Bizden Geriye Kalanlar, Şiiri - Cağlar A ...

....
Anılara sarılırdık bazı demlerde,
Zaman sorumsuzça, akar gider,
Geçmiş saatin, yelkovanları arkasında,
Gelecek akrep gibi zehirini akıtırken,
Düşer dururduk yollara,
....
Düşlediğim her güzel anılar,
Bizimle beraber yaşarken,
Çilekeş günlerin içinde,
Kaybolarak, giderdik.
..
Dağ gibi yüreği vardı,Mehmedin,
Yıllardır çektiği sıkıntılar,
Yakasını hiç bırakmamıştı,
Bu gece,
Elimde ki bir damla suyu,
Kor olmuş, yüreğine döktüm.
Çelikten bir irade, yüklenmişti,
Sevecen hali, gözlerine yansımıştı.
...
Ne olursan,olsan bile,
Binbir hata, yapsan bile,
Dönüpde, geldiğin zamanlar,
Kapısını hep,sonuna kadar,
Açık bulduğum bir dost,gibiydi.
...
Yıllar,
Yılllar..diye
Derinden bir iç çekerken,
Çok küçük yaşta kaybetmişti,
Anne sevgisi ve özlemini.
Gurbet yollarında, uzar giderdi,
İzi belirsiz kalmış,anılar.
...
Anadan ayrı kalmaya,dayamazdık.
Her gece ayrı,isyan ederken.
Ne de çok ortak yönlerimiz, varmış.
Bazı demler, onun arkasından,
Bir 'anne ' koruması gibi,
Ellerimi uzatmak gelirdi,
Babasız kalmış,'yetim' bir kızın,
Masumluğuna sarılırdı,geceler.
....
O yıllarda,nice ıstıraplı günler,
Dolup da taşıp, gelmişti.
İki büklüm olmuş, çilekeş bedenin,
İsyankar havalarında,
Derin türküleri savururduk.
Soğuk ülkelerin, buzla kaplı,
Sokaklarında, sürüklenerek,
Ayak seslerimizi, duyardım.
Göndermek,gelirdi içimden,
Akdenizin sıçak akşamlarını.
...
Bu gece,rüzgarlar ne kadar acımasız,
Delice, dört yandan esti ve durdu.
Gençlik yıllarında perdeler,
Sisler altında kalmış, örtüler,
Bir ayrı aralanıp durdu.
...
Onu görmüştüm bir gün,
Kalın parke paltosuna sarılmış,
Güçlü bedeni ile emin, yürüyordu.
Yüzüne bir ifade yerleşmişti,
Kararlı ve cesaretli olduğunu,
Her köşesinden anlatıyordu.
Siyah kalın,gür kaşlarına
Gizlenmişti temiz duyguların,
Akarak getirdiği,safiyet.
...
Ne kadar da uzak gibi kalsa,
Anarşist ruhunda,' baş kaldırma' gördüm.
Paraya tapanlara,
Sisteme ve düzene,
Kocaman bir ' set' çekmişti.
İnsanlığı arıyorduk, yerde sürünen.
Bulduğumuz anlarda, kucaklıyorduk.
Onu böyle bir gece de,
Yanı başımda görünce,
Gemileri yakmak geldi içimden.
...
Siyasal Fakültesinin duvarlarına
Asılmıştı,kocaman harfli afişler,
Ellerinde sobalar ve taşlarla,
Gençlik coşkusu, yüreklerinde,
Dış ülkelerden gelen piyonların,
Onları kullandığını,idrak edemeden,
Sağ ve solun çarkları, ezip geçiyordu.
O şiddet eylemlerini bizzat yaşadılar,
Geriye bıraktıkları, kaybolmuş yıllar,
Kitapsız kalmış, sömürülmüş beyinler,
Terk edilmiş, bir çok okullar,
Şimdi, buruk hikayeleri kalmıştı.
Bırakıp da gitmişlerdi,
Delice rüzgarlar... savurulurken.
...
Hala içlerinde, dalından kopmuş,
Taze çiçekler,
Vatan özlemi içinde,
Bir ayrı gurbet köşesinde,
Yeni filizlerini veriyordu.
...
Şimdi anarşist düşüncelerin,
Var olan düzene dikilmiş,
Dar gelen elbiseleri, çıkarırken,
Mükemmeliyete yürümeği,
İdeal olarak görüyorlardı.
Düzenin bekçilerine, rest çektiler,
Savunmasız bırakılmış kişiler,
Ezici sözlerin,altında,
Daha da güzele,
Taşımak,
Yakalamak.
Sistemin çarklarına,
Kalkınma güçünü katarak,
Yıkım değil!
Yakmak ve yağmalamak,
Hiç değil!
Yenilenmek ve yeni oluşumlara,
Gebe kalmış bir bebeğin,
Doğum sancılarını çekiyorlardı.
...
Sevgi ne kadar da verilse,
Alınmak da,isteniyordu.
O seçimini yapmıştı,
Minik bebeği kucaklarken,
Sonsuz gülücükleri dudaklarında,
Gür siyah kaşlarına gizlediği,
Gözleri, aldı başını uzaklara gitti.
...
Kocaman yüreğine doldu,
Anne Sevgisi.
Sardı ve sarmaladı.
Nasırlaşmış irice elleri,
Bedenine yasladığı,
Korunmaya muhtaç bebeğine,
Bir yaşam iksiri olmuştu,
Tüm hücrelerinde çoğalan.
Zorlu bir mücadele bile olsa,
Hakkını vermeyi çok severdi.
..
Katı ve cüretkar görüntüsünde,
Kadife gibi yumuşak bir örtünün,
İç dünyasını sardığı görülüyordu.
Ölüme paylaştığımız,
Sonsuza kulaç attığımız,
Derinden dalarak bulduğumuz,
Herşeyde,
O 'toprak ' derdi.
Ben ise,
'rahmet' diye,
Koşarak,gelirdim.
...
Gönül tellerimizden,
Sazlarımız ayrı, çalınırken,
İnançın bir zerresini,
Buz tutmuş yüreğine,
Akıtmak isterdim.
..
Dönüp geriye bakmadan,
Ayaklarını sürümeden,
O anarşist, sevecen,
Baba gibi, mert yüreğine,
Seher vakitlerinde topladığım,
Ruhani kokularla dolu,
Solmayacak çiçekleri,
Ekmek için beklerdim.
..
Nice gemiler kalkardı,
Bu limanda kalakalmış,
Gemiciler,
Taşırlar dururlardı,
Yaşam hikayelerini.