Biz güçlüyüz Şiiri - Yorumlar

Mikdat Bal
4096

ŞİİR


45

TAKİPÇİ

Karman corman oldu ülke
Çatan çattı biz güçlüyüz
Huzur gitti bölge bölge
Yatan yattı biz güçlüyüz

Günahımız Mars'a kadar
Edirneden Kars'a kadar

Tamamını Oku
  • Ozan Sentezi
    Ozan Sentezi 19.06.2007 - 22:01



    Bu Ne Yahu
    Kimi ateş,kimi barut
    Patır patır bu ne yahu
    Dil değil tabanca meret
    Çatır çatır bu ne yahu..

    Panayır gibi memleket
    Gardaş gardaşa felaket
    Mitinglere canlı maket
    Getir, götür bu ne yahu

    Toplum için mühendis var
    Nura balçık, aka is var
    Burdan topla, şurdan çıkar
    Kaldır,yatır bu ne yahu

    Kahpelik aştı sınırı
    Gürültü dürter siniri
    İnsanda şeref,onuru
    Kirlet,batır bu ne yahu

    Çullanır sağ,sol,tepeden
    İz sürer yüzük,küpeden
    Kurtulduk derken sıpadan
    Eşek,katır bu ne yahu..

    Dolap kurar ırzı yırtık
    Yüzü kahpe tarzı fırtık
    Uyan millet uyan artık
    Yetti yeter bu ne yahu

    Seçilmez sivil çeriden
    Ifrit olunur sorudan
    Umudu kestim diriden
    Yetiş Yatır bu ne yahu

    Erol Taş* agzı öğütler
    Meyve verecek söğütler(! ?)
    Her yol mübahtır yigitler(! ?)
    Çal,çırp getir bu ne yahu

    Kin harmanla öfke savur
    Oyun oyna tevir tevir
    Sağ duyuyu göğsünden vur
    Öldür, bitir bu ne yahu

    Depreşti duygum cağlıyor
    Hamaset mantık bağlıyor
    Ozan Sentezi ağlıyor
    Mısra,satır bu ne yahu



    *Erol Taş´ı Rahmetle anıyorum,O rol icabi kalleşti, öz itibariyle iyi bir insandı, Bu siirdeki kahramanlar ise rol icabı mert görünüyorlar,, Aslında kalleşliğin abideleri..


    Ozan Sentezi




    Askeri çöplük...
    Şu günlerde insanlar birbirlerine “allahaısmarladık”, “güle güle” yerine “aman dikkat et,” diyorlar.

    “Dikkat et….”

    Böyle diyorlar çünkü herkes biliyor ki kendi iktidarlarını ancak kanlı bir karmaşanın içinden çıkartabilecek olanlar, yeni suikastlerden ve yeni katliamlardan medet umuyorlar.

    Birilerini öldürecekler.

    Türkiye’nin sakin ve düzenli bir ülke olmasına izin vermeyecekler.

    Tam herkesin “birileri öldürülecek” tedirginliği yaşadığı günlerde, Amerika’da Türk Ordusu’ndan da iki generalin de katıldığı bir “beyin fırtınasında,” İstiklal Caddesi’nde büyük bir bombalamanın ve Anayasa Mahkemesi eski başkanını hedef alan bir suikastin gerçekleşmesini konu edinen bir “senaryo” tartışılıyor.

    Senaryoya göre, PKK bu saldırıları üstlenmiyor ama kamuoyunda bu işi PKK’nın yaptığı inancı “yaratılıyor.”

    Ve Türk ordusu Kuzey Irak’a giriyor.

    Bu tartışmanın en ürkütücü yanı ise, “ya Amerika PKK liderlerini yakalayıp Türkiye’ye teslim ederse” sorusuna ortaklaşa “sakın ha” diye cevap verilmesi.

    Bu senaryoya katılanlar, PKK liderlerinin teslimine karşı çıkıyorlar çünkü bu gelişme “AKP’nin işine” yararmış.

    Anlaşılan tarafgirlik o hale gelmiş ki seçimle işbaşına gelmiş bir sivil hükümetin işine yarayan bir gelişme olmasın diye PKK’nın varlığına razılar.

    Çünkü şu sırada bir “darbe”nin ya da askeri bir rejime giden yolu açacak olan sıkıyönetim ilanının tek dayanağı PKK’nın varlığı.

    Düşünsenize, PKK olmasaydı darbe isteyen cuntacılar ne yapardı?

    Ellerinde hiçbir koz kalmazdı.

    O yüzden “aman” diyorlar, “sakın PKK’ya dokunulmasın.”

    PKK, Kürt halkına nasıl bir yararı olacağı kimse tarafından anlaşılamayan ve açıklanamayan mayınlı saldırılarını sürdürsün.

    Sürdürsün ki askeri bir yönetim için elde bir koz bulunsun.

    Amerika’daki “fırtınacılar” kitleleri hedef alan “bombalamaları” tartışırken İstanbul’da eski bir astsubay, ordu malı el bombaları ve TNT kalıplarıyla yakalanıyor.

    Eski astsubay, emekli askerlerin kurduğu bir “güvenlik şirketinin” de elemanı.

    Ele geçirilen bombalar, Danıştay baskınını gerçekleştiren ekibin Cumhuriyet Gazetesi’ne düzenlediği saldırıda kullandıkları el bombalarıyla “aynı seriden.”

    Polisler, eski astsubaya bombaları nereden bulduğunu soruyorlar.

    O da, “askeri bir çöplükte” bulduğunu söylüyor.

    Askeri bir çöplük.

    Darbe isteyen cuntacıların bulunduğu bir ülkenin tarifi gibi…

    Şimdi bütün bunları birada düşünün.

    “PKK’ya dokunulmasın” talepleri, “bombalama” senaryoları, emekli askerlerin zulalarında bulunan bombalar.

    Belli ki Türkiye’yi seçimlerden önce kanlı bir kıyma makinesinden geçirecek, insanları öldürecek bir “senaryo” akıllarda dolaşıyor.

    Bu işlerde kullanılması muhtemel bombalar da “askeri çöplüklerden” çıkarılıyor.

    Bu senaryoda hedef AKP gibi gösteriliyor.

    Ama hedef AKP değil.

    Hedefin AKP gibi gözükmesinin tek nedeni, bu partinin bütün hatalarına rağmen bu ülkede hala Avrupa Birliği’ni savunan tek parti olması.

    Avrupa Birliği’ni savunan hangi parti iktidarda olsaydı, hedef o olacaktı.

    Çünkü amaç, AKP’yi devirmek değil, bu “mazereti” AKP düşmanı masum Kemalistlerin aklını çelmek için kullanıyorlar.

    Amaç, Avrupa Birliği üyeliğine, özgürlüğe, zenginliğe ve demokrasiye giden yolu kesmek…

    Türkiye’de bir darbe rejimi kurmak… Bütün ülkeyi, içinden bombaların, ölümlerin, sıkıyönetimlerin, darbelerin çıktığı büyük bir “askeri çöplük” yapmak.



    18 Haziran 2007, Pazartesi

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta