Bizans \ Sır Ve Sur Şiiri - İlhan Fuat

ve marmar kulesinden marmara suyunun
bir martı kendini bana nişanlamıştır

gözdeler ve yeni sivrilmiş zenginler
mistik artı değeri satılan bir günün

ve masala dönülürdük bu yerde
Ortodoks bir sevdaya yatırılmış

Kybele hamurdu, ter içindeydik
fesleğen gibi tüterdin pencereden

ki kanlı bir şahin başı olurdun
iterlerdi tanımadığın bir gerdeğe

bir yanda Pera, soylu orospu
ihtilal geçirmiş imparatoriçe

nereden inceysem oradan yakardı
köle ölürdüm, yatağının derinlerinde

belki tek başına bir Samatya´ydım
kalimera tarzı bir gülüşü eksilten

surlar ve ikonlar ve serpantinlerdi
Bizans ayinlerinden artakalan zaman

ortaçağ alevlerinden devşirilmiş gül
toplanan vergilerin kalleşçe paylaşımı

aristokrat salyalar ve en soylu sivil
yalan, kazanma hırsına kışkırtılmış

sen yıkıldın tarihçiler koydu adını

sabah yakarmaları, tanrıya karışıyor
Konstantinapoli tüccarlarının kârı

komutan Belisarius hisli bu akşam
bir kız heretik dansında çılgın-çigan

bakır sikke enflasyonu var, hipodrom
tarafından isyan sesleri geliyor

sanki oğul tanrı arzularına köle
kolonların vergilerine el koyuyor aristokrasi

arabalı at yarışları Nika ayaklanmasında
bir gemi usulca çıkıyor limandan

Argos tayfalarına yazılmış gibi mağrur
azize Kasya beddua ediyor arkalarından