1979 Yılı idi. Batı Almanya’da mühendislik fakültesine başlamış, aynı zamanda Almanca Bölümünde de derslere giriyordum. Tesadüfen yan yana oturduğum Yugoslavyalı Müslüman öğrenci bir gençle tanıştım. O zamanlar onun, memleketinde Müslüman Türklere yapılan haksızlıklar hakkında anlattıklarından pek bir şey anlayamamıştım. Daha doğrusu anlattıklarına inanmak istememiştim. Çünkü bu kadarı da olmaz, gibi geliyordu bana. Daha sonra, makine mühendislik stajımı yaparken, o firmada tanıştığım başka bir arkadaşım da bana o günkü Yugoslavya’dan, Müslüman Türklere yapılan işkence ve eziyetlerle ilgili bir takım resimler gösterdi ve yaşanan zulmü anlattı. Daha sonra, iç savaş çıktığında, Yugoslavya parçalandığında, o arkadaşların anlatmak istediklerini gayet iyi anladım. Demek ki haklıymışlar, AB ve ABD Emperyalizmi burada başarıya ulaşmış! .. Romanya, Polonya, Doğu Almanya, Macaristan, Bulgaristan aynı şekilde emperyalizm tuzağına düşürüldü. Sıra Türkiye’ye geldi! ..
Avrupa’dan bakıldığında, apaçık görüleceği gibi, gerek AB ülkelerinin, gerekse ABD’nin, hem Doğu Blok’u Sosyalist Ülkelerde, hem de bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde uzun yıllardan beri, çok ciddi bir şekilde, uygulamakta oldukları sinsi plân ve programları dal budak salmış artık meyvesini vermek üzeredir! Aksi halde, eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren, niçin durduk yerden eyaletten söz etsin! ? .. Neden DTP’nin Genel Başkan Yardımcısı da yapılan kongrede aba altından sopa gösterir gibi Türkiye’nin geleceği hakkında, Türk Milletine hitaben ileri geri sözler etsin! ? ..
Bu Ülke bizimdir ve bizim kalacaktır! .. Aramıza hiç kimse
giremeyecektir! .. Buna ne DTP’nin gücü yeter, ne AB’nin, ne ABD, ne de ABD uşaklarının! .. Pardon! .. “Onlar kim? ” derseniz, elbette onlar kendilerini iyi bilirler! .. ABD’den veya AB’den vatandaşlık hakkı, maddi destek veya maaş alanlar da kendilerini gayet iyi bilirler! .. Yıllardır Canım Türkiye Cumhuriyeti Toprakları üzerinde oynanan oyunlar ve yapılan spekülasyonlar, insanlarımızı kendi Vatanlarında, Anayurtlarında rahatsız etmiş, birbirlerine, hattâ Devlet Yöneticilerine bile şüpheyle bakar hale getirmiş, güvensizlik içerisinde bırakmış, kafalarında da birçok karmaşık soru meydana gelmesine sebep olmuştur. Türkiye’de bir Başbakan bile derin devletten söz eder hale gelmişse, gerisini siz düşünün! ? ..
Orta Avrupa’da yapılan soykırımına, onca zulme, dökülen kanlara, Almanya’da yaşayan Türklere ve diğer bazı yabancılara yapılan kötü davranışlar, oralarda yaşanan haksızlıklar da eklendiğinde, genellikle Müslüman Türklere yapılan zulüm apaçık ortadadır. Buna rağmen Türkiye’deki büyük boyuttaki terörizmi görmeyen, görmek istemeyenler, Batı Almanya’da yaşananlara göz yumanlar, kendilerine terörün sadece ucu birazcık dokunur dokunmaz feryadı bastılar! .. Türk Müslümanlar olarak yaşadığımız haksızlıkları eleştirmek, hiç kimsenin işine gelmedi. Çünkü bunun böyle olmasını kendileri istiyordu. Oysa o tarihlerde, ülke içi ve dışında, durduk yerden, herkes Türkiye Cumhuriyeti’ni eleştirmekte, hattâ kötülemekteydi! .. Avrupa’da aleyhimize kampanyalar düzenlenmekte, Türkiye ve Türkler hakkında hararetli hararetli menfi propaganda yapılmaktaydı.
Suçlu yada suçsuz, Ülkemizden kaçarak Avrupa ülkelerine sığınmış, sözde sanatçılar, artistler, çapulculara kadar her meslek ve seviyeden vatandaşımız, ne yazık ki hep Türkiye aleyhinde iftiralar, karalamalar ve yalan yanlış açıklamalar yaparak, içinde sığınmak istedikleri ülke yönetimlerine hoş görünerek, şahsi menfaat; özellikle barınma hakkı ve çalışma izni sağlamak için ellerinden gelen her şekilde onlara yaltaklandılar, ülkemize ihanet ettiler. Görünüşte bazıları o gün için orada başarılı oldular, hattâ Unesco’nun Büyükelçilik Ünvanını alanlar bile oldu. Bazılarına da Avrupa’da Milletvekillikleri verildi. Buna karşılık, hiç kimsenin gözünün tutmadığı, kendisinden şikâyetler beklediğimiz Rahmetli Cem Karaca, Avrupa Basın ve Yayın Kuruluşları peşinde koştuğu ve yaptıkları röportajlarla sıkıştırdıkları halde, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti aleyhinde asla hiçbir söz söylemedi ve söyletmedi! .. Buradan da açıkça anlaşılıyor ki, Türk olmak bir vicdan, namus ve şeref işidir! .. Türk olarak bildiğimiz birçok tanınmış kişi, yurtdışında Ülkemizi rahatlıkla ve insafsızca kötülemişti. Fakat yıllarca solcu veya komünist diye hırpaladığımız o değerli insan, Cem Karaca asla ülkesini satmadığı gibi, Ülkemizi Alman Televizyonu’nda över, Türklüğüyle övünürdü! .. Yıllarca Vatan hasreti çekti! ..
Kimin kim olduğu önemli değil, kimin ne olduğu önemlidir! ..
Alman Basını, önüne gelen ünlü vatandaşımızı Türkiye aleyhinde konuşturmanın yollarını arar, konuşanlara da büyük paralar öder, bu herkesçe bilinir, ancak nedense bütün bunları önlemek için hiçbir tedbir alınmazdı.
Kendimi bildim bileli tam kırk yıldır aramıza nifak sokmaya çalışan AB ve ABD, bizi birbirimizle kavga ettirerek, Ülkemizi parçalayarak hedefine ulaşmak arzusundadır! Ancak, biz Türkler, Kürt, Ermeni, Yahudi, Alevi ve Sünniler, eskimiş bu nifak oyununu çok iyi bilmeli, AB ve ABD’ nin oyununa gelmemeliyiz! ..
Cavit YahşiKayıt Tarihi : 4.3.2007 03:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!