Offfff Artin offfff!
Söyle bana nerde bu millet böyle!
Ne kör Agop var ne de
Benden piyizlenen bekçi Mustafa
Ya! Her hafta sonu Sabahat'a giderken
Burhan babaydık da
Şimdi biz mi babalara geldik Artin!
Baba dedim de
Karıncaezmez Şevki düştü aklıma be
Hani o cim bom hastası
Her şeyi sarı kırmızı olan adam
Ulen dedim geçen sene
Yaşasaydın da görseydin UEFA Şampiyonu cimbomu
Artin hatırladın mı?
O gece de sendeydik
Hani hep beraber bağırıyorduk
'Göklerde yıldız gönüllerde ay
Şampiyonsun Galatasaray...'
Oleyyyyyy oleyyyyy oleyyyy...
Oleyy be dostum.
Bak her şeyi unutur oldum da
O gün çıkmaz hiç aklımdan
17 Mayıs 2000
Bir daha ya görürüz ya da göremeyiz be Artin
Ne dersin ha! Ne dersin...
O gece maçtan sonra
Nasıl da dağıldık istiklale
Çil yavrusu gibi
Dün gibi gözümün önünde be dün gibi!
En son hatırladığım
Taksim gezi parkında elimdeki bayrağı sallayarak
'Tuna Nehri akmam diyorrrrr...' diyerek
Uygun adım yürüdüğüm...
Şöyle gençten biri dürttü beni
'Baba ihtilal 20 sene önceydi'
Gibi bir şeyler dedi de anlamadım be Artin!
Yani Cimbom Şampiyon oldu diye
İhtilal mi olur ya
Gençlik işte! ..
Belki de o gece
Parkta üşüttüm ben Artin
Öbür gece bir ateş bir ateş
Hani sen ben gelmedim diye
Gece meyhaneyi kapayıp bana gelmiştin ya
İşte o gece...
Üç gün kıpırdayamadım yerimden
Allah'tan ay başı gelmişti de
Ev sahibi çıka geldi! Yoksa oracıkta gideceğim
.ok yoluna...
Mavi gözlü bir hemşire vardı vardı hastanede
Durr bakiyimmmmmm Hah buldum! Ayten...
Her sabah gelir 'Hadi bugün de yırttın Burhan baba'
Der giderdi de ben hiç anlamazdım be dostum
Anlamazdım...
Ya Artin!
Kimse duymadı mı benim yattığımı
Bir sen bir Kör Agop
Başka da kimse gelmedi be ziyaretime
Herkesin çoluğu çoçuğu
Eşi dostu arkadaşı geldi de
Bir ben mahzun kaldım öylesine
Kader dedim ama ben bile inanmadım söylendiğime!
Bir sabah viziteye geldi doktorlar
Pek de kalabalıklar!
Dedim doktor bey ben başka şeyden değil de
Açlıktan öleceğim
Şöyle bir güldü doktor da Asistanına dedi ki
Bırakın ne yerse yesin!
Ohh be dedim Artin içimden
Yırttın oğlum sen!
Ayten geldi sabah sabah gene salınarak
Naber kız dedim bak doktor
'Ne yerse yesin' dedi sana da söylediler mi?
Bir kahkaha attı ki Artin ben utandım
Sonra çekti gitti...
Sen mi demiştin yoksa Kör Agop mu?
Burhan'a jübile yapalım diye ha!
Hanginizdi be Artin...
O gece kucağında taşıdın beni meyhaneye
Hiç unutmadım Artin hiç unutmadım
'Dün geceeeee mehtabaaa dalıp daaaa
Hep seni andımmm
Öyle bir an geldi ki mehtaaaapppp
Seni sandım...'
Offfff Artin offffffffff
Bir gözyaşı daha verdin Artin
Bir de güz yaşı...
Ve şimdi çal şarkımı be dostum
Çallll...
Çıkarsa sesim ben de eşlik edeyim!
'Dönülmez akşamın ufkundayız
Vakiittttttt çok geççççççç....'
Çok geç yaaaaa...
Çok geç!
...
Ulan ben de ağlar mışım be!
Nasıl sel olup aktım o gece hiç anlamadım...
Ayrılırken meyhaneden
İçimden bir şey koptu o anda
Şöyle bir dönüp bakmak istediysem de
Mecal bulamadım be dostum
Veda edemedim kaderime
İşte Artin
Rakıda balık olduk dedik de
Böyle devirdik her şeyi bir bir...
Bak dördüncüyü zor buldunuz da
Zor attınız beni musalla taşına
Ben burda
Kapılmış gidiyorken bahtımın rüzgârına
Öğretmen Nusret, Laci Mahmut, Sinek Kemal
Rua almaz Hamdi, Sanzatu İbrahim, Delifişek Selami...
Nerdeyse hoca gelecek yahu nerde bunlar!
Artin yanlış camiye gitmiş olmasın bu sarhoşlar!
