Aşkı nasıl da çiçekce yaşamıştık biz kadınım
Kendi kendime konuşup duruyorum
Dağlara giden patikalarda katılaşan bahar çamurlarında yalnızım
Beni deli sanıyorlar
Sokulmalarımızı unutamıyorum kadınım
Hani gece yarılarında anlatılan
Korkulu mezarlık ve şeytan hikayelerinde
Sevdanın ateşi eğer
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
Devamını Oku
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
Haylaz Çocuk
adam gibi yaşanmış bir çocukluk,
adam yerine konulmuşluk
serseri denilmişlik
bir yana
sevmişlik
sevilmişlik
adam gibi ağlama şansı tanınmışlık
seven birinin ardından
adam giibi ağlanmışlık
adam gibi yaşamış Ramazan
haylazmışsın ulan
tabi ki tam puan
sevgi imrenme ile
iç
Kişinin yaşamı şiirsel olunca; insan okurken hangisini seçeceği konusunda ikilemde kalıyor... Ne farkeder ki bir ondan-bir ondan... Bize şiir yzdıran da bu ikilem değil mi? Devam!... Birgün biryerlerde bizi bulurlar... Devam dostum... Saygılarımla Tevfik Yalçın
Ruhu ısıtan mısralar ...
Her romanın; her hayatın, her ölümün bir şiiri oluyor demek. Yalnız şairler ağlasalar da anlaşılmıyor; şiir olmasa şairin gözyaşını hiç bir şey ele vermiyor..
Nasıl da samimi, nasıl da vefalı, nasıl da toprak kokuyor gözleri şairin. Bünyeme fazla yüklendiniz bu şiirle şair..!!
Yüreğin belleğinde sararmadan kalmış ve hala o anların titreşimlerinin birebir duyulduğunu dizelerde resmeden ama bir o kadarda hüzün bulutuyla sarmalanmış bir şiiir okudum...Hoşça kal...sevgilerimle...
hücrelerime kadar sarsıldım...tüylerim diken diken..
çok akıcı bir anlatımdı...çok içten...başlık ta başka bir hikaye zaten..sımsıcak
kutlarım
nurcan usta
Hayat bu işte...Beraberce yaşlanıp,beraberce ölünmüyor çoğunlukla.En çok aranan da kadını oluyor insanın herhalde, kıymetini bilmediğimiz kadınlarımız...Şiiriniz harikaydı kısaca...Tebrikler.
Duyarlı bir yürekten ancak böylesi güzel bir şiir çıkardı...Kutlarım saygıyla Ramazan beyi.
Nurdan Ünsal
Öykü içinde öykü.
Bir şiirin içine bu denli hüzünle sarmalanmış kaç öykü sığdırabilirdiniz,
ve size bu denli tanıdık gelen, yoklukları sizin de içinizi böylesine burkacak kaç kişi?
Yası büyük, isyanı haklı bir adamın ağzından donuk bahar çamurlarında sürüklenen yalnızlığı, nasıl sanılırsa sanılsın aslında pek umursanmayan deliliği, belki bir zamanlar birlikte ve neşeyle gezilen dağ yollarında, artık tek kişi taşıdığı için kalbe çok ağır gelen tutkuyu dinliyoruz.
Eski taş ev, komşu köyden atlarıyla gelen fötr şapkalı şen konuklar, telaşı son dakikaya dek süren anne.
Sofradan artakalanları kuytuda uslu uslu, kibar kibar bekleyen çocuklar.
O çocuklardan biri, çakıltaşlarında şeker aradı. Serçe tuzaklarını bozdu. O serçelere tuzak kuran çocuklara kızdı, diğer çocuklar da ona.
Sonra büyüdü. Bütün bunları kah güle, kah ağlaya anlatabileceği ve daha önceki tüm incinmelerini muhteşem birer ödüle çevirecek o harika kadını tanıma şansına erişti. Candan sevdi, candan sevildi.
Yazgı kadını geri aldı ve ona ağlayabileceği bir tümsek bıraktı. Fakat bir de, bizi de kendisiyle birlikte ağlatabilecek kocaman bir şair yüreği.
merhaba arkadaşım,
şiirin hakkında yorum yapmayacağım. böyle bir şiire yorum yapma hakkı bana düşmez. bu kadar içten ve samimiyetle yazılmış şiirin önünde esas duruşla dururum ben.
bilmiyorum, başından kötü bir olay geçmiş gibi sanki. ama çok sevdiğin dizelerinden belli.
bana bir şans verirsen sizinle tanışmak istiyorum.
umarım bu yorumum karşısında ilgisiz kalmazsınız.
eline, yüreğine vede kalemine sağlık.
Bu şiir ile ilgili 60 tane yorum bulunmakta