Sabrın büklümlerine bırakırken kendini,intihar eden yanlışlar yaşadık yalnızlığın gömüt taşı odalarında
Kendimize yaptık patikaları düş ve gerçek arasında
gidemedik
Böğürtlenler topladık sonra çocukluğumuzun sokaklarından
Yiyemedik
Bir kavgayı tanımlar gibi seviştik bizim olmayan sokaklarda
Duvarda eskimiş bir afiş direncinde tanıklık ettik
Kavgada ilk önce düşene
Bir el yazısı idik
Pencerelerin altını süsleyen ve her sabah üstü çizilen
Görülmedik
Her birimiz delikanlı
Genç kızlardık umudu sokaklarda rüzgarla paylaşılan
Türküler söylerdik doğmamış çocuklarımız için
Bozuk notalarımızla
Korkak ve saklı aşklar yaşadık hiç gelmeyecek olana
Ezberlendik
O bizdik
Sen,ben hepimiz
Hiç büyümeyecek ağacın tepesindeki elmanın
Yasını tutardık kızardıkça güneşin alnında
Kayıp birer mektuptuk adresi olmayan
Bir kum tanesiydik denizin köpüklerinde kaybolacak
Tozlu
Uzun patikalardık hiç gidilmemiş duran
Belki de başaklanmaktan korkulan
Her birimiz şaraba durmuş kara üzüm tenesiydik
Derilmedik
Biz yaşama dair hep bir ağızdan söylenen
Ve çocukların dilinde fısıldanan yarım şarkılardık
Dinlenmedik
Şimdi boynu bükük kaldı o badem ağaçları
Gidilmeyi bekleyen uzak tepelerde
Sesimiz kaldırım taşlarının sayısından çok
Yerlerde sürüklenen bir yaprak hışırtısıydık
Ezilmedik
Bir boyacı çocuğun gırtlağında düğümlenen
Yarı umuttuk ekmek parası için
Biz umuttuk,yarı aydınlıktık belki henüz çocuktuk
Taşra kasabalarının pazar yerlerinde
Çarşaflı kadınlara destanları okunan
Acıklı bir hikayenin kahramanları olarak kaldık
Saman sayfalarına yazıldık
Unutulduk
Biz onlardık
Her gün dünyayı yeniden kuran
Ve sonra dipçiği alnına taslayıp oturup ağlayan
Ülkesiz kahramanlardık
Sürülmedik
Uzansak
Ay ışığını yakalayacak
Ve o görsün diye şehrin üstüne takacak kadar
Romantik çocuklardık
Sonra sevgilinin dizine koyup başımızı
terkedilmekten korkup
Sessizce ağlayandık
Biz o çocuklardık
Yaramazdık,huysuzduk
Açken ekmeğimizi paylaşandık
Biz hala öyleyiz akıllanmadık
O küçük kasabanın duvarlarında
Hüzünlü birer yağlı boya üstüne sloganlar olarak kaldık
Ve biz büyüdük
Biz büyüdük silindi mevsimler geçtikçe ayak izlerimiz
Karlar yağdı sokaklara çizdiğimiz şarkıların üstüne
Yaprağımız kurudu
Kim bilir nerde şimdi o güzelim insanlar
Hep birlikte mi büyüdüler
Ya da yağmurlara kapılıp yeniden yeşermek için
Toprağa mı sürüklendi
Biz neredeyiz
Siz neredesiniz
Nerede ölümsüzlüğü avuçlarında anıtlaştıran
O yaramaz çocuklar
Kim bilir hangi toprakta baharla birlikte patlamaya duracaklar
Filizlendik
Kayıt Tarihi : 23.9.2007 14:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)