Zamanı parçalıyor tesbih taneleri..
çatlıyor sabah en ince yerinden..
Elini uzatıyor gece, amansız bir gündüze.
Ben gene tütün basıyorum sensizlige
Nasılki döllendiysem senden,
acıyı doguruyorum kendi kendimden...
Adını senin adın koyuyorum...
Sonrası kaçış, sonrası firar
morgların en kuytu köşesinden.
Topal bir at taşıyor bedenimi.
At ormanın himayesinde..
Diz çöküyor meşeler,
o topal atın önünde..
Düşlerin konuklugu kalmış,
kanamalı anılar üzerinde...
iki kara zeytin tanesi,
iki göz saklı kalmış yüregimin astarında...
Celladın gölgesi düşmüş,
su üstünde kalan izimize..
Haydi! .. gidelim diyor geldigimiz yere..
Azar azar tükeniyor tütünüm..
Basamıyorum gülüşlerimin üstüne,
acı veriyor gülüşlerim bile..
Oysa biz hep tütün basardık,
gelmiş geçmiş acıların üstüne..
Kayıt Tarihi : 25.1.2007 22:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!