Ama bu sessizlik, şu yokluğun var ya!
İçime sızan bu akşamın döktüğü onca artık,
öyle asil bir ıssızlığı değil de;
bütün şüpheleri mevzilenmiş,
kanlı bir eylemin ilk rötuşlarıydı.
Yahut ben istedim bu aksak makamı;
hani cebirden olsa yüzün, gözün beni çarpardı!
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Şimdi virgül atmanın üç noktadan daha çok
ünlemin utancı, işareti soruların, suslarıyız portrede
sen Buselik makamı, ben Hicaz mı olsak?
Biz söylenir yalnız bütün Nihaventler de.
ben de kutluyorum
her şey, biraz da dik kenarlı oluşundan kaynaklanıyor ayrılığın.. oysa iki kalp arasında, aşk en kısa yoldur aslında........kutlarım altan bey.. çok güzel bir şiirdi.. saygılarımla..
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta