfkesi, o eski kafa olduktan sonra.
Uygarlığı gördün de ne oldu
Çocuklarına değil,
Yıllar yılı taşa, toprağa ve de betona yatırım yaptın.
Buram buram ağzı süt kokan oğlanları, gençliğine doymadan çalıştırdın.
Kızları, onyedisine basmadan evlendirdin.
Zamanında sen okuyamamışsın her türlü imkân varken
Onları okutmamış, bir avukat, bir mühendis yapmamışsın.
Íşte hemşerim, sen yine o eski Memo’sun, eski Musto’sun.
Avrupa’da
Elleri cebinde, gözleri hüzünlü
Kahve köşelerinde pinekleyenler ….bizden.
Masa arkasında kravatlılar değil, temizlik işlerinde çalışanlar ….bizden.
Evlâtlarım hayırsız çıktı deyip hayıflananlar, hastalıktan dert yananlar ….bizden
Devletin verdikleriyle kanmayıp, yedikleriyle doymayıp homurdananlar da ….bizden.
Íyi de gurbetçim, sen ne verdin onlara, ne verdin çocuklarına da
Her şeyi onlardan beklersin, kendi kendine nankörlük edersin.

www.togamedya.tr.gg
Lahey / HOLLANDA