Kestim yelesinden, kuyruk kılından.
Pekten tımar oldu bizim boz eşek.
Kurtardım garibi eski çulundan.
Yeni semer buldu bizim boz eşek.
Hotumla bir banyo, açıldı yüzü.
Bebe şampuanı; yakmadı gözü.
Bir ayna getirin! oldu ilk sözü.
Karşıma dikildi bizim boz eşek.
Pek hoşuna gitti; kuyruk salladı.
Koştu hayvanları geçti solladı.
Semere binmemi, baktı kolladı.
Döndü geri geldi bizim boz eşek.
Türküler söyledi yanık sesiyle.
Bütün yükü çekti o hevesiyle.
Semerinden sarkan üç beş süsüyle,
Kahkahayla güldü, bizim boz eşek.
Dikti uzaklara ayna gözünü.
Dile ezber etti sağ ol sözünü.
Ahıra girmeden, çayır düzünü,
Tamamen belledi bizim boz eşek.
Bir tekmede kırdı malum sopayı.
Koşarak turladı yedi tepeyi.
Ayartı ağanın kara sıpayı,
Sosyetik takıldı bizim boz eşek.
Baktı gökyüzüne; üç çifte attı,
Yıldızlar döküldü ay yana yattı.
Sanırım sevinci biraz abarttı,
Gök kubbeyi deldi bizim boz eşek.
Köyün meydanında konseri sürdü
Orkestra olarak köpekler ürdü!
Dememe gerek yok herkeste gördü,
Ovaya nam saldı bizim boz eşek.
Sıpalarla gezmek, çok mutlu etti.
Benim bu ikramım gönlüne yetti.
Eyüp’ün gülmekten takati bitti,
Tımar kadrin bildi bizim boz eşek.
Eyüp Şahan
Ankara 21.4.2011
Kayıt Tarihi : 20.11.2016 19:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!