Biz gençtik,
Biz sevdalanırdık.
Sevdik mi ayaklarımız yerden kesilirdi.
O günler bir başka güzeldi.
Mahalleden Gülten abladan,
Televizyondan Türkan Şoray'a kadar,
Bir çok aşkımız olurdu.
Hepsi de alabildiğince heyecanlı.
Biz gençtik,
Biz sevdalanırdık.
Sevdik mi ayaklarımız yerden kesilirdi.
Ve bir sabah...
Uyandığımızda apansız,
Uçup giderdi bütün sevdalar.
Ne Gülten abla kalırdı,
Ne de Türkan Şoray.
Amansız bir yarışın içinde bulurduk kendimizi.
İşe git, işten gel derken,
Zaten sevmeye vakit kalmazdı ki.
Biz gençliğimizde diye başlardı cümleler.
Biz gençtik o zamanlar,
Biz sevdalanırdık.
Sevdik mi ayaklarımız yerden kesilirdi.
Bir süre sonra...
Ağaran saçlar gibi,
Ağardı her şey.
Kaybetti o güzelim büyüsünü hayat.
Gülten abla öldü,
Geriye dönüldüğünde sadece gülücükler kaldı.
Öyle mükemmeldi ki her şey,
Ne kadarı gerçekse hayatın,
Bir o kadarı da yalandı.
Komşu meclislerinde söz almaya başladığımızdan beri,
Ne bir aşkımız oldu mahallede,
Ne de rüyalarına girdiğimiz biri.
O yok olan gençlik gibi,
Her şey apansız bitivermişti.
Yalnızca sözcükler kalmıştı.
Biz gençtik o zamanlar.
Biz sevdalanırdık.
Sevdik mi ayaklarımız yerden kesilirdi.
Bir masal büyüsünde olurdu her şey.
Dedim ya, biz gençtik o zamanlar,
Biz sevdalanırdık.
Türkü olurdu dillerde sevdamız,
İlmek ilmek işlenirdi hayata.
Ve de severdik bir zamanlar.
Sevdik mi ayaklarımız yerden kesilirdi.
Yine de severdik.
Sevmeyi severdik,
Acı çekmeyi severdik,
Akşamları, sabahları severdik.
Bir de mahalleden Gülten abla ile,
Televizyondan Türkan Şoray'ı severdik.
Gerçek sevdalarımız başladı sonra.
Kimleri sevmedik ki?
Sevdik mi tam severdik,
Ölümüne, korkusuzca.
Biz gençtik o zamanlar.
Biz sevdalanırdık.
Sevdik mi ayaklarımız yerden kesilirdi.
Ve de...
Severken ölüm bile güzeldi.
Geç gelen sabahlarda dökülen yaşlar kadar güzeldi.
Yaz mevsiminde sırtımıza yağan karlar kadar güzeldi.
Bir de ilkbaharda göç eden kuşlar kadar güzeldi.
Çünkü seviyorduk.
Çünkü sevdalıydık alabildiğine.
Ha, bir de gençtik,
Buna gençlik denirse.
Yirmi bir yaşın yeni yetmeliğinde,
Bembeyaz saçlarımız vardı,
Ağustos buğdayları gibi.
Adımız gençti ama, yüreğimiz değildi.
Ama yine de dilimizden eksik olmazdı sevda.
Biz gençtik o zamanlar.
Biz sevdalanırdık.
Sevdik mi ayaklarımız yerden kesilirdi...
Kayıt Tarihi : 2.6.2024 02:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!