Güneş parlamadı ay doğmaz oldu
Karanlığı yaşadık bizim ellerde
Yobazın muskası bilimi boğdu
Ateşe odun taşıdık bizim ellerde
Ölü anadan gürbüz bebek doğar mı
Milyon yalan bir gerçeği boğar mı
Akıl dediğin taassuba sığar mı
Eski yaraları kaşıdık bizim ellerde
Dedemin gömdüğü ölü dirildi
Akıl paspas oldu yere serildi
Zemheride çiçeğimiz derildi
Ağustos’ta üşüdük bizim ellerde
Pir Sultan’ı dördüncü kez astılar
Kubilay’ı yüz bin defa kestiler
Karanlıkla barışıp aydınlığa küstüler
Bir sarıklı baş idik bizim ellerde
Melek bildik iki yüzlü şeytanı
Nasıl unuttuk Ankara’da yatanı
Adam zannettik bala zehir katanı
Yüreğe basılmış taş idik bizim ellerde
Bağırsa duyulmaz Yılmaz’ın çığlığı
Aşamadık siyasetteki sığlığı
Kitaba uydurduk eğitimi sağlığı
Bir kanatsız kuş idik bizim ellerde…
Kayıt Tarihi : 4.4.2012 16:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)