Sonbaharın hüznü siner içimize ve Eylül başlar,
O zaman, mevsim tadında bir şarkı dolanır ağzımızda ve bir ezgi çınlayıverir kulağımızda:
“sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç”
Alışığız aslında “biz, şehir ahalisi” hazan mevsimiyle yaşamaya
“biz, şehir ahalisi, üstü çizilmiş kişiler/ bizimdir yerlere tükürülmeyen yerler” En kaypak ilgiler kuşatır hayatımızı, Korkular kuşanır ucuz cesaretlerle yaşarız..'
“Sarı bir tilkinin dost bakışlarında” esenlik arar, aldanış iklimlerini soluruz.
“Biz, şehir insanları” ayıldığımız nadir zamanlarımız da vardır bizim, O da bir esen yel olur, tez elden rüzgara karışır, hatırlamayız bile.
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,