Bu lacivert ne kadar benzeyebilir bir sabah vaktine
Sen hangi ışıktan çıkıp gelirsin
Bilir misin
Niye büyütürüm düşlerimi menekşeye
Uçurumda bir özlem çoğalsın
Diye hüzün
Diye asi
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
En güçlü aşklar her zaman yüksek ısı çağrıştıran sözcüklerle anlatılır. Ancak öyle anlatılabilir de ondan...Midye kabuğuna yıldırım düşmesi... Yüreğinin ağrısından öpünce tutuşmanın tadının unutulmaması... Ne kadar özgün, ne kadar az sözcükle çok şey anlatan bir şiir... Çok güzeldi, okurken çok keyif aldım. Daha nicelerine... Saygılar, Değerli Hocam.
Biz evreni sığdırdık o sözcüklere
Yüreğinin ağrısından öptüm seni
Tersi olmadı bir kere bile
____ Sevda üzerine ne güzel dizeler...İçtenlikle kutlarım bu güzel şiirinizi ve sizi Bülent bey ..kaleminiz susmasın.Ant
Saygımla
Birileri seni seviyorumları bir şiirden alıp geldi
Biz evreni sığdırdık o sözcüklere
Yüreğinin ağrısından öptüm seni
Tersi olmadı bir kere bile ................/ Oldukca derin anlamlar iceren,
yine o hafiften,ince bir sis perdesinin örttügü gizemli dizelerde,gercektende hayli düsündürücü,inanilmaz derinligi olan,okuyucusunu derinden etkileyen,övgüye layik degerli bir siir okudum.Bülent hocami gönülden kutluyor,selam ve saygilarimi iletiyorum.
defalarca ziyaret ettiğim çok güzel bir şiir
sevgili öğretmenim,
yeniden sayfanızda bu değerli dizeleri okumaktan büyük keyif alsım....sevgi sevda ve direnişin harmanlaştığı anlamlı dizelerdi.....
yüreğinize emeğinize sağlık....değerli çalışmanızı ve sizi içtenlikle yeniden kutlarım.... kaleminiz tükenmez olsun....
selam saygı şaire ve şiirinedir ....
Şiir,belki de İstanbul'dan başlayan bir direnişti.Şairin ve şiirin direnişi.Tüfek yerine çapraz karanfiller asan..Sevdasını en son parçasına kadar savunma isteği ancak sevdalı bir gönülde olabilir.Yaşam aşkı,yaşamı sevmekle başladığına göre.Savunması da bizlere düşüyor demektir.Kutlarım Bülent Bey.Saygılar.
İnanıyorsan savunursun, inanıyorsan direnirsin.
Seviyorsan hem savunur, hem direnirsin.' Seni seviyorum ' ların illa da düşmesi gerekmez dizelere.Aşk varsa sevmek oradadır zaten. Kutluyorum şiire layık görülen başarı ödülünü Bülent öğretmenim. Nicelerine...
Önce aşk.... Her yerde...
Tarlada, harmanda, denizde, gökte... Ve meydanlarda...
İsyanlarımıza türkü... Direnişimize güç... Gökyüzünde uçurtma uçurtma özgürlük...
Gerisi gelir.... Teknelerimiz kocaman birer gemi...
Diyerek kutluyorum mükemmel şiiri ve şairi.....
Düşler büyür tuttu mu tadı damağında direnir duygular. Muhteşem bir şiir daha okudum. Kutluyorum...
Bu lacivert ne kadar benzeyebilir bir sabah vaktine
Sen hangi ışıktan çıkıp gelirsin
Bilir misin
Niye büyütürüm düşlerimi menekşeye
Uçurumda bir özlem çoğalsın
Diye hüzün
Diye asi
Gece diye------ Bülent hocam çok harika bir şiir okudum kutlarım saygılar sunarım .
Bu şiir ile ilgili 70 tane yorum bulunmakta