Karanlık krallığın asil şövalyesi oldum bir an,
Dona kaldı beynim,bir çan gibi sallandı vücudum.
Yer altına mahkum kök gibi dallandım ve budaklandım,
Denizler kadar engin cam gibi şeffaf düşüncemle.
Modern bir mekanda dörtgen masanın etrafında,
Aniden dışa vuruldu o soru: Biz neyiz..?
Hilalin yakamozu mu? yaşanması gereken hasret mi?
Saatlerce aradım,taradım beynimle binlerce kitabı,
Ve acı bir şamar gibi garibin esmer yüzüne indi!
Gün yüzüne hasret çiçek mi,yoksa bülbülün sevdası mı?
İçimin dışa vurmaya korktuğu zamansızlıklarım mı?
İhramlar içinde kalan bedenin günahsız düşünceleri mi?
Heba etmeden beyazlığı söyler misin sahi:Biz Neyiz..?
Sevda dağının yamacında güneşe sevdalı kardelen mi?
Kaderin içine yazılan ve silmeyi başaramadığı yazgı mı?
Geç kalmışlığın acı yükü çöküverdi omuzlarıma aniden,
Allahını seversen söyleyeceksen söyle: Biz neyiz sahiden.
Olur bazen dalgınlığım gelir üstüme anlamaz olurum zamanı,
Dellenir dolaşırım bir anlık terk ederim bulunduğum mekanı.
Kayıt Tarihi : 19.2.2006 22:49:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hazret Seyda](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/02/19/biz-neyiz-4.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!