Ve taşlarla,
Ve sopalarla vurduk
Ve oklarla
Ve kargılarla delindik
Ve kurşunlarla
Ve bombalarla parçalandık biz.
Ayaklarımız camlarla kesildi yürürken,
Ateşle dağlandı tabanlarımız,
Kollarımız dikenlerle kesildi ararken kendimizi
Arslanlar kopardı dişleriyle...
Başımız kanyonlardan atıldı,
Bir o kayaya
Bir bu kayaya çarpıp parçalandı düşünürken...
Ciğerlerimiz yandı koşarken
Gırtlağımız,
Genzimiz dışarı uğradı anlatmaktan doğruları
Gözlerimiz patladı karanlıkta görürken,
Oksitlerle zehirlendik,
Radyasyonlara maruz kaldığımızda...
Her lifimiz,
Her dokumuz tel tel döküldü
İğrenç şeyler yemekten midelerimizi kustuk.
Bağırsaklarımız tıslayan yılanlarla göçüp gitti göbek çukurumuzdan...
Kulaklarımız başka yuvalara uçtu bizi sevmediğinden
Tüm organlarımız terketti bizi
Hepsinin iflası çoktan gelmişti.
Hücrelerimiz eriyip moleküllerine çözüldü.
Gen formasyonumuz açıldı.
Minimum konsantrasyon,
Maksimum ölümdeydik...
Bir kuru inadımız kalmıştı
Hep doğru kalmak adına,
Bir kuru sözümüz vardı
Hiç ayrılmamak adına
Sapmamak
Sapıtmamak
Şaşırmamak için yalvarışımız yankılandı son kez
TANRIYA
Gayb ve kayıtlı enerjiler olasılığı
Asılı olduğu yerden indi
Tıpkı bir katana
Ya da Mukaddes Kitap gibi,
Eşariler,Mutezile,ayinler,tütsüler,efsunlar
Her şeye yemin olsun,
Her şeye yemin olsun ki,
O VAR!
Kayıt Tarihi : 28.8.2006 10:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)