çok eskiden diye başlarız
ne zaman yaş ellilere varınca
günler güneşliydi yağmurlar olmadan
geceler yıldız doluydu bulutlar yokken
nasılda çalışırdık şimdikiler tembel
çiçekler vardı dalında elmas tomurcuklar
şimdi elde gezer boynu bükük hoyratça
denizler nehirler balık kaynardı tutardık
tavşanlar keklikler nerdeyse bahçedeydi
hele bülbüller dallarda koro yapardı
pırıl pırıl bir güneş güne başlarken
eskidendi bunlar deyip bir ah çekip
yenilerde nerede bu sevgi bu hoş görü
oyunları savaş, yok etme üzerine kurulu
dokuz taş saklambaç misket adı kalmadı
kızlar aş meşk dizilerinde hayaldeler
oğlanlar elde tabanca tüfek savaş taliminde
ozon delinmiş kutuplar erimiş kime ne
o parfümün kokusunda yarı sarhoş
güneş varmış ay varmış,yıldızlar bulutlar
yağmurlar asıt yağmaya başlamış umrundamı
o hayal aleminde maya takviminde kıyamet
hesaplar seller fırtınalar ortalığı yok ederken
biz eskiden diye diye biz eskirken köşede
onlar dünyayı eskitiyor bile bile hoyratça
onlara kalandan ne kalır onlardan olana....
biz ağaç dikerdik yeni doğana geleceği için
onlara ağaç lazım bir gecelik noel e....
Kayıt Tarihi : 2.11.2009 10:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!