Toplandılar bir anda, bütün salyalı itler
Avrupa nemasıyla palazlanan yiğitler(!)
Soros’un kemiğiyle yalanan parazitler
Ne kirmani ne dinkiz; her birimiz Veli’yiz
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Sevgili ağabeyim; bu muhteşem şiirin için öncelikle kutlarım. Ellerin dert görmesin, ömrün uzun, ilhamın daim olsun. Hepsini ezberletemem ama aşağıdaki bölümlerini minik Selen'ime ezberletecek inşaAllah bir araya geldiğimizde de sana dinleteceğim.
Biz Hepimiz Mustafa Hepimizde Kemaliz.
Ne kirmani ne dinkiz; her birimiz Veli’yiz
Şanlı ecdat yolundan vazgeçmeyen deliyiz.
Malazgirt’te Alparslan, sur önünde Mehmet’iz
Niğbolu’da Yıldırım, Sakarya’da Ahmet’iz.
Maraş’ta sütçü İmam, Trabzon’da Temel’iz
Biz hepimiz Mustafa; hepimiz de Kemal’iz
Hak yolunda Alp Eren, şehit düşmüş meyyitiz
Toplara mermi süren, koç pehlivan Seyyit’iz.
Mazlumlara kadife, zalimlere Cebbarız
Adımızı Türk koyan, Rabbime minnettarız.
Dursun Elmas
Ellerinden öpüyorum.
M. Ayhan Günaydın
Kendini Türk ve Müslüman hisseden yürekleri çoşturdunuz ağabey tebrikler saygılar
Adriyatik'ten Çin Seddi'ne
Doğudan Batıya.
Hepimiz Ali'yiz hepimiz Mehmet.
Hocam;
Tercümanlık ettiniz yine yüreklerimize.
teşekkür ediyorum.
Saygılarımı gönderiyor ellerinden öpüyorum.
Ahh değerli abim,yarama tuz bastın.
Hiçbir şehit haberiyle insanlar kilometrelerce yürümüyor,bizlerde Mehmetcikleriz demiyor.Her kanalda saatlerce cenaze töreni gösterilmiyor.
Ve kimsenin umrunda olmuyor,Vatan hainliği yaptığı için değil,VATAN'ı için hayatını yitiren ana kuzuları.
Bizler Şanlı TÜRK anneleri olarak sonsuza kadar Mustafa Kemal'ler getireceğiz dünyaya ve kurtuluş savaşında olduğu gibi kağnıyla bile olsa günlerce yürüyüp cephane,yiyecek taşıyacağız Mehmetciklerimize...
Kimse bizi hafife almasın.Muhtaç olduğumuz kudret,damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.
Yüreğine sağlık değerli abim.Varol.
elif ay
HERŞEYDEN ÖNCE TÜRKOĞLU TÜRKÜZ ABİM HİÇ BİR ŞEHİT CENAZESİNDE BEN MEHMETİM DİYEMEYEN ZATEN BİZDEN DEĞİLDİR ....NE MUTLU BU TOPRAĞI BİZE EMANET EDENLERE NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE .....YÜREĞİNDEKİ AY YILDIZ SEVGİSİNE SAYGIYLA EĞİLİYORUM ....HEP VAR OL YETİŞEN NESLİN İHTİYACI VAR SANA VE SENİN GİBİ MUSTAFA KEMAL LERE
Malum Güruha İkaz!
Düşmana selamla geçer ömrünüz;
Sizler milletime yüksünüz ancak.
İhanet şurubu içer ömrünüz;
Açtınız fahişe donundan sancak
Mehmet’ime yanmaz hiç pis içiniz
Şehidime akan damlanız yoktur.
Arşın her katını sarstı suçunuz;
Tövbe etmek için hamleniz yoktur.
O gemsiz çeneniz elimde kalır;
Kuyruğunuz girer apışa bir gün.
Hain başınızı yumruğum alır,
Aklınızı baştan ederim sürgün.
Bilin ki sahibi Türk bu yerlerin;
Fahişe fikriniz yumulacaktır.
Vatana musallat bütün şerlerin
Hepsi içinize gömülecektir.
Bekleyin: Mutlaka devir dönecek;
Korkunun mekânı olacaksınız.
Hainlik lambası elbet sönecek;
Dehlizlerinizde solacaksınız.
Kamil Durmuşoğlu
Çok utandım çok.
Bu kadar şerefsizliğe tarih bir daha şahitlik etmemeli.
Mensubu olduğu millete bu kadar mı nankör davranır insan?
Yuh olsun derken, bu güruhu bir kez daha ikaz ihtiyacı duydum. Ve aynı güruha hitaben yazmış olduğun bu güzel şiirin yanına şiirimi yorum olarak bırakıyorum.
Selamlarımla.
Allahını Seveyim Allahını
Tanrı Dağı Kadar Türk
Hira Dağı Kadar Müslümanız....
Aynen öyle..
hem Mustafa, hem Kemal'iz
ve Hem İslam'ız hem Türk..
fazla söze ne gerek..
tebrik, esselam
Ağzına, Yüreğine ,Demirdöven Bileğine sağlık Kalemini öperim Gardaşım
BİRLİK VE BERABERLİĞE HERZAMANKİNDEN DAHA ÇOK İHTİYACIMIZ OLAN ŞU GÜNLERDE, AMERİKA AYISININ OYUNUYLA DÖNDÜRÜLEN DOLAPLA, MEYDANA GELEN İSTENMEYEN OLAYLAR, ZATEN DUYGUSAL OLAN HALKIMIZIN DUYGULARINI SÖMÜRMEKTE, ORTAYA ÇIKAN PROVAKATÖRLERİN TAŞIDIĞI DÖVİZLERLE SANKİ NECİP TÜRK MİLLETİ ASLINDAN HARİÇ BİR MİLLETİN FERDİ OLMAYA ÖZENDİĞİNİ HAYKIRMAKTADIRLAR. BİLMEZLERKİ ONLAR AHMET'Tİ, MEHMET'Tİ, MUSTAFA KEMAL'Dİ VE ÖYLE KALMAYA DEVAM EDECEKLER. BİLDİRİLMELİ, UNUTTURULMAMALI DİYORUM. EYVALLAH HOCAM. KALEMİN DAİM OLSUN...
Bu şiir ile ilgili 57 tane yorum bulunmakta