Bizden Geçmiş Artık Şiiri - Fatih Çınar

Fatih Çınar
295

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Bizden Geçmiş Artık

bizden geçti artık küçüğüm
saz çalmak çalıp oynamak
bir bir astık onları
gönlümüzün duvarlarına
pas tuttu artık telleri mızrabı
yalan değil inkar hiç değil
kimleri sevdik bir bilsen
neler uğruna
neleri harcadık bozuk para gibi
bir bilsen
yorgun değil ama yüreğim
buz üstünde yürüsede
haberi olmasada altında akan suyun
haşmetinden azametinden
yorgun değil şu yüreğim
inadına
omuzumdan dağlar kalkmış gibi hafif

bizden geçti artık küçüğüm
yıldızlı gecelerde
dalgalı köpüklü denize inat
aşkın sevdanın yakamoz ışıltısını
avuçlamaya çalışmak
sahildeki beyaz kumlara ismini yazmak
eskidendi o eskiden
eskiden dedimde eskiden
entel-dantel adamlar yoktu
feministler travestiler
çevreciler hayvanseverler yoktu
biz böyle gözü kara kara sevdalı
biz böyle ay'ı güneş zanneden
biz böyle kara gecelerin
başına gardiyan kesilmişken
ve ağaçlara elimizdeki çakıyla
nazlı yarin ismini kazırken
o zamanlar yoktu
göğe zararlı oda spreyleri
mis gibi toprak kokardı evlerimiz
toprak kokardı annemizin elleri
söyle şimdi bana küçüğüm
şimdi dünyada kaçtane toprak kokan el kaldı?

bizden geçti artık küçüğüm
birkaç ısırık almak
haramı bilmeden bahçelerden kopardığımız
kaysılardan vişnelerden
o küçük serçeleri sapanla vurduğumuz
yaban arılarının kovuğuna çomaklar soktuğumuz
günlerde geçti
komşuların camlarını şikest ettiğimiz
o günlerde
dedim ya o zamanlar
cep telefonları yoktu
özel televizyonlar
pet şişelerde
mavi maviydi İstanbul
sevgilimin gözleri gibi
yeşildi yeşil yeşildi
ne yaparsın deli gönül işte
bir iki masalla avunduğumuz
kaf dağını düşünürken
kafa patlattığımız
günler benim değil artık
seninse hiç değil

bizden geçti artık küçüğümn
ferhatın deldiği dağları
hafife alıpta omuzumuza vurmak
dumanlı dağları
çöllere avuçla su serpmek
bizim harcımız değil artık
bunu geç olsada anladık
gönümüzdeki yarayı
sevdiklerimiz kanattılar
sevgimizi çaldılar
benliğimizi saygımızı
götürüp boğaz köprüsünden
denize attılar
arada bul hadi
damla damla dökülen göz yaşlarımızı
gel diye çağırdığımız
yollarını gözlediğimiz
düştüğümüzde kaldırır dediklerimiz
en zehirli iğnelerini
hep arkamızdan sapladı

bizim harcımız değil artık küçüğüm
gönül bahçelerine girip tarümar eylemek
fosur fosur kabarmış ekmekleri
hormonlu domatesleri yemek
severken sevginin sevgisizliğini basitliğini
kabullenmek
bu gönlün harcı değil
yeşili ormanda değil
belgesellerde aramak bizim harcımız değil
bizim hiç isyanımız olmadı
güllerin üstünde diken var diye
dikenleride sevdik belki gülden daha fazla
ellerimize batmış olsada
yeşili yeşil maviyi mavi
vatan toprağını mübarek bildik
sevdayı ise yüce
her sabah yüzümüze toprak sürdük
ve kokusunu duyduk
yüreğimizin en ücra köşelerinde
tuttuk elimize uzanan bütün elleri
bomboş olduklarına aldırma şimdi

boş ver küçüğüm boşver
anlatacak çok şey var
sevgiden aşktan yana
bu şehir
o eski şehir değil artık
beklenen özlenen hasretini duyduğumuz şehir değil
inadına hissiz inadına duygusuz
inadına vefasız
bu şehir gibi bizide kimse yaşamıyor artık
ve kimseler dinlemiyor
bu şehrin ışıkları
eskisi gibi yanmıyor artık
herşey buraya kadarmış
ben çekip gidiyorum küçüğüm ALLAHA ISMARLADIK!

Fatih Çınar
Kayıt Tarihi : 22.3.2004 22:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Fatih Çınar