Çok kötü, çok zor beğenen bir tv izleyicisiyim. Yıllardır, tv’de beğenerek ve uzun süre izlediğim dizilerin sayısı o kadar az ki. İşte bunlardan biri de “Çocuklar Duymasın.”.....Onu da eşim izlerken, kulak misafiri oluyorum.Ucundan, kulağından izliyorum yani.
Bu diziyi sevmemin nedeni şu:Dizide canlandırılan bazı karakterler bize (ailemize, yakın arkadaşlarımıza, akrabalarımıza) o kadar benziyorlar ki! Özellikle dizideki adıyla Haluk, ya da Abidin.
Zaten ben, dizideki kişilerden en çok Abidin’i seviyorum. Oyunculuk yeteneğine hayranım; önce bunu belirtmek isterim. Ayrıca Abidin’de babamı, erkek kardeşimi, eniştemi, eşimi görüyorum. Bu kişilere benzeyen öyle çok yanları var ki Abidin’in.Ya da başka bir ifadeyle söyleyeyim: Babam, erkek kardeşim, eniştem ve eşim; Abidin’e çok benziyorlar. Özellikle eşim. İşte o nedenle çok seviyorum Abidin’i. Kısacası, bizim evin de bir Abidin’i var. Şimdi, bizim Abidin’in, dizideki Abidin’e benzer yanlarını söyleyeyim size: (Nasıl olsa aramızda yabancı yok. Ama aramızda kalsın.)
Televizyonun kumandası hep onun elinde, aynı dizideki Abidin gibi. Allahtan, tv’yle aram pek iyi değil de, o nedenle sorun çıkmıyor. Kim hangi kanalı açarsa evde, ben orayı izlerim. Genellikle, pek tv izlemem zaten.
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,