Biz hasreti yazdık…
Hasretin bileşenlerinden beklemeyi yazdık…
Hasretin içindeki bekleme acılarını yazdık…
Acıların içindeki kavruluşları, hasrete tuz karıştırıp, basa basa içimizin kavruluşlarını yazdık…
Unutulmaz sevdalara karışan sevgideki durulaşmayı yazdık ve beklemenin ardındaki titreyişlerimizi yazdık…
Her düş başlangıcının sonu hep sen diye bitiyordu… Biz, bizi yazarken, senleri yakmıştık, adımız yasaklı zincirleri ile prangalı ve düşlerimizin başladığı yerde, görüntülerimiz çöktü beynimizin derinliklerine…
Bıçak soksan gölgeme,
Sıcacık kanım damlar.
Gir de bak bir ülkeme:
Başsız başsız adamlar...
Ağlayın, su yükselsin!
Devamını Oku
Sıcacık kanım damlar.
Gir de bak bir ülkeme:
Başsız başsız adamlar...
Ağlayın, su yükselsin!