Bu değer yargılarına karşı gelmenin bedeli eski anlatımdaki tufanın yeni anlatımda karşılığı olan su basmasıyla söyleniyordu. Kral Ziusudra inanırı olmakla, eşitsiz mülk ediniş biçimine iman eden kişi (sözleşme eden kişi) ve Ziusudra’ya boyun eğen kişi şakirtler; bu boyun eğen imanlarının karşılığında Ziusudra ile birlikte su boğmasından kurtulur oluyorlardı. Bu yansıma köleci “kurtuluşçu dinlerin” doğması olacaktı.
Geleneği (meşruiyetleşmes) olmayan mülkiyetçi süreç kendisinin meşrulaşmasını bu şekil hikâyeleştirmeler üzerinde faş ediyordu.
Bu tarihsel sosyo-toplum ve düşünce evrimini bilmezsek Hristiyan dünyası içinde var olan kiliselerin bakire Meryem'ini ve kutsal doğumlarını; şarlatanca anlatmalar dışında bilmeniz olanaksız olur.
Daha neler neler vardır bu ön ittifaklı bilincin içinde (gruplar arası girişmenin "biz" olma bilinci içinde) . Totemi grupların birbiriyle temas kurdukları bölgeler arası güvenlikli kesim olan alan; totem grupların birbiri kapı eşikleri olan yer olması bağlamında, o alan tapınaktı.
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta