BİZ KİMDİK
O güne kadar biz sınıfın susturulamayanları idik. Her an her yerde görülen, her ders adı anılan. Bu bizim hoşumuza gitmiyor değildi.
Bizi susturmak için hemen hemen her öğretmenin denemediği metot, başvurmadığı çare kalmamıştı. Biz hep kazanandık, biz hep üste çıkan, omuzları kabaran kahraman yiğitler…
O gün öğretmen tahtaya bir cümle yazdı’’ Konuştuklarımız bizi yansıtır.’’ Cümleyi yazdı özellikle bize tek tek bakarak’’ Buyurun başlayın yazmaya’’ dedi. Ben arkadaşıma sordum, arkadaşım arkadaşına ‘’ Biz ne konuşmuştuk, ne konuşurduk?’’ Arkadaşım bana, ben arkadaşıma, arkadaşı arkadaşına ‘’ Hiç!’’ dedi. Kâğıda hiç yazamazdık. Peki, kâğıda ne yazacaktık. Yok, yok… Kafamda uçuşan sorular’’ Biz hiç miydik, biz yokluk muyduk? ‘’
Biz susmuş sınıfın çoğu yazıklarını okuma yarışmasına girmişti. Zeynep ‘’Konuşmak; içimizden gelen sese kulak vermek, içimizdeki sese tercüman olabilmektir.’’diyordu İçimi dinledim. İçimde sesler garip, bağırsaklarımda bir gurultu. ‘’Gel de tercüme et.’’ dedim kendi kendime. Öğretmen ‘’ Neyi?’’ dedi, ben ‘’ Ne, neyi?’’ Öğretmen ‘’ Neyi tercüme edemedin?’’ dedi. Meğer ben düşündüklerimi yazmamış yansıtmışım. Benim bu duruma hiç sevmediğim Ahmet’ten yanıt geldi ‘’ Düşündüklerimizi süzgeçleyemezsek;düşündüklerimiz bizi uçurumdan uçurur.’’ Ahmet’tin sözünü Mehmet ‘’ Boş teneke tıngırdar.’’ Sözü ile destekledi. Ben durur muyum ben de karşılık verdim ‘’ Oynayan şıngırdar.’’ Zuhal atıldı söze ‘’ Oyun yer ve zamanında oyundur, düğünde oynayan kollar cenazede bağlanır.’’ Ben sustum, onlar susmadı.
Keriman’’ Susmak mola vermek değildir, konuşacaklarımızı arayıp bulmaktır, bazen de yol vermektir bizim konuşmamıza bayrak konuşmalara bazen de bizim konuşmalarımıza çamur gölge konuşmalara.’’ diyor, Keziban ‘’ Konuşmak melodisini tutturabilmektir konuştuklarımızın.’’ diyor. Gülizar konuşmak; konuştukça çamura batmak değildir, konuştukça çamurda yeşermek, gül olup açılmaktır, gül koklar gibi hayranlık uyandırmaktır.’’ diyor.
Onu bunu bilmem, arkadaşlar ne yaşadı hiç bilmem. Tek bildiğim sustukça çamura batıyorum, konuştukça çamura. Yazan arkadaşların yazdıklarını dinledikçe çamura batıyordum.
Uzun sözün kısası arkadaşlarım beni çamura soktu çıkardı, çıkardı soktu. Şükür en azından çamurdan heykelimi yapmadılar.
Kayıt Tarihi : 14.4.2019 11:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!