Biz kabrimizin üstüne koysunlar diye ayırmışız bir kenara mezar taşımızı!
Yok öyle ecelsiz ölmek!
Yargısız infazlarda koparsalar da başımızı…
..................
Bir Kutlu sevdanın yüzü suyu hürmetine,
Hiçbir zaman çatmadık masum ve mazlumlara Hilal kaşımızı! ..
………….
Doğarken bile ağlamamışız kem gözlerin nazarına inat!
Ama……
İnan görseydi dehşete kapılırdı Aral Gölü
İçimize aka aka biriken göz yaşımızı! ...
…………..
Ne çilelere göğüs gerdik amansız ve zamansız!
Yine de pes etmedik hiçbir zaman,
Zulmün kıskaçlarında hep sıktık dişimizi! ...
…………..
Ensemizin kalınlığı ondan olsa gerek ki,
Kurt misali kendimiz görürüz kendi işimizi! ...
………….
Halil İbrahim Sofrası niyetine,
Paylaştık daima Tanrı Misafirleriyle,
Kuru soğanla katık ettiğimiz aşımızı! ...
…………
Bir kutsal emanet bilip,
Rüzgarın nefesinden,
Güneşin gözlerinden bile sakınıp sakladık eşimizi! ...
………….
Biz buyuz ey fani dünyayı Pay-i Tahtları sananlar!
Ya böylece kabul edersiniz olduğumuz gibi,
Ya da yeter artık
Bırakın peşimizi! ....
Kayıt Tarihi : 23.5.2006 10:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ya böylece kabul edersiniz olduğumuz gibi,
Ya da yeter artık
Bırakın peşimizi!
Yüreğine sağlık gönüldaşım,kalemin hiç susmasın.
TÜM YORUMLAR (1)