Biz madenciyiz;
İşimize besmeleyle başlarız
Azrail ile kol kola çalışırız!
Biz madenciyiz;
Her gün sevdiklerimizle vedalaşmaya alışığız
Yarını düşünmeye bugünümüze bağlıyız!
Biz madenciyiz;
Emeği alınmamış teri alnında kapkara
Umutları serpili gelmez baharlara!
Biz madenciyiz;
Maaşımız açlık sınırının altından
İşimiz işlerin en ağırından!
Biz madenciyiz;
Çocuklarımızın nafakası tek derdimiz
Bundandır hakaretleri sineye çektiğimiz!
Biz madenciyiz;
Yüzlerce metre yer altı ekmek aradığımız
Toz, duman, gazlardır nefes aldığımız!
Biz madenciyiz;
Hangi branşta olursak olalım üretim ortak hedefimiz
Havasızlık,su baskını, göçük, gazlarla mücadelemiz!
Biz madenciyiz;
Dualarla yaradana sığınır kader deriz
Her gidişi omuzlarda dönmeyle bekleriz!
25.04.2008 / Soma
Özcan AkkuşKayıt Tarihi : 26.4.2008 11:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dostlar, biz madenciyiz İşte budur halimiz! ...
Madenciler için yazdığım şiirimi de paylaşmak istedim...
Her Dinlediğimde Taşların Gizli Sesini...
Madende ölenleri rahmetle anıyorum...
Her sabah giyinirdim o simsiyah libası
Tutardı çocuklarım bilmediğim bir yası
Ellerimde gördüğün emeğimin boyası
Kim bilebilir yarın yıkılacak obası
Perdeyi aralama örter siyah bulutlar
Varamadan farkına geçer nurdan tabutlar
Yakar sanki gözlerini görünmeyen yakutlar
Sor ne zaman küçüldü son ölçtüğün boyutlar
Dolar kulaklarıma taşların fısıltısı
Hep dayanır arkama üçü beşi altısı
Bir bambaşkaydı bugün dostumun karaltısı
Hiç görünmedi nurun böylesi parıltısı
Arif’im bir şey söyle ellerin şakağında
Yağmur sağanağında anne baba sağında
Sanma eridi karlar yakındaki dağında
Çok yanacak bağırlar sabinin kundağında
(21.05.2010 10:00-Adana)
Arif Tatar
Yakıştı elime ayağıma tozun
Ağaçla,demirle, kömürle boğuşan adam
Ben yabancı değilim, tanırlar oradan buradan.
Sen yer altı şehrinin mimarı bilge adam
Sen dış dünya ile ilgini, vardıya boyu unutan.
Bir baba şevkatı ile amirince selamlanan
Ben yabancı değilim ki bilirler beni atamdan.
Babamın üzerimde titreyen yüreğinde
Dedemin dizi dibindeki küçük torunuydum
Ağabeylerimin yaramaz kardeşi olarak
Kömürün çıktığı yerde, tam ortasındaydım.
Buralarda yaşamışlığıma şimdi ben
Gözlerimle şahit oldum.
Kartiyenin bittiği yerde fırçalar dizilirken
Oturup seyrettiğim duygularımı bir bilsen.
Domuzdamı ağaçları omuzlarda taşınıyordu yine
Kazma kürek sesleri olduğu yerde bitiyordu
Ustalar alırken, balta sapı ile direk ölçüsünü
Ezbere duygularla,kömüre hükmediyordu.
Güneş yok, ufuk yok bu daracık galeride
Sarmalar bacalar arasında tanıyanlar vardı
Belki sesini duyuramadın kimbilir nereden
Yüreğini gizleyip beni izledin babam.
BU GÜZEL ŞİİRİNİZE ŞİİRİNİZE ZONGULDAKTAN BİR ŞİİRİMLE SELAM
TÜM YORUMLAR (43)