Biz Başkaları Gibi Değiliz Şiiri - Murat ...

Biz başkaları gibi değiliz…
Yosun kokan, yakamozlu gecelerimiz yok.
Martılı mavi göklerimiz yok başkaları gibi.
Dagları delen aşklarımız,
Dost sohbetli aksamlarımız yok.
Hadi desem kalk gidelim, gidecek yerimiz yok.
Diyecek sözümüz yok.
Duyacak kimsemiz yok.
Kirlenmiş,
Gülüşlerimiz kirlenmiş.
Düşlerimiz kirlenmis.
Kirli düşlerimiz temiz ruhumuzun katili...
Başkaları gibi temiz, başkaları gibi kolay degiliz.
Sanki bir deniz, koyu karanlık korkunç heybetiyle
Alabildiğine edasız, umursamaz cürretiyle,
Bizi bu içine çeken karşı konulmaz güç.

Biz başkaları gibi değiliz
Suçlu isteklerimizin işlediği cinayetlerin sorumluluğu yapışmış yakamıza
Almış götürmüş bizden, bize dair ne varsa
Yarım yamalak sevdaların yabancıları,
Yalan tiyatrosunun oyuncuları,
Karanlığın kayan göktaşları olmuşuz.

Biz başkaları gibi değiliz
Henüz gerçek olmadan yok olan fikirlerin kötü muhasebesi,
Kadersiz gerçeklerin ta kendisiyiz
Çaresizlikle, suçluluk arasında sıkışmış,
Çıldırtası derinliklere dalmış, nefessiz
Ve ışıksız kalmış
Ve bir o kadar yaralıyız.
Öfkelerin en büyüğü, suskunluğun en sınırsız olanıyız.
Tüm filmlerin kötü oğlanı, herşeye müstahak,
Belki biraz salak, dangalak hayatların angut bakışları,
Fırtınalı baharların kavurucu yazlarıyız.

Biz başkaları gibi değiliz
Ne desek bos sözcükleriyiz,cümlelerin.
Sorularımız anlamsız, ünlemlerimiz anlamsız.
Kifayetsiz kalmış ruhlarız.
Yıllar yılı biriktirdiğimiz kitaplarımız anlamsız.

Biz başkaları gibi değiliz
En sağdık mahkumları, işkenceci uykusuz gecelerin.
En ölümcül hastaları, zehirli hançer gibi gerçeklerin
Ağıtlar yakarız arkasından eğerlerin, keşkelerin.

Biz başkaları gibi değiliz
Kurumuş buğday tarları gibi sararmış solmuş,
Sevgili bakışlara hasret, koklanmayası ten,
Tutulmayası el, öpülmeyesi yanak,
Kimselerin ugramadığı viran barınak
Umursanmaz sevdalarıyız, bihaber aşıkların

Biz başkaları gibi değiliz
Alıp başını yeni yaşamlara çekip gitmek özgürlüğünden uzak
Her anı ölmekle, cekmek arasında bir tuzak.
Anka atmış, boyası tahtası çürümüş sandallarıyız dalgalı, kayalıklı kıyıların.
Ruhları suçlu olmakla beraber, kirli baskışlarda, mağdurlarıyız kıyımların.

Biz başkaları gibi değiliz
Sabretmek zorunluluğunda, kirli ruhunun aynasına bakarak,
Sabır tasları çatlatmış yaşamların, cezasına razı hükümlüleri,
Barut dolu fıçıların patlamamak için çırpınan ateşleri,
Kanlı elleriyiz, elleri cebinde ahmak bakışların.

Biz başkaları gibi değiliz
Kör gözleriyle saf nankör gençligimizin yarattığı,
Yaralı sevdaların, bitmek tükenmek bilmez, azgın, ipinden kopmuş intikamlarıyız.
Ruhumuzun getolarında kaybolmaktayız,
Karanlık sokaklarız
Ve çamurlu
Ve Lambasız
Bir nefese hasret şehirlerde.

Biz başkaları gibi değiliz
İstendikçe veren, verdikçe sonu gelmeyen isteklerin, kısır döngüleri,
Yalansız başlamış sevdaların 'ali cengiz oyunları' yız.
Hastalıklı yaşamların yarattığı cocukların, çözülemez sorunları,
Yazılmış, yazılacak 'tragödie'yaların hazin sonlarıyız.

Biz başkaları gibi değiliz
Aşklarımızda karşılıksız,yaşamlarımızda çorak toprak gibi verimsiz,
Uykularımızda, kabus dolu öykülerin, kan ter içinde kahramanlarıyız
Gülerken ağlamaklı, ağlarken yüreğinden başka yeri ıslatmayan,
Varolmamış olmak arzusunu yaşayan,
Hasta ruhların sorgucu cellatlarıyız.

Biz başkaları gibi değiliz
Dört nala yaşamak isterken, sevdaları uçurumlardan düşmüş,
Kurduğu hayallerini birbir kaybetmiş,
ölümü ölmeden önce görmüş, sönmüş ateşleriyiz yaşamın.

Biz başkaları gibi değiliz
Ama hala umut tarlasında dört yapraklı yoncayı arayan coçuklar gibiyiz.
Hala sevdasıyla ağır , öfkesiyle nazlı,
sazlı sözlü yaşanası yaşamların, elinde haritası define avcılarıyız.
Hala yüreğinde sızısı, gönlünde ışığı,
Hatalarıyla fırtına , firtınalarıyla insanoğlu insanız.
Belki hala biraz ahmak, biraz umursamaz,
Ama yinede solmuş yaprakların arkasında, bembeyaz sayfalarımız...
Biz başkaları gibi değiliz
Kimsecikler başkaları gibi değil
Herkez kendi hatasının mahkumu, kendi sevdasının işcisi,
Her insanin içindeki incisi kendisine göre büyük…