Bir ocak altmış beşte,doğum ebesinin kıçıma attığı şaplakla
ağlayarak gözlerimi açtım dünya'ya.Bu ağlamaklı halim gençlik
yıllarıma kadar sürdü. Aldığım darbeden olsa gerek, hep
dik ve ciddi baktım hayata.
Aklım erene kadar ne yaptığımı bilmiyorum! ama 3-4 yıl
çocuk yaşta,gece yarısı uykulu gözlerle gittiğim tütün kırmalarında
öğrendim emeğin ve emekçi'nin değerini.Sebebi bu olsa gerek; Orak-çekiç
figürleri bana Sovyet sosyalizm'ini değil işçi'nin ve köylü'nün emeğini
resmeder.Sonradan anlamını daha iyi kavradığım,Ecevit(karaoğlan) mitinkle-
rinde attığım'kahrolsun faşizm ve onun emperyalizmi'sloganlarının
payı büyüktür,hayata sol pencereden bakışımın.
Ortaokul yıllarında öğrendim 'devlet baba'nın önünde, her iki kolun yanda değil önde 'el/pençe' duracağını.zira suçu olmayan ilk vukaatımı
işlediğimde akşam ettiğim karakol maceramda suratıma yediğim şamardı devletin; bana uzanan ilk eli! ve orada öğrendim bir elin diğer ele destek olmasını.(cop'un etkisiyle geriye gitmemesi için) Bilmiyordum adımızın kırmızı kalemle yazıldığını biyografi dosyamıza.Zaten önemide yoktu.
Okul müdürünün,Atatürk portresini gösterip, kim bu adam deme-
siyle başlayan öğrencilik yıllarım,seksen ihtilaliyle son buldu.
Sıkıntılı geçen bir dönemin,birazda tembelliğimden olsa gerek
lise birden sonra öğrencilik hayatım noktalandı.Ardından balıklama
atladığım baba mesleği olan fotoğrafçılık halen uğraştığım iştir.
Çavuş talimgahından sonra Onbaşı olarak gönderildiğim usta birliğinde, çavuş rütbesi takmayan bir bendim tertiplerimin arasında.
Kırmızı yazılı dosyam askerlikten sonra birdaha karşıma çıkmadı.
'En büyük ibadet çalışmak' ilkesinden yola çıkarak beş vakit namaz yerine,çok çalışmayı kendime distur edindim.Bu anlamda en iyi yaptığım iş stüdyoda fotoğraf çekmek oldu, hayatımın büyük bir bölümü karanlık odada geçti.kalemle rötuşladığım negatif, yerini bilgisayarla dijitale, karanlık oda ise gün ışığına bıraktı.(tüfek icat oldu mertlik bozuldu)
Bektaşi felsefesi olan insan sevgisini ibadet,cemalini(gönlünü) kıble edindim.Ne kadar başarırım onu zaman gösterir elbet.Kendimi ifade etmenin yazarak daha kolay olduğunu öğrendim,kendime ne yazar nede şair diyemem zira isme imzalı kitaplarım olmadı.En büyük eserlerim onsekiz yıllık evliliğimden olan oğlum(Anıl) kızım(Pınar) dır.
29.01.2007
Ali İhsan AktaşKayıt Tarihi : 29.1.2007 15:30:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ne dersiniz bu el açarmı dostlar.?
![Ali İhsan Aktaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/01/29/biyografik-fotograf-im.jpg)
keyifle okudum biyografinizi..
bu el açar mı açmaz mı bilemem ama biyografiniz az veya çok ülkemin güzel geçeklerini deyansıtıyor.
yüreğinize sağlık
saygılarımla
TÜM YORUMLAR (1)