Yok be! Ne yanlışı Artin!
Bir sen bir de Kör Agop'la mezara kadar
Gerisi meyhaneden çıkana kadarmış!
Bir söz yaşı verdin ya en son Artin!
Şimdi de
Bir söz yaşı dök arkamdan giderayak...
Ve sonra sen yaz Artin
Sen yaz mezar taşıma!
Reci'den emekli
Süheyl oğlu Burhan
Bir gözyaşı!
Bir güz yaşı!
Bir de söz yaşıydı!
Ve belki de o
Rakıda balıktı...
'Er kişi niyetine....'
Not:
Bir Gözyaşı Daha Artin'le başladığımız Süheyl oğlu Burhan beyin hayatından kesitlere; Bir Güz Yaşı Daha Artin'le devam etmiştik. Bu defa "Bir Söz Yaşı Daha Artin'i" görücüye çıkardık ve üçlememizin finalini sizlerin beğenisine sunduk...
Kayıt Tarihi : 3.4.2016 12:45:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir Gözyaşı Daha Artin'le başladığımız Süheyl oğlu Burhan beyin hayatından kesitlere; Bir Güz Yaşı Daha Artin'le devam etmiştik. Bu defa "Bir Söz Yaşı Daha Artin'i" görücüye çıkardık ve üçlememizin finalini sizlerin beğenisine sunduk.. Süheyl oğlu Burhan Sadık karakteriyle eski bir Istanbul Efendisinin hayatından, dönemim olaylarından kesintiler sunmak istedim. Sevgi ve saygılarımla...
Bari istediği ölse olmaz mı?
Şiirin finaline geldiğimde işte bu sözler zihnimin arka odalarından dilime geliverdi..
Bir ömre ne kadar 'rakı sığar?'
Dolular boşalırken hayatın hiçliğini mi içeriz en son kadehte?
Dost, arkadaş, çoluk, çocuk.. Masamız kurulu iken hep yanımızda gibi midir? O son yolculuğa çıkarken neden yalnız gider insan?
Şiir işte..
Ne çok soruyu dizelerden düşürüyor, alıp bir düşünce tekrar başa döndürüyor..
Yetkin kaleminizi ve hayatın içinden gelen güzel şiirinizi kutluyorum Işın Bey..
Umarım devamı gelir, tadı damağımda kaldı doğrusu.
Seslendirilmiş bir bölümü gözüm kapalı dinledim de sanki daldım gittim o hayale, anlatılanlara, loş ve dumanlı ortama.
Bire bir okuyucuya anlatmış ve tam olarak aktarmışsınız nerdeyse tüm olan biteni.
Ağızdan çıktığı gibi yazılmış olması, yer yer argo ve şarkılara yer verilmesi gerçekçi şiir anlayışından olsa gerek.
O yıllarda üniversitede İstanbul'da okuyan biri olarak bilirim o yılları, halini ve sosyal, siyasal durumunu ülkenin de, İstanbul'un da.
Haliç'in lağım kokusunu, egzost gazlarının zehirlediği havayı solumuş, okula 3 vasıtayla gidip gelerek günün neredeyse beşte birini yolda geçirmiş, kalabalıklar içinde yalnızlığı yaşamış, eğlence mekanlarını da, öğrenci mekanlarını da bilen biri olarak o yılları özlemiyorum ama unutamıyorum da. Şiirinize bu bakımdan ayrı bir önemle yaklaşıyor ve içtenlikle kutluyor, paylaştığınız için teşekkür ediyorum.
ışın ey bu şiiri okurken çocukluğuma giitm meyhanneci nurinşn meyhanesinden çıkanları hatırladım sallan sllan g.derlerdi evlerine ve bir gün sonra yine aynı yerdeydiler anladığım çudur bu şiirde sevinçler zevkler birlikte baylaşılırken çileler acılar neden yalnız yaşanır paylaşılmaz burdada hasta burhanı saxece meyganeden kalma iki dostu gelmiş ziyarete başkaları yok demekki dğşme düşenin dostu olmuyor yad agereçek dost o zaman bellioluyor kutluyorum
Kapılmış gidiyorken bahtımın rüzgârına
Öğretmen Nusret, Laci Mahmut, Sinek Kemal
Rua almaz Hamdi, Sanzatu İbrahim, Delifişek Selami...
Nerdeyse hoca gelecek yahu nerde bunlar!
Artin yanlış camiye gitmiş olmasın bu sarhoşlar!
Yok be! Ne yanlışı Artin!
Bir sen bir de Kör Agop'la mezara kadar
Gerisi meyhaneden çıkana kadarmış!
...ne kadar manidarsın sen be hayat!Ve susmak zamanı gelmiştir zamandan; çoktan hatırlara kilit vurulmştur tüm makamlarca.Sonsuz saygıalrım üstadımadır..
TÜM YORUMLAR (6)