Aslanları bağlayıp, çayırdaki keçiye,
Abdülkerim efendi diyen biz değil miyiz?
Çanağını kirleten siyasal tefeciye,
Yalaka methiyesi sayan biz değil miyiz?
Kiliseler onaran, camileri dışlayan,
Cinayet âlimine adalar bağışlayan,
Mukaddes şehidime kelle diye başlayan,
Dayının beynindeki beyan biz değil miyiz?
Filler kadar güçlüyüz, başımızda beyin yok,
Davul hain omzunda, oynayan çok, oyun çok.
Memleket âlem oldu, sıpa gırla, koyun çok,
Doların çayırında yayan biz değil miyiz?
Bekçiler dayak yerken hırsızlar bayram eder,
Sınırların ardından it gelir, eşek gider,
Kara aydın satılık, ak aydınlar derbeder,
Memleketin dibini oyan biz değil miyiz?
Balonları şişirdik, yükseldikçe alçaldı,
Ülkemizi satarken biraz da kendi çaldı,
Açtık neyimiz varsa, ayakta bir don kaldı,
Onu da aç diyene uyan biz değil miyiz?
Türkleri kovmak için Atatürk’ün yurdundan,
Şeytanın karargâhı okyanusun ardından,
Beyaz Saray mühürlü ihanetin derdinden,
Gönderdikçe sandığa koyan biz değil miyiz?
Kayıt Tarihi : 11.1.2010 14:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
''Ne günlere kaldık ey gazi hünkâr, Katır mühürdar oldu, eşşek hükümdar.'' Ziya Paşa
günümüz olgularını, konumlarını içeren, düşündüren güzel bir taşlama...
kaleminiz daim olsun hocam...
Saygılar
İsmail Doğan
TÜM YORUMLAR (23)