BİZİM ÇOCUKLARIMIZ
Geçen Cuma günü büyük oğlumun okuluna gittik. Yardımcı Doçent Dr. Osman Nuri DEMİREL Beyin, Seyfettin Dokumacı İlköğretim Okulunda aile ve çocuk eğitimi ile ilgili vermiş olduğu seminere eşimle beraber katıldık ve zevkle dinledik.
Birbirinden önemli tespitlerle ve tarihi örneklerle konusunu doyumsuz bir sohbet havasında bizlere aktaran Sayın Dr. O. Nuri Demirel’ e ve o nezih ortamı hazırlayan okul yetkililerine şükranlarımı sunuyorum. Seminer konusu olan aile ve çocuk eğitiminin önemine binaen bu günkü yazımızı da bu çizgide oluşturduk.
Karı kocadan oluşan iki kişilik dünyamıza, çocuklarımızın katılımıyla bizler ANA olduk, BABA olduk. Dünyanın da en zor mesleğini yüklenmiş olduk. Ailemiz böylece gerçek hüviyetine kavuştu.
Onlar sadece bizim geleceğimiz değil, ONLAR ÜMMETİN GELECEĞİ, MİLLETİN İSTİKBALİ. Onlara bu gözle bakar, eğitimine bu bakış açısıyla özen gösterirsek daha sağlam karakterli ve öz güveni gelişmiş nesiller yetiştirebiliriz.
Nesiller arasında yetişme ortamı farklılıklarıyla kültürel sebeplerle ve konuşulan dil yününden iletişim sorunlarının yaşandığı çağımızda, öyle bir nesil yetiştirmeliyiz ki, gelecek nesillerle geçmiş arasında manevi tercümanlar olsun.
Osman Nuri Hocanın hassaten şu tespiti çok önemli. Çocuk denen kumaşı okul öncesinde, aile içinde ne kadar iyi dokuyabilirsek, okulda verilecek eğitim ve öğretim neticesinde karşımıza o kadar güzel elbiseler çıkar.
Aileye yeni katılacak çocuklara önce ailelerin hazır olması gerekir. Ana baba adaylarının sütten, mamadan yani beslenmeden başka çocukların sevgi ve diyalog ihtiyaçlarının varlığını da öğrenmiş olmaları gerekir. Çocuklar nasihat eden ebeveynlerden ziyade model olanlardan etkileniyor. Çocuklarımızla aynı dili konuşmamız yeterli olmadığında, aynı duyguları paylaşmanın yollarını bulmaya çalışmalıyız.
Çocuğun geleceğinde okul öncesi eğitim ne kadar önemliyse, ana baba olacakların evlilik öncesi alacakları eğitim o ölçüde önemlidir. Gelişmiş toplumlarda yıllardır faaliyette olan annelik ve babalık kurslarının yavaş yavaş ülkemizde de açılmaya başlaması bu hususta çok önemli bir gelişmedir. Mesela Japonya’ da iş biraz da ciddi düşünülmüş, ana baba kursuna katılıp, belge almayanların evlilikleri kanunen mümkün olmuyor.
Çocuklara yaklaşımlarımız, onları bizden korkutmasın. Sert tavırlarımız onları yalana sevketmesin. Çocuğumuz yalan mı söyledi, hırsızlık mı yaptı, haram lokma mı yedi ya da herhangi bir hata mı yaptı, ceza vermeden önce niçin böyle bir şey yaptığını tahlil edelim. Suçu kendimizde arayıp gerekirse bir fukaraya sadaka verelim. Sevgi ve hoşgörü bankamızdan kredi açmamız gerektiğinde önce kendi evlatlarımıza kredi açalım. Çiçekleri dikenlerine rağmen seviyoruz da çocuklarımızı neden sevmeyelim. Hz. Ömer Efendimiz çocuk eğitimiyle ilgili olarak şiddet göstermeksizin kuvvetli, zayıflık göstermeksizin yumuşak ve şefkatli olmayı tavsiye ediyor bizlere.
Hiçbir kimse suçlu olarak doğmaz. Yaşadığı toplum içinde suça itilir, sonradan suçlu olur. Çocuk ne haindir ne de veli, bu sıfatların fevkinde öncelikle insandır. Babaların anaların duaları geri çevrilmez, Onlara hayır dualarımızda mutlaka yer verelim. Çünkü onlar başta söylediğim gibi sadece bizim değil, ÜMMETİN GELECEĞİ. Peygamber Efendimizin şu hadisini asla aklımızdan çıkarmayalım:
“ Sakın çocuklarınıza beddua etmeyin, Allah’ın kabul saatine rastlar çocuğu kaybedersiniz.” (24.12.2004)
Hüseyin KılbaşKayıt Tarihi : 12.7.2007 16:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sevim çakıcı Hocamın dün kaleme alarak siteye eklemiş olduğu çocuklarımızın bu gün düçar olduğu manevi, kültürel ve ahlaki yozlaşma ve felakete doğru gidişi ve buna biz büyüklerin ve aklı selim sahiplerinin kayıtsız kalmamaları ile ilgili yazısına benzerlik taşıdığı için daha evvel Konya' da yerel bir gazetede yayınlanmış makalemi bu eklemek istedim. saygılarımla

Birde çeşitli nedenlerle şansları ellerinden alınarak çok zor bir hayata mahkum edilen çocuklarımız var.
