Ne çok ama ne çok yaralandım
Dipsiz karanlık kuyularda
Sınır tanımayan düşlerimde
Kaç zaman üzerimde geçti
Bilmiyorum
Küf tutmuş ranzamda
Ayaklarım prangada
Kollarım kelepçeli
Özgürlük ateşidir içimde tutuşan, canım çocuk
Ama bana acı bana zulüm çektiren
Istırapta veren
Şu düzende
Ülkem kadar
Ne çok özledim seni, ey dağ kolu küçük çocuk
Aşinası olduğum şu zindanlarda
Şafağa bir adım kala
Vakitli, vakitsiz
Yeryüzü ağlarken
İçimde depreşti yaralarım
Unutamayacağım, ne çok acı gördüm ben ey çocuk
Gün oldu çocuksu gözlerim buğu bağlarken
Gün oldu dilimden ağıtlar dökülürken
Gün oldu içim olanlara yanarken
Kaybetmediğim umutlar
Yüreğimi ısıtırken
Özgürlüğü ülkemde yaşamadan
Bana ferman yazdılar
Şerefime, namusuma
Ezberi bozdum, ucuz ölmeye asla niyetim yok çocuk
Nefesini, soluğunu avuçlarımda öptüğüm
Artık ne zindan ne işkence
Nede ölüm yıldırmaz beni
Kürdistan’da dağlar yüksek
Vadiler çukur olsa da
Yüreğimde devrim rüzgârı estikçe
Zamanın zamansızlığına karşı
Direniyorum
Hedefi on iki de vurduğum gün
Sırtımda ki sistemi mort edeceğim o gün, bizim çocuk
23.09.2015
İstanbul
Kayıt Tarihi : 24.9.2015 00:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!