Şöyle ki, geçen yıl basın ve yayından öğrendiğimiz kadarıyla, devlet güvence ve koruması altında olan oniki, onüç yaşlarındaki kız çocuklarının fuhuşa zorlandığı, abi dediği insanlara satıldığını öğrendiğimizde ne yaptık milletçe. Çok merak ediyorum kaç kişi arayıp bu insanlık dışı suçu işleyenlerin gerekli cezayı alıp almadığı ile ilgilendi.
İhbarda bulunan öğretmenlerin sürğün edilmesi de ayrı bir yarayken.
Bilinçli anne babanın ellerinde şekillenen, bilgi birikiminden faydalanan, iyi bir eğitim şansı yakalayabilenlerin yanında, bunlardan yoksun olanlarda geldi aklıma.
Zira çevremizde öyle çok rastlıyoruz ki her tehlikeye açık minicik yavrucuklara bu güzel ve çok anlamlı yazınız vasıtasıyla içimi dökmek istedim birazda.
Allah (cc) çocuklarının güzel günlerini göstersin. Ülkemizin daha ileri yönlere taşınmasında öncü etsin.
Fert olmadan millet olunmaz.
Bu bilinçle evlat yetiştiren tüm ebeveynleri saygıyla selamlıyorum...
Teşekkürler çok önemli bir konuyu dile getirdiniz.
Sevgiler evlatların en hayırlısına....
Ümran Tokmak
Ben ise Rabbime şükrediyorum.
ve dua ediyorum Gazi kardeşim gibi
'Allah çocuklarımızın HİDAYETİNİ DAİM EYLESİN ONLARI HER TRLÜ KÖTÜLÜKLERDEN FİTNE FESAtTAN, İNSANLARIN HAYVANLARIN ŞEYTANLARIN VE ZAMANIN HER TÜRLÜ ŞERRİNDEN EMİN EYLESİN'
DİYORUM BEN DE
:)
Onlar sadece bizim geleceğimiz değil, ONLAR ÜMMETİN GELECEĞİ, MİLLETİN İSTİKBALİ. Onlara bu gözle bakar, eğitimine bu bakış açısıyla özen gösterirsek daha sağlam karakterli ve öz güveni gelişmiş nesiller yetiştirebiliriz.
Geçenlerde bir arkadaşımla konuşuyorduk Onun d a10 yaşında bir kızı var... Kızımla yaşıt. karnelerden söz ettik. ikisi takdir aldı ya mutluluklarına diyecek yok. sonra sordu Pınar tatilde ne yapacaksın. .. Hani karne takdirlik ya:)
kızım büyük bir istek ve neşeyle cevap verdi:
-Kuran öğreneceğim Hilal teyze.
arkadaşım o an bir şaşkınlık dalgası ile şaşırdı. Ondan bu cevabı beklemiyordu sanırım. Ben de şaşırdım... Kızım bu kararı benden bağımsız düşünmüştü zira. Bir önceki sene öğrenmişti kuran okumayı ama tam kurana geçti okul başladı ve bırakmak zorunda kaldı... Ama hep konuşurduk sene içinde. Yaz gelince yeniden öğreneceğim anne derdi. sevinirdim. Ama bunu zamanı gelince onun ağzından duymak beni nasıl mutlu etti anlatamam. benim hevesimi gölgeleyen ise arkadaşımın sanki isteksiz ve anormal bir şey duymuşçasına bana aksettirdiği yüz ifadesi idi... Sanki Pınar çok anormal bir şey söylemiş gibi.. şaşırmıştım ondan daha çok. Zira namazlarını kılan inançlı bir arkadaşımdı kendisi...
Neyse; oradan ayrıldım içimde tuhaf bir hüzünle. Tuhaf diyorum çünkü çocuklarımız en çok dini bilgi eksikliği ile atılıyorlar hayata....
O zaman ben hep şurada takılırım.
Zaten anne babalar bilinçsiz.
Onlardan yetişenlerden ne beklenir ki
Peki yetiştiremediklerimiz kendi çocuklarını nasıl yetiştirecek acaba...
Hiç düşündünüz mü_
dehşetle irkildiğim andır bu düşüncenin kafamı işgal ettiği anlar.
selam ile
TÜM YORUMLAR (3)